Kaderin bir oyunu gibi; Meclis'in kürsüsü kırıldı

Kaderin bir oyunu gibi; Meclis'in kürsüsü kırıldı

Anayasa değişikliği görüşmelerinde çıkan kavganın sonucunda sadece milletvekilleri yaralanmadı, kürsü de kırıldı.

Kaderin bir oyunu olmalı bu. Anayasa değişikliği ile Meclis'in yetkileri, cumhurbaşkanı seçilmeyi başarabilecek bir tek kişiye devredilecek. O tarihten sonra Meclis'te bir kürsüye de gerek yok zaten.

(...)

AKP'li Anayasa Komisyonu Başkanı Mustafa Şentop, değişiklikler Meclis'ten geçmezse bir erken seçimin kaçınılmaz olduğunu söyledi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de aynı fikirde. Bu, kendi milletvekillerine yönelik bir tür "rest" aslında. Demek istiyorlar ki "Oyunuzu dikkatli kullanın, ters bir duruma neden olursanız erken seçimde koltukları kaybedersiniz, haberiniz olsun".

"Ülkenin geleceği söz konusu iken kim kendi koltuğunu düşünür" demeyin. Gizli olması gereken oylamada fişlerini gururla göstermeyi normal kabul eden bir siyasi kültürün hâkim olduğu siyaset dünyamızda, bu restin işe yaramaması söz konusu bile değil.

 Vatana, millete hayırlı olsun!

Mehmet Y. Yılmaz Hürriyet

***

Vekillere gözdağı

--------

MHP Genel Başkanı kavgalı gürültülü anayasa görüşmeleri sırasında.. Sabaha karşı 'Anayasa değişikliği Meclis'ten geçmezse parlamento yenilenmeli' dedi..

Erken seçim mesajı verdi..

Seçim restine asıldı..

AKP'li Anayasa Komisyonu Başkan Şentop'tan destek gecikmedi..

'Anayasa geçmezse seçimi kimse engelleyemez' dedi..

O da seçim restini çekti..

**

Ne oluyor?

Şimdilik bir şey yok.. İlk tur önemli değil.. İkinci tur dananın kuyruğu gibi..

330'u geçemeyen madde paketten çıkıyor..

Cumhurbaşkanı'nın görev ve yetkilerini düzenleyen.. Yani Cumhurbaşkanı olacak kişiye süper yetkiler veren madde 330'u bulamazsa ne olur?

İstenen hasıl olmaz..

Rejim değişikliği kör topal olur..

İçin içinden çıkması zor olur..

***

Bu sebeple; AKP de MHP de şimdiden tedbir arıyor..

Milletvekillerine hayır derseniz sonuçlarına katlanırsınız mesajı veriyor..

Hayır derseniz vekilliğe de veda edersiniz uyarısı yapıyor...

Mehmet Tezkan Milliyet

***

Bilmeden neye oy verecekler?

------

...Cumhurbaşkanı Meclis'teki kavgaları yatıştıracak sözler söylemekte haklıdır ancak milletin "önüne gelecek yeni bir anayasa"yı anlamadan oy vermesi doğru değildir.

Anketler toplumun büyük kesimlerinin bu konuda hiç bilgisi olmadığını gösteriyor.

Güngör Mengi Vatan

***

Halk "hayır" diyebilir

-----

Madde madde oylanan anayasa değişiklik tekliflerine 330'un üzerinde "Evet" çıkıyor. Yarın bu teklif referanduma götürüldüğünde halkın yüzde 50'den fazlası "Hayır" derse; "Evet" oyu atan vekiller mosmor olacaklar. Nitekim, Gezici Araştırma'nın açıklanan sonuçlarına göre, her 100 seçmen vatandaştan 59'u başkanlık sistemine "Hayır" diyor. Aralarında AKP'ye oy vermiş olan seçmenler de var. Hayır diyenlerin partilere dağılımı şöyle: AKP'li yüzde 20.5. MHP'li yüzde 64.2. CHP'li yüzde 93.7. HDP'li yüzde 95.3... Meclis'te AKP'li milletvekillerinin tamamı "Evet" dese bile MHP'den 27 milletvekili çıksa, "Hayır" verse bu teklif Meclis'e gömülebilir. Türkiye için düğün bayram olur. 27 altın adam aranıyor.

Necati Doğru Sözcü

***

Anayasanın anasını ağlatıyorlar

------

 Değişiklik maddeleri birer birer oylanıyor, MHP'nin desteği ile kabul ediliyor. AKP'li vekillerin bir kısmı sadakatlerini kanıtlamak için oylarını göstere göstere kullanıyor. Meclis'te ellerindeki oy pusulalarını havaya kaldırarak sırıtanlar, bir oyu üç kişi birden atanlar tam bir görgüsüzlük sergiliyor. Aynı zamanda anayasayı çiğniyorlar! Oylarını gösteren vekillerde kendilerine güvensizlik var. Saray'a "Bak reis, biz sana ne kadar sadığız" diye mesaj yollayıp, akılları sıra yatırım yapıyorlar! Anayasa hukukçusu Prof. Süheyl Batum, değişiklik oylamasının, anayasanın 175'inci maddesine göre gizli yapılmasının şart olduğunu ifade ederek: "Hiç tartışmaya gerek yok. Oylama gizli olmalıdır. Aksi halde geçersiz sayılır" diyor...

Rahmi Turan Sözcü

***

İktidar yozlaşır/yozlaştırır

-------

...Demokratik, Laik ve Sosyal Hukuk Devleti'ni kaldırıp, yürütme, yasama ve yargı erklerini tek kişinin emrine veren bir referandumu "demokrasi" ve "millî irade" adına halkoyuna sunamazsınız...

Çünkü böyle bir adım, hem "demokrasinin" hem de "milli iradenin" ortadan kaldırılması, her iki kavramın da tek kişinin iradesine ipotek edilmesi anlamına gelir.

...Acaba yapılan bu değişiklik insanların vicdanlarını rahatsız ettiği için mi "grup baskısı" gündeme geliyor?

(...)

Tarihi günler yaşıyoruz...

Unutmayalım:

"İktidar yozlaşır, mutlak iktidar mutlak yozlaşır!"

Emre Kongar Cumhuriyet