Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Serap BESİMOĞLU

Serap BESİMOĞLU

Kadın ve çocuk istismarı

Tüm dünyada yaygın olarak yaşanan çocuk istismarı ve kadına uygulanan şiddet bizim ülkemizin de sorunu. Üstelik sadece kırsal alanda değil, büyük şehirlerde de sık oranda yaşanıyor. Özellikle aile içi ve dışı şiddet oranı yüzdelerle ifade edildiğinde oldukça yüksek sayıda... Geçen hafta gazetem adına davet edildiğim, MHP Kadın Kolları Genel Başkanlığı tarafından MHP Genel merkezinde düzenlenen  “Kadın ve Çocuk İstismarı ve İstismarla Mücadele” konulu, tam da toplumumuzdaki kanayan yaraya parmak basan çok özel bir panele
konuk oldum.
Açış konuşmasını MHP Kadın Kolları Genel Bşk. Dr. Şennur Şenel’in yaptığı panelde konuşmacı olarak bu alanla ilgili bilim insanları ve hukukçular vardı.
Hacettepe Üniversitesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim dalı Adolesan Ünitesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Orhan Derman, Ankara Üniversitesi Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Runa İdil Uslu, Çocuk İhmalini ve İstismarını Önleme Derneği Bşk. Av. Türkay Asma’nın konuşmaları toplumumuzdaki istismarın vahim boyutlarını tüm açıklığı ile ortaya koydu. Oturum bşk. Prof. Dr. Orhan Derman özellikle bu konuda,  “Korkmadan, biz buradayız diye bilmek ve yaşananı itiraf edebilmek çok önemli. Böylece istismara hayır demenin ilk adımı atılmış olur. İstismar ve ihmal ayrılmaz bir parça ama özellikle ergenlerde istismar çok önemlidir. Bunun izlenen üç boyutu var. Tıbbi, ruhsal ve hukuki. İstismar yapılmaması gerekeni yapma, ihmal yapılması gerekeni yapmamak halidir. Ergenlikte fiziksel istismar, cinsel istismar (ruhsal ve hukuksal) ve duygusal olmak üzere ergen üzerinde ciddi izler bırakır. Ergenin hem bedeninde hem de yüreğinde yaralar açar” dedi. Prof. Dr. Derman özellikle cinsel istismar çalışmaları konusunda çok farklı sonuçlar çıktığını, bunun nedeninin de cinsel istismarı tespit etmenin, belirlemenin ve söyletebilmenin her zaman mümkün olmadığının altını çizdi. Ergenlerde dürtüler zayıf ve kendilerine göre dinamikleri var. Gençlerin sigara ve madde bağımlılığının başlama döneminin ve kontrol dışı davranışlarının da özellikle ergenlik döneminde oluştuğunu kaydeden Derman, bu durumların da istismara imkân sağladığını söyledi.
Prof. Dr. Runa İdil Uslu ise, cinsel istismarın çok önemli bir konu olduğunu ve gelecek kuşakları kurtarabilmek için bu konuya ivedilikle çözümlerin aranması gerektiğini ve gençler üzerindeki ruhsal boyutlarının önemini anlattı. Prof. Dr. Uslu, “İstismar sonrası ruhsal bozukluklar görülür. Özellikle istismar sonrası ruhsal bozukluklardan etkilenmeyen yoktur. İster çocuk, ister ergen, isterse yetişkin olsun bu durum kişinin yaşam kalitesini bozar. Bu tabii ki istismarın türüne, şiddetine, süresine göre değişir.”  diyerek, cinsel istismar sonrası kişide aşırı yıkanma, temizlenme ihtiyacı, içe kapanma, idrar ve gaita kaçırma, evden kaçma gibi davranış değişimleri ve fizyolojik değişimler yaşandığını vurguladı. Uslu bu durumların dikkatle izlenmesi gerektiğini ve uzman yardımının şart olduğunu belirtti. 
Hukuksal boyutlarını ise, Çocuk İhmalini ve İstismarını Önleme Derneği Başkanı Av. Türkay Asma anlattı. Asma, “0-18 yaş arasındaki her birey çocuktur. Hukukta bu böyledir, uluslararası hukukta da böyledir. Herkes eşittir sistemi artık kalktı. Korunmaya ihtiyaçları olan çocuklar, kadınlar, engelliler önceliklidir. Dolayısıyla 18 yaşına kadar her çocuğu birey olarak kabul edip kollayacağız. Özellikle devletimizin ciddi bir çocuk politikası olması gerekir. 70 milyonluk nüfusumuzun 27 milyonu genç ve çocuk. Bunları korumazsak Türkiye’nin geleceğini sağlayamayız. Bu anlamda da hukukçularımıza büyük görev düşmekte. Cezai müeyyideler daha ağır ve caydırıcı olmalıdır.”  şeklinde konuştu.
Bütün bu konuşmaları dinledikten sonra sorumluluğumuzun ne kadar ağır olduğunun bir kez daha farkına vardım. Toplumu böylesi aydınlatan MHP Kadın Kollarına ve bilim insanlarına teşekkür ediyorum.

Yazarın Diğer Yazıları