Kamalak, Suriye krizi derinleşmeden önce bir grup kurarak Suriye’de Esad’ı ziyaret edip ciddi manada uyardıklarını söyledi. Bir dönem dile getirilen “Cuma namazı Şam’da kılınacak” sözüne de atıfta bulunan Kamalak, şöyle dedi: “Biz dedik ki siz Suriye’ye 15 dakikada girersiniz ama 15 yılda çıkamazsınız. Çıktığınızda da kolunuz kanadınız kırık, bölünmüş olarak çıkarsınız. Orada sadece Suriye değil, 72 millet var. Çin var, İran var. Bugün Rusya orada hem karadan hem denizden konuşlanmış durumda. Uçaklarımızı taciz ediyor. Bu durum karşısında bizimkiler ne yaptı? NATO’yu toplantıya çağırdı.” Kamalak, AKP ile ittifak görüşmeleri yapmalarının kendi tabanında eleştiri konusu olabileceği, AKP’nin yaptığı söylenen yanlışlara destek anlamına gelebileceği endişesini taşıyıp taşımadığı yönündeki bir soruyu da şöyle cevapladı: “Yangını kim çıkarırsa çıkarsın, söndürülmesi gerekiyorsa oraya mutlaka elimizi uzatmalıyız. Yangın yerine varmak için de araca ihtiyaç var. Bunun için aracın rengine bakılmaz, geminin rengi söz konusu değil. Nasıl ki BBP ile ittifakımız 7 Haziran akşamı sona erdiyse burada da 1 Kasım akşamı sona erer.” Bir gazetecinin, parti olarak farklı gruplarla görüntü vermiş olmalarının Saadat Partisi’nin istediği oy oranına ulaşamamasında etkisinin olup olmadığı sorusuna da Kamalak şu cevabı verdi: “Biz hiç bir kanala çıkmasak ‘Saadet yok’ deniyor. Halk TV’ye çıksak solcuyuz, Ulusal TV’ye çıksak komünistiz, STV, Bugün TV’ye çıksak paralelciyiz. Ben derdimi nerede anlatacağım o zaman.”
