Ülkemizde yaklaşık doksan bin cami ve bu rakamın üzerinde hizmet veren görevli var.
Her hafta cuma hutbelerini milyonlar dinliyor.
Üç beş kişi bir araya gelse, sohbet dönüp dolaşıp dine getiriliyor.
Medya da, yeterince dini konulara yer ayırıyor. (...) Peki, nasıl bir din anlayışı insanlıkla buluşuyor ki, ortaya çıkan tablodan Diyanet İşleri Başkanları (eskisi-yenisi) ve ilahiyatçı profesörler dahi şikâyetçi!
(...) Belki çok daha temelde konuşulması gereken, iman insanıyla, bilinçsizce bir dinin -buna form da diyebilirsiniz- içinde yolculuk yapan insan arasındaki fark...
(...) Bir takım şekli hususları yerine getirerek "iman insanı" olunmaz. (...) Tanrıyla/Kutsalla dinamik bir ilişki yaşayan müminin, taassup içinde olması imkânsızdır. (...) Dine bağlılık olmaz. Dinin içinden yürünür. (...) Bağlılık Allah'a olur. Bu öyle bir bağlılıktır ki, aracı kabul etmez.
(...) Din, insanın kendisiyle, diğer fertlerle ve tüm varlıkla ilişkilerini ahlaki bir zemin üzerinde kontrol altına alan hayati bir sistemken; kavganın, çekişmelerin, ayrışmaların malzemesi durumuna getirildi.
Üç büyük dine (Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslamiyet) inanan insanların, kendi dinlerini sömürünün ve vahşetin aracı olarak nasıl kullandıkları ortada.
Nitekim Diyanet İşleri Başkanı da bunu dile getiriyor. Lakin (...) sorunun kaynağını dini ve bilimi politikalarına alet eden, kapitalist zihniyette araması gerekirken, sekülerizme çatarak bir kavram kargaşası yaşıyor. (...) laikliğin kıymetini bilmek için, Batı'nın yaşadığı yüzyıllar süren kanlı mezhep kavgalarını yaşamak gerekmiyor!
Hülasa; nereden başlamalı sorusuna cevaben, şahsiyetliliği ve insan onurunu yok sayan fosilleşmiş fikirleri temizlemek adına, temiz bir "iman insanı" nasıl olunur sorusu Diyanetimizi ve en çok da Başkan Mehmet Görmez'i meşgul etmeli.
Tartışmalara mahal vermeyecek şekilde, siyasetten-particilikten uzak, ciddi bir çalışma başlatmak kendisinin üzerine bir borç...
Ayşe Sucu / Sözcü
*
Kâbus senaryosu
(...) ABD'de iki dönemdir "Demokrat" bir başkan görev yapıyor. Onun için bu seçimde ibrenin Cumhuriyetçilere dönmesi de sürpriz olmayacak. Çünkü ABD'de bazı istisnalar dışında böyle bir seçim geleneği de oluşmuş durumda. İki dönem üst üste Demokrat bir başkan varsa, üçüncü dönemde bir Cumhuriyetçi seçiliyor. Ya da tersi: İki dönem Cumhuriyetçi başkan görev yaptıysa, üçüncü dönemde koltuğa bir Demokrat seçiliyor. Yani eğer Cumhuriyetçilerin adayı olmayı başarabilirse, Trump'ın başkan olarak seçilmesi de bir sürpriz olmayacak.
Bundan dolayı endişelenmeli miyiz?
Hiç kuşkusuz ki evet endişelenmeliyiz, bütün dünya endişelenmeli!
Amerikan sisteminde başkanın yetkileri elbette sınırsız değil. Sistemin denge ve fren mekanizmaları düzgün işliyor, dolayısıyla başkanlar, "Zavallı Obama" gibi her istediklerini yapamıyorlar. Ama bu, başkanın sistemdeki rolünü de küçültmüyor. Donald Trump gibi ahmak bir cahilin o göreve gelmesi, dünya ve özellikle de bölgemiz bu kadar karışıkken iyi bir geleceğin habercisi de değil...
Mehmet Y. Yılmaz / Hürriyet
*
Doğu yanıyor, Batı suskun
Neden?
Cizre'de sekiz gündür sokağa çıkma yasağı var.. Çok şiddetli çatışmalar oluyormuş.. Tanklar bazı merkezlere top atışı yapıyormuş..
Sur'da keskin nişancılar nöbetteymiş..
Kısaca ülkenin bir bölümünde.. Ülkenin Güneydoğu'sunda savaş var.. 10 bin asker bir ilçeye, o ilçeyi ele geçiren militanları temizlemek için girmişse..
Barikatları yıkmak, hendekleri kapatmak için girmişse..
Silahlardan, patlayıcılardan arındırmak için girmişse..
Bunu adı savaştır!..
*
Güneydoğu böyle ama ülkenin batısı farklı..
Sadece batısı değil, kuzeyi, güneyi, ortası başka havada..
Sanki, Diyarbakır'da, Cizre'de, Silopi'de, İdil'de, Nusaybin'de çatışma yokmuş gibi..
Sanki, çatışmalar başka ilçelere sıçramayacakmış gibi..
Sanki, orası bu ülkenin toprağı değilmiş gibi..
Sanki, Türkiye'yi etkilemeyecekmiş gibi..
Sanki, bizimle ilgisi yokmuş gibi..
Çıt yok..
Gündem başka, sohbet başka..
Neden?
*
İnsanlar bu kadar duyarsız mı?
İnsanlar vurdumduymaz mı?
Hayır..
Peki o zaman neden bu suskunluk?
*
Bu soruyu HDP'li vekiller onlarca defa kendilerine sormalı..
Neden?
İnsanlar neden Güneydoğu'da olup bitenle ilgilenmiyor?
*
HDP'li Altan Tan televizyondan 'sesimizi duyuramıyoruz' diye
şikâyet etmişti..
7 Haziran sonuçlarına bakarsan; sesleri duymuş!..
Gereği yapılmış!..
Peki sonra ne olmuş?
*
Bu sorunun cevabı çok önemli..
Bugünkü suskunluğun..
Bugünkü ilgisizliğin..
Bugünkü tepkisizliğin anahtarı..
Mehmet Tezkan / Milliyet
*
Terör iflas ettiriyor
Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu'nun (TESK) esnaf sicil kayıtlarından anlaşıldığına göre Doğu'da terörden en fazla etkilenen 21 ilde yılbaşından sonraki 10 ay içinde 11.354 esnaf dükkânını kapatmak zorunda kalmış.
(...) Bu illerde ilk 10 ayda kapanan şirket sayısı ise 1.549 oldu.
Doğu'da terörden etkilenen illerde yaşam devam ettiği sürece ekonomik faaliyet şu veya bu şekilde devam edecek. Yaşayanların en az gıda ihtiyaçlarının karşılanması gerekiyor.
Ne var ki, insanların ihtiyacı sadece gıdadan ibaret değil.
(...) Terörden az veya çok etkilenen 21 ilde beyaz eşya, elektronik eşya, ev eşyası, giyim gibi gıda dışı ihtiyaçlara cevap veren işyerlerinin durumu esnafın durumundan daha da kötü.
21 ilin ekonomiye üretim ve tüketim cephesinden katkısının azalması, ekonomide yavaşlamaya yol açıyor.
Türkiye'de üretim tüketim politikalarını, sosyal politikaları tartışırken, Doğu'daki terörün ekonomiye getirdiği riskleri ve yükü yok sayamayız.
Ülke bütünlüğü bakımından, Doğu'da yaşayanların can ve mal güvenliği bakımından olduğu kadar ekonomi bakımından da terörün önlenmesi büyük önem taşıyor.
Güngör Uras / Milliyet
*
Rusya, Akkuyu için alımlarını sürdürüyor
Türkiye-Rusya krizinin, Akkuyu Nükleer Güç Santralı'nı (NGS) nasıl etkileyeceği merak ediliyordu, malum. Önce projenin iptal edildiği, sonra da askıya alındığı haberleri yayıldıysa da Rusya tarafı, haberleri doğrulamadı.
Dahası NGS Genel Müdür Yardımcısı Oleg Titov açıkça yalanlayarak şöyle dedi: "Hiçbir şey durdurulmadı. Sahadaki çalışmalar plana göre ilerliyor. Projenin hayata geçirilmesi için müzakereler sürdürülüyor."
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ise konuyu "Oraya 3 milyar dolarlık bir yatırım yaptılar zaten. Dolayısıyla o konuda daha hassas olması gereken Rusya" diye değerlendirmişti. Projenin internet sitesinde Rosatom Devlet Atom Enerjisi Kuruluşu Yönetmeliği'ne göre yapılan ihaleleri açıkça izlemek mümkün. Rusya, NGS için Türkiye'deki alımlarını ara vermeden sürdürüyor.
Çiğdem Toker / Cumhuriyet
*
Musa Kart Cumhuriyet