Kan kaybı ve hezimeti önlemek için değişim

Devlet Bey’in Ankara’da gazetecilere verdiği iftarda,  “Kim aday olacaksa  hepsine başarılar diliyorum. Ama yarışın içinde kendimin de olacağını kimse unutmasın diyorum” açıklaması MHP için çok önemli olan bir seçimin sath-ı mailine iyice girildiğinin de işareti oldu. Gözler şimdiden 4 Kasım’da yapılacak MHP 10. Olağan Büyük Kurultayı’na çevrilmiş durumda. Ancak ben bugün Genel Başkan seçimi arefesinde, MHP’nin sürekli kan kaybettiği bir alanı dikkatinize getirmek istiyorum:


NEREDEN NEREYE
2009’da yapılan son yerel seçimlerde tam 6 milyon 403 bin 831 kişi MHP’ye oy verdi. MHP yüzde 16.27’lik oy oranıyla 2009 seçimide 1 Büyük Şehir (Adana) 9 il, 128 ilçe, 355 belde olmak üzere tam 493 belediye başkanlığını kazandı. Ancak  zaman içinde MHP’li başkanlar bir bir istifa etti ve ediyor. Nitekim, bunlardan sonuncusu 2 Temmuz’da MHP’den istifa eden Hatay’ın Dörtyol ilçesine bağlı Payas Belde Belediye Başkanı Bekir Altan oldu...
İstifa eden 109 belediye başkanının büyük çoğunluğu AKP’ye geçerken bir kısmı bağımsız kaldı. Bu bağımsızların büyük bir bölümü de bir süre sonra AKP’nin yolunu tuttu. Elinde şimdilik 384 belediye başkanı kalan MHP açısından tehlike henüz geçmiş değil. MHP’nin çok sayıda belediye başkanının da istifanın eşiğinde olduğu dillerde... 2009 yılında yapılan mahalli seçimlerde Adana gibi bir büyükşehir de dahil 493 belediye başkanlığı kazanmış olan MHP’nin 2014 seçimlerinde bu seviyeye ulaşması şu anda pek mümkün gözükmüyor.

NİYE BÖYLE OLDU?
Fotoğrafı böylece ortaya koyduktan sonra gelelim bu durumun değerlendirmesine:
MHP tarihinde ilk defa bu kadar büyük sayıda belediye başkanı partilerinden istifa etmiştir. Bu kaçışın birinci sebebi bundan sonra yapılacak seçimde seçilememe korkusudur. Çünkü, partinin kan kaybına uğradığını, barajın altında kalabileceğini gören başkanlar MHP amblemi altında seçilemeyeceklerini düşündükleri için istifa etmektedirler.
İkinci önemli sebep ise, MHP Genel Merkezi’nin iktidarın baskısına karşı kendi belediye başkanlarına  sahip çıkmamasıdır. Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak’ın tutuklanmasından sonra bizzat Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin  “Aklan da gel”  diyerek bir büyükşehir belediye başkanını ortada bırakmış olması MHP’den kaçışı tetiklemiştir. Bahçeli’nin bu olay karşısındaki tavrı, kıt imkânlarla hizmet vermeye çalışan MHP’li belediye başkanlarında,  “Yarın benim başıma da bir kaza gelirse Genel Merkez bana sahip çıkmayacak, ortada kalacağım, üstelik itibarım zedelenecek” endişesini doğurmuştur. Bu endişe onları bir çıkış yolu aramaya itmiş ve çareyi istifa edip AKP saflarına geçmekte bulmuşlardır.

GİDEN ÇOK GELEN YOK
Dikkat çekici bir başka durum ise, başka partiden seçilmiş başkanlardan MHP’ye yönelik hiç bir talebin olmamasıdır. Neredeyse kazandığı her 4 belediye başkanından birini kaybeden MHP’ye tek bir belediye başkanı bile girmek için başvuruda bulunmamıştır. Büyük Birlik Partisi dahi bağımsız olarak belediye başkanlığı kazanmış birkaç ismi kadrosuna katmışken, MHP bunu başaramamıştır.
Oysa ki Türkiye’nin en başarılı belediye başkanları MHP’dedir. Bu başkanlar tavır ve icraatlarıyla halkın güvenini, sevgisini kazanmış, sürekli halkın içinde olmuş, bir çoğu birkaç dönemdir başkanlık görevini yürüten kişilerdir. Bugüne kadar hep sevildikleri ve halkla kaynaşmayı başardıkları için seçilmişlerdir. Mesela; Kastamonu Belediye Başkanı Turhan Topçuoğlu, Gümüşhane Belediye Başkanı Mustafa Canlı, Tarsus Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, Ceyhan Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü bu başarılı başkanlardan akla isimleri ilk gelenlerdir. Genel Başkan’ın ve Genel Merkez’in politikalarındaki başarısızlıklar onlara da olumsuz şekilde yansımaktadır. Parti prestij kaybında olduğu için bu başkanların kendi gayretleriyle sağladıkları başarı, yeniden seçilmeleri için yeterli olmayabilir. Bu başarılı başkanlar hiç de haketmedikleri halde bu seçimi kaybedebilirler

YOLUN SONU KARANLIK
2014 mahalli seçimleri MHP açısından bir dönüm noktasıdır. Mevcut yönetimle seçime gidilirse oy ve belediye başkanı kayıpları kaçınılmaz gözükmekte. Birçok il ve ilçede belediye başkan adayı bulmakta bile sıkıntı çekiIebilir. Geçmişte oyların yüzde 2, yüzde 3 olduğu yerlerde bile büyük bir heyecan vardı. Kaybedecek olsalar bile MHP’den aday olmaya talip çok sayıda ülkücü bulmak mümkündü. Bu tür fedakarlıklar idealistlik gerektirir. Bu heyecanın kaybedildiği, Ülkücülerin dışlandığı MHP’de böyle insanlar bulmak artık zorlaşmıştır.
2009 yerel seçimlerinde yüzde 16.27 oy oranı ile 493 belediye başkanı kazanmış olan MHP’nin bu şartlar altında; mevcut genel başkan ve bu parti yönetimiyle yüzde 16.27 oy ve 500’e yakın belediye başkanı kazanması mümkün değildir.

4 KASIM BİR FIRSATTIR
Kurultay’da bir değişim gerçekleşmesi halinde ortaya çıkacak şevk ve heyecan sonucu MHP bütün kadro ve teşkilatlarıyla mahalli seçimler için sahada olacaktır.
Böyle bir durumun MHP’de büyük bir atılım ve sıçramaya yol açması kaçınılmazdır.
Aksi durumda şevk ve heyecan kalmadığı için seçimlerde çalışacak kimse bulunmaz. 2014 yılının Mart ayında yapılması gereken Yerel Seçimlerin MHP’nin de desteğiyle 2013’e alınması gündemdedir. 4 Kasım 2012’de yapılacak 10. Olağan Kongresi’nin sonucuna göre bu seçimler MHP için ya zafer ya da hezimet olacaktır.

Yazarın Diğer Yazıları