Bünyamin Öztürk / Yeniçağ
Hukukçuların hedefinde, Anayasa Mahkemesi'nin inceleme yetkisi olmadığı yönündeki açıklaması var.
Yargıtay Onur Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, KHK'ların hangi hallerde çıkabileceğinin Anayasa'da açıkça ortaya konduğunu belirterek, şunları söyledi: "Olağanüstü hal (OHAL) döneminde çıkarılacak kanun hükmünde kararnamelerin hangi nedenle çıkarılabileceği Anayasamızda belirtilmiştir. KHK, OHAL'in ilanına neden olaylar için ancak çıkarılabilir. Anayasa'ya göre her önünüze gelen konularla ilgili KHK çıkaramazsınız. Ama Anayasa'da ne yazıyorsa yazsın 'Ben yaptım oldu' düşüncesi egemen. Yargıtay ve Danıştay'ın bünyeleri ile OHAL'in ilanı arasında hiçbir ilgi ve paralellik yok. Dolayısıyla bu konuda KHK çıkarılması mümkün değil."
"Ama çıkarılırsa ne olur diye sorarsanız zaten Anayasa Mahkemesi kendisini işlevsiz hale getirdi. Anayasa Mahkemesi, 'Benim çıkarılacak OHAL KHK'larını inceleme yetkim yok' diyerek kendisini tasfiye etti" diye konuşan Sabih Kanadoğlu, şöyle devam etti: "AYM'nin çalışmadığı bir süreçten geçiyoruz. Eğer, 'Anayasa'ya uygun OHAL KHK'sı nasıl çıkarılır?' diye sorulduğunda buna verilecek cevap, AYM'nin kendisini işlevsiz hale getirmesi nedeniyle geçersiz kalıyor. 'Ben böyle bir KHK çıkardım, oldu' yoluna gidilebilir ama bu durum Anayasa'ya aykırı olur. Anayasa'ya göre Yargıtay ve Danıştay'ın işleyişi ve yapısı hakkında herhangi bir KHK çıkarılamaz. Çünkü bunun OHAL ilanı gerektiren sebeplerle alakası yok. Dolayısıyla çıkarılamaz. Buna rağmen çıkarılırsa ne olur? Anayasa Mahkemesi, 'Ben bakmıyorum' dediği için belirli bir süre yürürlükte kalır. Bu süre içinde yapılmak istenen yapılır. Çünkü Türkiye hukuk devleti olmaktan çıktı. Ortada bir hukuk devleti kalmadığına göre Türkiye'de artık hukuk dışı her şey yapılabilir. Yaşanan sorunun asıl kaynağı burada yatıyor."
