Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Serap BESİMOĞLU

Serap BESİMOĞLU

Kanaltürk satıldı ama biz çok kişiyiz!

Uzun zamandan bu yana satıldı, satılıyor diye gündemi meşgul eden ve herkesin merak ettiği sorunun cevabı geçtiğimiz günlerde Tuncay Özkan’dan geldi.

“Kanaltürk’ü Sattım.” Birçok vatandaşımız ve köşe yazarları uğradıkları hayal kırıklığını ve üzüntüyü ortaya koyan sözler söylediler, yazılar yazdılar.

Peki, ne oldu da Tuncay Özkan böylesine dramatik bir karara imza atmak zorunda kaldı?
O Kanaltürk ki; kurulduğu günden beri ulusal duygularımıza tercüman olan Atatürkçü düşünceyi layık olduğu zeminde koruyan, ilkeli çalışmaları ve kaliteli çizgisiyle Türk görsel medyasında çok önemli bir yer edinen, onu izleyenlerin gönlünde taht kurmuş bir kanaldı. Evet sevgili okurlarım, ilklere öncülük etmiş, birlik ve beraberlik çağrısı en güçlü olan birkaç televizyon kanalından da biriydi. Çizdiği profille aynı noktada, aynı sevdada buluşmayanları rahatsız eden Kanaltürk birçoklarının da korkulu rüyası olmuştu. Kanaltürk’ün ilkeli yayıncılığına inanan Atatük’çü büyük bir kesim hâla çok üzülüyor.

Tarafsız bir gözle bakmaya çalıştığımda ise sorgulamadan önce anlamaya çalışmak lâzım diyorum kendime. İlk duyduğumda bende çok üzülmüştüm. Kısa bir şokun ardından üzülmek yerine empati yapmayı denedim.  “Bizkaçkişiyiz”  hareketinin de öncüsü olan Özkan bu satışa neden imza attı? Okuduğum birçok mailde vatandaşlar Tuncay Özkan’a duymuş oldukları üzüntüyü sert bir dille ifade etmişler. Üzüntü konusunda hemfikiriz. Ama bir de kanalın sahibi Tuncay Özkan’ın duyduğu üzüntüyü, uzun zamandır içinde biriktirip sabrettiği, aylardır maaş almadıkları gerçeğini ve yapılan baskıları unutmamak lazım. En zoruysa çalışanlarına aylarca maaş verememek, onların itiraz etmeden ilkeleri uğruna sessiz kalışlarının ağırlığı altında ezilmek. Eğer empati yaparsak hangimiz bu kadar uzun süre dayanabiliriz.

Yıllarca bıkmadan usanmadan Atatürk ilke ve devrimlerinden taviz verilmemesi için birlik ve beraberlik çağrılarında bulunan ve mücadelesini biliniyor ki zor şartlar altında sürdüren insanlara karşı biraz daha anlayışlı olmak ve içinde bulunduğu durumu etraflıca kavramak lazım diye düşünüyorum. Peki, şimdi ne olacak? Kanaltürk’ün sahibi adına yeni genel müdürü Fatih Karaca geçen günkü açıklamasında Türkçe olarak bekle ve gör dedikten sonra nedense bir de İngilizce olarak wait and see demek ihtiyacını hissetti. Biz de bekleyip hep birlikte göreceğiz
Bu duruma üzülenler kadar elbet üzülmeyenler de olacaktır. Aksini düşünen insanları mutlu mu etmek lazım? Bence hayır. Kalınan yerden Mustafa Kemal’in ilkelerini korumaya ve kollamaya devam etmek lazım.  “Bizkaçkişiyiz”  diye soranlar sanırım çook kişisiniz. Cumhuriyet ve Mustafa Kemal sevdalıları çok kişiyiz.
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE.

Yazarın Diğer Yazıları