Kandil, hükümeti muhatap almadı

Kandil, hükümeti muhatap almadı
“Baş müzakerecimiz Öcalan’dır. Bütün görüşmelerinizi kendisi ile yapın”

Görevden alınmadan önce “Oluşacak yeni heyetimizin Kandil’le direkt görüşmesini arzu ediyorum” diyen “çözülme” sürecinin mimarı Başbakan Yardımcısı Atalay’a Kandil’den geç de olsa cevap geldi. Kandil’e giden HDP’li Buldan, “Hükümet ile kendilerinin görüşmesine gerek olmadığını tekrarlayıp, Öcalan’ı muhatap almalırını istediler” dedi.

“Kandil’de işiniz yok
muhattabınız Öcalan”
HDP Grup Başkan 

Vekili Buldan, Kandil’den mesaj getirdi: Hükümet ile kendilerinin görüşmesine gerek olmadığını, baş müzakerecinin Öcalan olduğunu ifade ettiler.

Haber: Salim Yavaşoğlu

Sözde cözüm sürecinin mimarlarından eski Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’a, Kandil’den cevap geç de olsa geldi. Görevden alınmadan önce “Oluşacak yeni heyetimizin Kandil’le de direkt görüşmesini arzu ediyorum. Devlet kurumlarımız gerekirse Kandil’le gerekirse başka yerlerle de görüşürler” diye açıklama yapan Atalay’a, terör örgütü PKK’nın Kandil’deki elebaşları HDP ile cevap verdi. HDP heyeti ile önceki gün Kandil’e giden Grup Başkan Vekili Pervin Buldan, “Hükümet ile kendilerinin görüşmesine gerek olmadığını yinelediler. Baş müzakerecilerinin sayın (!)Öcalan olduğunu ifade ettiler. Dolayısıyla bütün bu görüşmeler Öcalan ile yapılmalıdır, Kandil ile görüşmeye gerek yoktur dediler” dedi.

30 Eylül tehdidi
Görüşmenin ana gündeminin çözüm süreci olduğunu belirten Buldan, “Çözüm süreci ile ilgili takvim bize henüz iletilmedi. Kandil de bu konuda artık tepkisini ortaya koydu. 30 Eylül tarihi denmişti, henüz bizimle paylaşılan bir şey olmadı. Sayın (!) Öcalan ile de paylaşılan bir şey olmadığını söylediler. Kandil’de süreçte çok kritik bir aşamaya girildiğini söylediler. Öcalan’ın koşullarının acilen değişmesi gerekiyor. Öyle bir beklenti var. Daha çok bunlar tartışıldı. Sekreterya meselesi ve izleme kurulu meselesi var. Bütün bunlar ile ilgili tartışmalarımızı yürüttük. Artık bu konularda hükümetten adım atmasını bekliyoruz. 30 Eylül’e kadar hükümetin bu takvimi kamuoyuna açıklaması bekleniyor. Takvim açıklanmasa bile somut adımların atılması bekleniyor” diye konuştu. Buldan, koşulların değişmesi derken sekreteryasının oluşması ve bu sekreteryanın Öcalan’la görüşmeler yapması ve aynı zamanda izleme kurulunun da oluşturulması olduğunu belirterek, “Bütün bunlar belki yol haritasının dışında olması gerekenler ve beklentiler” açıklamasını yaptı.

Sivil isyanı görüştüler
Buldan, görüşmede PKK’nın silahlı isyandan sonra başlattığı sivil isyan anlamına gelen okul boykotu ve okullara yönelik saldırılar ile Kürtçe eğitim veren okulların gündeme gelip gelmediğiyle ilgili soru üzerine, şunları söyledi: “Kürtçe eğitimi yapan okullara mühür vurulmasını konusunu biraz değerlendirdik. Kürt halkının kendi çabaları ve emekleri ile açmış olduğu okullara mühürlerin vurulması bir tahammülsüzlüktür. Barış ve müzakere sürecinde bunların olmaması gerekiyor. Bu tahammülsüzlüğü gösteren bir hükümet veya devlet sorunun çözümünü nasıl bulacak dediler. Dolayısıyla bu konuda kafamızda soru işaretleri var diye ifade ettiler” dedi.


Terör örgütü PKK’ya
af için kılıf hazırlanıyor

Terör örgütü PKK’nın zaman baskısını ensesinde hisseden hükümet, teröristlere şirin görünmek için yeni bir yasal düzenlemeyi gündeme aldı. Ekim ayının ortalarında TBMM’ye getirilmesi amaçlanan yasal düzenlemeyle bir yandan kamuoyunda infial yapmayacak ve genel af  algısı oluşturmayacak düzenleme için formül arayışlarına başlandı. Edinilen bilgilere göre Ekim’de TBMM’ye terör örgütü IŞİDİ de kapsayacak bir şekilde tezkere getirmeyi planlayan Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun dosyasındaki ikinci önemli gündem maddesinin de  hem Kandil hem cezaevindeki teröristleri ve hem de Bebek Katili Abdullah Öcalan’ı da kapsayacak bir düzenleme olduğu ifade edildi.  Başbakan Davutoğlu’nun  kurmaylarının Kandil’deki ele başları, suça bulaşan ve karışmayanlar ayrımı, cezaevinde bulunan teröristler, Öcalan, bunun yanında da Ümraniye ve Balyoz ile Askeri Casusluk davalarının sanıklarının suçlarını da ortadan kaldıracak bir düzenlemeye kafa yorduğu kaydedildi. AKP’nin üst düzey bir yöneticisi, söz konusu yasanın TBMM’ye geleceğini belirterek, şunları söyledi: “Yasanın problemi çözmesi lazım. Bunu nasıl çözeceğiz. Bu işi Ak Parti’nin çözmesi lazım. Mesele şu, bir şeye itiraz ederken yerine ne koyacaksın? Alternatif bir hikayen olacak. Aksi halde inandırıcılığını yitirirsin. Milli birliği sağlayıp, sınırları korurken bu coğrafyada anlamlı mesajlar yükleyici bir iş yapmamız lazım. Eğer Orta Doğu coğrafyasında Türkiye önemli bir aktör olacaksa bu işi barış içinde çözmesi lazım. Gerilim olur, çatışma olur. Sosyal süreçler bunlar. Bir sürü birikim var geçmişte. Belli bir tolerans sınırı içinde ama devlet otoritesinden de taviz vermeyerek işi yürütmek lazım.” 

Eşkiyalık mış!
Aynı yönetici Ekim ayında çıkacak yasanın ardından teröristlerin silah bırakacaklarını öne sürdü. Kandil’de suça bulaşanların Danimarka, İsveç, Norveç ya da Avustralya’ya gideceklerini öne süren yönetici, terörist kelimesini kullanmaktan kaçınarak “Kanun çıktıktan sonra PKK adına ya da mafya adına eşkıyalık yapamayacaklar” diye konuştu.