Karaborsa yaratan bakanlık olmayın!

İki hafta önce üst üste “D2 Yetki Belgesi” ile ilgili yazılar yazmış ve Ulaştırma Bakanlığı yetkililerinin yapılan değişiklikle amaçlarının “turizm taşımacılığına kalite getirmek” olduğunu söylediklerinden bahsetmiştim. Buraya kadar, yapılan değişikliklerde yetkililerin samimi duygularla ve görev bilinci ile hareket ettiklerinden bir şüphem yok.
Fakat her yasal değişikliğin yazılı olan şekli ile günlük uygulamadaki şekline bakıldığında “amaç ve içerik” olarak aynılık göstermesi beklenir. İdeal olan budur ve değişikliklerin hedefine ulaşabilmesi için olmazsa olmazların başında da denetimlerin sürekli ve yaygın şekilde yapılması gelmektedir. 2009 yılı denetim uygulamaları gösterdi ki, Ulaştırma Bakanlığı denetmenleri yalnızca havaalanları giriş ve çıkışlarında taşıma araçlarını durdurarak belge kontrolü yapıyorlar.
01 Mart 2010 tarihinden itibaren “D2 Yetki Belgesi” alacakların “yalnızca bir yetki belgesine kayıtlı olma şartı gereği” büyük sıkıntılar yaşadıklarını gözlemliyorum. Kış aylarında “D1 Yetki Belgesi” ile belli bir hatta çalışan yolcu taşıma araçlarının, artık D1 ve D2 yetki belgesine aynı anda kayıtlı olamamaları nedeni ile ekonomiye sağladıkları katkıda da belli bir oranda düşme olacağına şimdiden kesin gözü ile bakılabilir.
Kiralık belge karaborsası
“D2 Yetki Belgesi” almak için aranan şartların başında “öz mal 75 koltuğa sahip ticari araç” olması geliyor. Bu kadar koltuk sayısını 5 ticari araçla tamamlayan bir işletme yirmi bin TL harç bedelini Ulaştırma Bakanlığı’na ödeyerek beş yıllığına bu belgeyi alabiliyor. Teknik anlamda buraya kadar bir şey yok. Ama asıl sorun ondan sonra başlıyor, yaz sezonunda yapacak hiçbir iş bulamayan yolcu taşıma aracı sahipleri turizm sektöründe çalışabilmek için “D2 Yetki Belgesi Kiralamak” için olmadık yollar deniyorlar ve şu anda “kiralık belgenin piyasası” 1,750 TL ile 2,500 TL arasında değişiyor.
Burada basit bir hesaplamayla Ulaştırma Bakanlığı’nın yaptığı bu uygulama ile devlete her belge başına açtığı zararı görelim: 5 yolcu taşıma aracına ve 75 koltuğa sahip “D2 Yetki Belgeli” bir taşıma firması, kendi ihtiyacı olmasa bile dışarıdan 10 adet ticari araç kiralama hakkına sahip. Belge başına sezonluk
2 bin TL aldığında zaten bu işletme 5 yıllığına Ulaştırma Bakanlığı’na ödediği “D2 Yetki Belgesi” harcını 6 ay gibi bir sürede amorti etmiş, geri kalan 4 yılda da üzerine 80 bin TL  ayrıca para kazanmış oluyor.
Hani amaç “turizm taşımacılığına kalite getirmekti”. Günlük yaşamdaki uygulamada görüldüğü gibi kalite getirmek adına aslında farkında olmadan “bir yetki belgesi karaborsası yaratıldı”.
Adaletli ve eşit davranmak
Buradan Ulaştırma Bakanlığı yetkililerine çağrım şu olacaktır; Devlet etmenin temeli adaletli ve eşit davranmaktan geçer. Ülke insanlarımızın çalışma ve üretme azimlerini kıran, onları başkalarına muhtaç eden uygulamadan acilen vazgeçilip, turizm sektöründe çalışmak isteyen ve araçlarının teknik özellikleri standartlara uyan her yolcu taşıma aracı sahibine, “öz mal 75 koltuk” şartı aranmadan, araçların koltuk kapasitelerine göre bir “belge harcı” belirleyerek çalışmalarının önündeki engeller kaldırılmalıdır.
Bu uygulama sayesinde hem Ulaştırma Bakanlığı’nın kasasına giren para daha çoğalacak, hem de insanlarımız katakulli yapmadan göğüslerini gere gere çalışacaklardır.

Yazarın Diğer Yazıları