Karadeniz'de bir arazi skandalı daha!

Az gelişmiş ülkeleri tanımlayan en belirgin kıstasların başında "yolsuzluk, rüşvet, şiddet, hukuksuzluk" gibi sorunların devlet sistemine sirayet etmesi gelmektedir. Bu gibi ülkelerde hukukun güvenirliği tartışma konusu olurken, siyasi iktidar yapıları incelendiğinde; "otoriter tek adam" ve "otoriter tek parti"ler dikkat çeker.

Ortadoğu ve Afrika ülkelerinin birçoğunda durum bu şekildedir. Görünürde devlet işleyişte ise ticarethane gibi çalışan bu ülkeler "Muz Cumhuriyeti" olarak da tanımlanabilirler.

***

Samsun'un en değerli arazilerinden birinde yer alan Veteriner Sağlık Meslek Lisesi (yeni adıyla Atakum Tarım Meslek Lisesi), yerine cami yapılması için yıkıldı. Okul ise 30 km uzaklıkta deprem yönetmeliğine uygunluğu tartışma konusu olan bir yere taşındı, öğrenciler git-gel 60 km yol yapmak zorundalar.

Bunun üzerine okul aile birliği ve vatandaşlar Belediye'ye dava açtılar. Samsun Bölge İdare Mahkemesi vatandaşları haklı bulup projeyi durdurdu. Belediye konuyu Danıştay'a taşıdı. Danıştay da projenin uygun olmadığını belirterek İdare mahkemesini onayladı.

Belediye, mahkeme kararlarına rağmen yeni bir proje daha üretti ve alanın "Kent park" olarak değerlendirileceğini açıkladı. Hemen ardından hafriyat kamyonlarıyla araziye girildi… Bu parka kaç trilyon harcanacağı, içine otel, bina vb yapılıp-yapılmayacağı ise meçhul.

Okuyucumuz Mustafa Kemal Bektaş olaylara müdahil oluyor; mahkeme kararlarına, BİMER'e yaptığı şikayetlere rağmen sonuç alamıyor. İşte kendisinin ağzından yaşanan hukuk rezaleti ve el konulan bir devlet arazisi:

"Büyükşehir Belediyesi imar mevzuatı ve türlü imar düzenlemeleriyle bu araziyi resmen gasp etmek istiyor. Hatta gasp etti de diyebiliriz.

Konunun özü şu, bu okul ve arazi değerli bir yerde. Önce Protokol cami adı altında bir proje değişikliği yaptı Büyükşehir Belediyesi… Okul aile birliği, veliler mahkemeye başvurdular. Bölge İdare Mahkemesi'nde dava sonuçlandı o kararı iptal etti.

Biliyorsunuz asıl mesele dile getirilmiyor ama hep 'cami aşağı cami yukarı' deniyor. Caminin altında dükkân ve mağazalar olacaktı şüphesiz. Tabi onların tasarrufu nasıl olacaktı o da ortada yok. O bölgede 100 metre ara ile iki cami var. Üstelik normal namaz zamanlarında iki sıra saf cemaat anca doluyor.

Belediye temyize gitti. Danıştay temyizde okul aile birliği ve velileri haklı buldu. Çünkü burası eğitim kurumu arazisi.

Ancak Samsun Büyükşehir Belediyesi Kent park adı altında yeniden imar oyununa girişti. O bölgenin alt tarafı parklar ve yeşil alanlarla dolu. Golf sahaları var. Batı park var. Deniz sahili şerit halinde 20 km park var.

Bu arada mahkeme devam ederken Valilik-Belediye iş birliği ile okul apar topar Gelemen'de (TEKKEKÖY) yatılı ortaokuldan bozma, yıkılan okuldan daha eski bir okula kış gününde son derece yetersiz binalara taşındı.

Kamu arazi yönetmeliğine göre imar değişikliklerinde her bakanlıktan bir bilirkişi temsilcisi olması zorunludur. Bu da uygulanmadı.

Kamu ve okul arazilerinde emsal arazi verilmesi gerekli olup 50 dönümlük Samsun'un bir mevkiinden arazi gösterildi. Meslek Lisesi adı altında bu kez de gösterilen araziye kelime oyunları ile Tarım Meslek Lisesi adını sildiler Meslek Lisesi adı altında İmam Hatip Lisesi kurdular. Mahkeme, imar değişikliğini bozarak buraya iki okul yapılmasını ve okulun geri taşınmasına hükmetti.

Bu arazi hakkında Millî Eğitim Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı'na yaptığım müracaatlar sonucu kendilerinin de imar değişikliğine itiraz ettiklerini bildirdiler. Bu arada apar topar deprem yönetmeliği uygulandı okul deprem yönetmeliğine uygun olmadığından yıkıldı.

Bu okul ile ilgili projelendiği halde Büyükşehir Belediyesi bu kez de Kent park projesi adı altında parka çevirme imar değişikliğine gitti. Ben defalarca BİMER ve CİMER aracılığı ile Sayın Başbakanımıza ve Cumhurbaşkanımıza durumu bildirdim. İstedim ki el atılsın burada bir hukuksuzluk var. Bu hukuksuzluk bitsin. Yazılarımız Valiliğe gidip geldi.

Dün itibari ile o araziye yüzlerce kamyon toprak döküldüğünü ve üstünde iş makinelerinin çalıştığını gördüm. İnanın şok oldum.

Bir okula karşı böyle acımasızca uygulama nedir? Bu Belediye başka bir devletin belediyesi midir? Bu çocuklar kimin çocuğu? Bu okul bir devletin okulu mu? Ne varsa Başbakan'a ve Cumhurbaşkanı'na suç duyurusunda bulunarak bildirdim. Ve sizlerden yardım almak istedim.

Devlet Kurumu hukuk kurallarına uymazsa vatandaş uymazsa devlet denen bir şey kalır mı? Benim tüm çabam bu hukuksuzluk günün birinde hepimizi vuracak. Bu yüzden yardımınızı istiyorum."

Yazarın Diğer Yazıları