Karakoldaki aynalar ve kameralar...

İçişleri Bakanı İdris Şahin; İzmir Karabağlar Karakolu’nda iki polisin, Fevziye Cengiz adlı kadına atılan insafsızca dayağın karakoldaki kameralara kaydedilmesi ile ilgili olarak eski bir halk türküsünü hatırlatmış  “Karakolda ayna değil, kamera var”  demiş.
Tam yazıyı yazacağım sırada Bakan, sözü ağzımdan almış. Ben de böyle yazacaktım. Doğru. Ne karakollarda, hatta kozmik odalarda ve yatak odalarında bile  “ayna”  var mıdır bilemem ama kameralar var. Kameralar sayesinde artık hiçbir şey gizli/mahrem kalmıyor.  “Büyük Birader” ler her şeyi gözlüyor. Ne de olsa  “Açık Toplum” !!!

***


“Karabağlar Karakolu olayı” , toplumumuzda polislere karşı zaten var olan tepkileri tetikledi. Başımız sıkışınca  “aman polis”  diye yardıma çağırırız ama gene de polislere düşman gibi bakarız. Esasen bütün dünyada polislerin işi çok zordur. Görevlerinin güç -nankör- şartları aile hayatlarını, ruh sağlıklarını etkiler. Son zamanlarda artan polis intiharları, aile içi şiddetin fazlalaşması ruh sağlıklarının hayli hırpalandığını kanıtlamakta.
Ama hele şu bağlamda “Polissiz hayat” mümkün mü? Bakan Şahin sormuş;  “Suçlu polislere cezanın ötesinde bir ceza mı verelim. Yani İzmir Konak Meydanı’na darağacı mı kuralım, personeli darağacında asalım mı” diye.
Tabii ki hayır. Çare; polislerin daha iyi eğitilmelerindedir. Ama yeri gelmişken sorayım; Bugün polis okullarında, akademilerindeki öğretim üyelerinin çoğu kimin rahleitedrisinden geçmişler ve hangi gazetelerde yazarlar? Ve karakollarda en fazla malum bir gazete okunur. Evet karakollarda ayna, kamera var! Ve acıdır söylemesi özellikle son tutuklamalarda görülen polisler, benim o eski tanıdığım polislere pek benzemiyor. Ve daha da acısı TSK ile Emniyet arasına birileri sayesinde, rekabetten öte düşmanlık girdi!..
Ben öteden beri polisleri, benim eski tanıdığım polisleri tutar, savunurum. Ailemde polisler, polis müdürleri olduğu ve durumlarını yakından bildiğim ve özellikle terör olaylarında ne kadar güç şartlar altında fedakarca görev yaptıklarını bildiğim için savunurum. Ama dedim ya şimdiki bazı polisler benim o eski tanıdıklarıma pek benzemiyorlar. Uzaydan mı geldiler ne!...

***


Rahmetli Muammer Karaca’nın 4000’den fazla perde kapatan “Cibali Karakolu” adlı bir güldürüsü vardı. Bu oyunda Muammer’in karakol amiri komiser tiplemesi unutulmaz.
Komiserin karşısına tramvayda hükümete küfrettiği iddiasıyla bir adam getirilir. Adam biletçiye kızmış. O zaman tramvay idaresi de devlete bağlı. Biletçi  “Bana küfredemezsin. Ben hükümet memuruyum”  deyince adam hükümete de basmış kalayı. Ama karakola getirilince tabii “şaşmış”. Komisere “Efendim bizim hükümete değil, Rus hükümetine küfrettim” demiş. Bunun üzerine komiser kızarak “Ulan ben 40 yıllık polisim. Hangi hükümete sövüleceğini bilmez miyim”  diye bağırmış. Bilmem anlatabildim mi?..

***


Bir soru:  “Karakolda ayna var da halk ağzında polislere neden aynasız” denmiş?..

Yazarın Diğer Yazıları