Karayılan ve akiller!

Erdoğan’ın Başdanışmanı AKP Ankara Milletvekili Yasin Aktay’la PKK yönetimi arasında geçen tartışma, Erdoğan’ın akil adamlarının abesle iştigal ettiklerini tarihe not olarak düştü, lâkin onlar bunun farkında değil.
Kim bilir belki farkındalar da, “pardon” diyecek mecalleri yok.
Türkiye’yi silahlarıyla terk eden PKK için Yasin Aktay, “Süreci yanlış anladılar” diyor. PKK ise, “Hayır, süreci yanlış anlayan iktidar” demekte. Daha da ilginci, sürecin başlangıcında bizzat Başbakan Erdoğan, “Silahını Türkiye’de bırakacak, silahsız çekilecek. İster gömsün, ister mağaraya bıraksın ama silahsız gidecek. Bizim güvenlik görevlilerimiz de silahsız insana kurşun sıkacak değil” demiş, akil adamlar da işte tam bu süreçte görevlendirilmişlerdi.
Sadece Erdoğan değil hükümetin pek çok bakanı ve milletvekili PKK’lı teröristlerin Türkiye’yi silahsız terk edeceğini milletin gözünün içene baka baka tekrarladılar.
Erdoğan’ın Başdanışmanı Yasin Aktay da teröristlerin Türkiye’yi silahsız terk edeceğine inananlardan olmalı ki, silahlı terk üzerine, “PKK süreci yanlış anladı” diye yakınıyor.
Neticede, PKK ellerinde ağır silahlarla - “tespih taneleri” gibi- dedikleri olmadığında aynı silahlarla “geri dönmek üzere” sınırın öte yakasına, eğitim kamplarına geçiyor. Güvenlik güçleri de önlerinden silahla geçen militanları, aldıkları emir gereği sadece seyrediyor.
Yani PKK, Erdoğan’ı “yok” hükmünde görüyor. “Ben seni dinlemiyorum, işte silahımla gidiyorum, bakalım ne yapabileceksin” diye meydan okuyor.
Başbakanından bakanlarına, danışmanlarından milletvekillerine kadar herkesin yanlış anladığı ve PKK’nın kendilerini sıfırla çarptığı bir süreçte siz “neyi doğru anladınız” da vatandaşa o doğruları anlatıyorsunuz?
Bizzat görüşmeyi yapanlar, mektupları taşıyanlar, yazılı metinlerin altına imzaları atanlar anlamamışsa sizin anlamanız mümkün mü? Anlamadığınız bir şeyi anlatmanız mümkün mü?
Görün artık, size yazık ettiler. Her gittiğiniz yerde büyük tepkilerle karşılaşıyorsunuz. Erdoğan ve ekibi bu tepkilerden nemalanarak kendi ayıbını örtüyor, hakarete uğrayan siz, malı götüren AKP oluyor.
Gittiğiniz her yerde üç kişiye, on kişiye konuşuyorsunuz. Hani AKP’nin yüzde 50-60’lık oyları? Nerede bu taban, niye sizi karşılamıyor? Çünkü taban da bu işin kötü bir iş olduğunu biliyor. Filmin senaryosunun ABD(İngiltere) ve İsrail tarafından yazıldığını millet anladı.
Gelin görün ki Erdoğan ve ekibi sizi düşürdüğü bu halden bile istifade etmeyi içine sindirebiliyor. Konuştuğunuz üç kişiyi, beş kişiyi yandaş medyasında bütün Türkiye olarak pazarlıyor. Partimizin oyları yüzde 80’i buldu diye hava atıyorlar. Bu yüzde 80 nerede? Siz gelince nereye kaçıyorlar?
Uzatmayalım.
Hepiniz mesleğinde bir yerlere gelmiş insanlarsınız. Hiçbiriniz Karayılan, Erdoğan, ABD(İngiltere)-İsrail troykasının değirmenine su taşıdığını fark edemeyecek kadar gördüğünü okuyamayan ve tarihi tanımayan insan olamazsınız.
Tekrarlayacak olursak...
Erdoğan ne dediyse PKK tersini yapıyor. Ne Erdoğan’ın ne AKP’den bir kişinin bu meydan okumaya, bu küstahlığa dur diyecek mecalleri yok. Ayıplarını örtmek için muhalefete yükleniyor ve sizin üzerinizden cambaza bak stratejisi uyguluyorlar. Millet bu sefer ne cambaza, ne cambazı işaret eden parmağa bakıyor. Millet, faili de haini de biliyor. Milletin bildiğini sizin bilmenizde de fayda var.
Altına ayıpların süpürüldüğü halı konumuna getirilmenize siz razı olsanız da biz razı olmuyoruz.

Yazarın Diğer Yazıları