Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ile Kuvvet Komutanlarının önceki gün Kardak kıyılarında dolaştığını duyunca heyecanlı saatler geçirdik. Neyse ki!.. İş açığa kavuştu. Komutanlarımız, krizin 21 yıl sonrasına denk getirip, hücumbota atlayıp Ege'ye açılmışlar!.. O sırada Yunan yetkililer, kayalıkların dibindeki Kelemez  adasında Kardak'ın yıldönümü için anma töreni yapıyordu. Yunan sahil botu, arkalarından gözetleme yaparken, bizimkiler makul bir mesafeden (!) Kardak'a bakıp hemen geri döndü. Kardak pozu, hain darbe girişiminde  kaçan  subayları Türkiye'ye iade etmeyen Yunanistan'a gözdağı ve gövde gösterisi diye yorumlandı.

Kardak krizi sırasında düşen Yunan helikopterinde hayatını kaybeden 3 Yunan deniz subayı için 29 Ocak Pazar günü, Kelemez Adası'nda anma töreni yapılıyordu. Komutanlarımızın, güverteden ve makul bir mesafeden "meydan okuma" fotoğrafları Genelkurmay internet sitesinden paylaşılırken  Yunanistan'ın Kelemez Adası'nda yapılan anma töreni ile ilgili haber ve fotoğraflar Yunan Deniz Kuvvetleri resmi internet sitesinde yayımlanıyordu.

Aşağıdaki fotoğrafta,  Doğu ve Batı Kardak'ın hemen arkasında görünen adaya bakın. Orası neresi biliyor musunuz?.. Yunanistan'ın işgal ettiği Muğla ilimizin sınırları içindeki Kalolimnoz Adası.. YENİÇAĞ'ın defalarca belgeleriyle, fotoğrafları ile duyurduğu Ege'de işgal altında olan adalarımızdan sadece birisi!.. Komutanlarımız, Kardak önlerinde Yunanistan'a gözdağı pozları verirken, vatan toprağı Kalolimnoz hâlâ işgal altında. Ve!.. Yunan yetkililerince yol geçen hanına dönmüş durumda!..

Gerisini konunun uzmanından, Milli Savunma Bakanı eski Genel Sekreteri emekli kurmay Albay Ümit Yalım'ın anlatımından aktaralım;

"Fotoğraflar acı bir gerçeği tekrar gözler önüne serdi. Yunan işgali altındaki Muğla Kalolimnoz Adası'na, Yunan Savunma Bakanı ve Komuta Kademesi elini kolunu sallayarak gidip poz verirken, Türk Silahlı Kuvvetleri Komuta Kademesinin, adanın 4 mil uzağında poz vermesi yürekleri yaktı.

Yunan Savunma Bakanı Kammenos 28 Ocak 2016'da da, hiçbir engelle karşılaşmadan Türk hava sahasını 2 mil ihlal etmiş ve Kardak Kayalıklarına çelenk atmıştı.

Dönemin Yunan Kara Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Tellidis de 15 Aralık 2016'da, Muğla Kalolimnoz Adası'na gelerek Yunan askerleri ile birlikte sazlı sözlü zafer kutlaması yapmıştı.

Kardak pozu sırasında yine ihlal var

TSK Komuta kademesinin 29 Ocak 2017'de yaptığı seyir sırasında Yunan Sahil Güvenlik Botları bölgede dolaşarak Türk karasularını ihlal etti. Karasularımızın ihlali, TSK, İçişleri Bakanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı internet sitelerinde yer almıyor. Bu durum egemenlik haklarımızı yok sayıyor. Yunan devlet gemileri, Türk karasularını ihlal ederken, olanı biteni turist gibi seyrederek ülkemizin ve milletimizin hak ve menfaatlerini korumak mümkün değildir.

İçişleri Bakanlığı, sınır, kıyı ve karasularımızın muhafaza ve emniyetini sağlamaktan sorumludur. Bakanlık bu görevleri Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığı marifeti ile yerine getirir. Yunan Sahil Güvenlik botları Türk karasularında hiçbir engelle karşılaşmadan serbestçe seyir yaparken İçişleri Bakanı Süleyman Soylu yan gelip yatıyor. Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığı büyük tantanalarla İçişleri Bakanlığına bağlandı. Bu bağlantının, anılan komutanlıkların görevini yapmasını engellemek için yapıldığı açıkça görülmektedir."

***

ABD ve Rusya'nın Suriye'nin Kuzey'inde  sözde özerk Kürt devleti konusunda nasıl bir ittifak içinde oldukları ayyuka çıkarken... Suriye topraklarında yürüttüğümüz Fırat Kalkanı'nda "operasyon El Bab'dan daha derine gitmeyecek" söylemleri ile geri vites sinyalleri verilirken.. Her gün şehit haberlerinin geldiği El Bab'da nasıl bir bataklık içinde olduğumuz ortadayken... Kardak önlerinde Ege'de işgal edilen adalarımıza yönelik sonuç vermeyen bot turları!..

Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ve Kuvvet Komutanlarımızın, bazı baskı ve tehditlere boyun eğerek "şeytan" lakaplı topçular ve benzerleri gibi medyatik "evet" kampanyalarına  dahil olacaklarını  hiç  düşünemem... Hele o bazı rektör ve kaymakam benzerlerinin kervanına çaktırmadan katılacaklarını akıllarımızın ucundan bile geçirmek kabus senaryosudur.

Ancak!.. Ege'de yıllardır acı gerçekler ortadayken. Bırakın işgal edilen adaları, Yunan jetlerinin hava sahamızda yaptığı tacizler -hem de Genelkurmay Başkanı düzeyinde- Dışişleri Bakanlığımız ve Genelkurmay Başkanlığımızın internet sitesinden bile duyurulmaz, saklanırken.. Zamanlamaya dikkat!..

Türk milleti ve devletinin bekası için komutanlarımızın sonuç veren  kararlarının  hep arkasında durduk durmaya da devam ederiz.

15 Temmuz hain darbe girişimine katılıp sonra kaçarak Yunanistan'ın kucağına oturan hainleri, şerefsizleri teslim almanın yolu da bellidir. Bu kurallar, büyük devlet olma kitabında yazar.