Merhaba sevgili okuyucularım. Bu hafta tiyatro seven sanat dostlarına günümüzün zor yaşam şartlarını sahneye taşıyan bir oyun öneriyorum. “Kasimir ve Karoline”.
Eseri geçtiğimiz yıl Ankara Devlet Tiyatrosuna W.Shakespeare’in “Kısasa Kısas” oyunuyla sanat kurumu tiyatro ödüllerinden en iyi yapım ödülünü kazandırmış olan konuk İngiliz rejisör John Burgess sahneye koymuş. Belli ki Burgess’in sezon başından bu yana gösterimde olan yeni oyunu da uzun süre diğeri gibi konuşulacak.
Eseri Odon Von Horvarth yazmış, dilimize kazandıran çevirmen ise Seçil Honeywill. Oyunu 18-19-21 Mart tarihlerinde Ankara D.T İrfan Şahinbaş Atölye sahnesinde izleyebilirsiniz...
Büyük hesaplaşma
“Kasimir ve Karoline” in hikayesi 1930’lu yıllarda yaşanan ekonomik buhran sırasında Almanya’nın geleneksel Ekim bayramına (Octaberfast) katılan iki gencin o dönemde yaşadıkları sıkıntılardan etkilenişini ve kişilerin kendilerini sorgulamaya iten ahlaki hesaplaşmasını konu alıyor. Eser işsizlik, ekonomik ve siyasi bunalımlar olmak üzere günümüz gerçekleriyle benzeşen bir anlatımı da farklı bakış açılarından sahneye taşıyor.
Tabii en önemlisi sevginin çıkmazı, insan sevgisi, aşk, ağır hayat koşullarında zayıflayıp bozulursa bütün dengeler alt üst oluyor. Oyun bu gerçeğin saydam hikayesi üzerine kurgulanmış. Bence hayat, özünde sevgiden ibaret. Siz onu sevmeyi ve kabullenmeyi öğreneceksiniz, o da sizi sevecek. İşte oyun da tam bu noktada iki gencin hayat koşulları karşısındaki zorlu mücadelesini konu alıyor ve bu vesile ile çok şeye değiniyor. Sevgiden yola çıkıp, sevgisizliği ya da hayata tutunmaya çalışırken darmadağın olan ahlaki değerleri savunuyor. Kasimir çalıştığı işten kriz yüzünden çıkartılmıştır, Karoline’in ailesi zaten bu ilişkiye karşı çıkmaktadır. Kızlarının gittikçe zorlaşan hayat koşullarında iyi bir yuva kurmasını istemektedir. Kasimir bu şartlarda Karoline için doğru kişi değildir.
Hepimizin hikâyesi
Varlıkla-yokluk, Kasimir ile ailesi arasında kalan Karoline, hem yüreği hem de şartlarla hesaplaşırken, diğer yanda işsizlik ve ahlaki değerlerle mücadele etmeye çalışan Kasimir’in sevdiği kadını kaybetmeme mücadelesi ve ilişkilerinin geldiği nokta onları bambaşka boyutlara taşır. Müzisyenlerin icralarıyla da beslenen eser Octoberfast’ten kesitler sunuyor izleyenlere...
Hikaye sadece Kasimir ile Karoline’in hikayesi değil, benzer şartlara dayanmaya çalışan birçok gencin; Ayşe ile Ali’nin, Zeynep ile Kerem’in de hikayesi. Erken yaşta hayatını kaybeden yazar geriye çok az eser bırakabilmiş. İşte Kasimir ve Karoline bunlardan birisi. Giysi tasarımı Esra Selah, dekor tasarımı Hakan Dündar, ışık düzeni tabii ki Zeynel Işık ve müzikler sevgili dostum Can Atilla’ya ait. Başarılı rejisör John Burgess imzasıyla ve DT’nin güçlü oyuncu kadrosuyla seyirciye, duygular ve gerçekler arasında gelgitler yaşatan eseri izlemenizi öneriyorum. İyi seyirler dilerim.
