Kasımpaşa’nın kendi evinde galibiyete inanmış bir görüntüsüyle başladı bu 90 dakika.
Alacağı üç puan, Ç. Rizespor ile arasındaki puan farkını kapatıp, puanlarını eşitleyecekti. Çaykur Rizepor ise son haftalardaki çıkışını sürdürmek için geldiği İstanbul deplasmanında, orta halli bir futbol rolüyle yer alarak başladı önce!
Süper Lig’de hatırı sayılır taraftarı olmayan takımlardan biri olan lacivert-beyazlıların, bomboş tribünlerinde taraftarı olmasa da, bu kadar puan toplayarak "Bir asırlık kulüp tarihinden gelen saygıya" inanmışlığının, en azından sahaya yansıması vardı.
Futbolunu yeniden hayata geçirmeye "Hazırım" duygusu veren her iki takımın, bu yıl sonu öncesi kapanış mücadelesinde, ilk 45 dakikada en çok oluşan şey enstantane olarak, kaçan gol pozisyonlarıydı.
Bu arada ilk yarıda; yeşil-mavililerden Alikulov, lacivert –beyazlılardan Sadık
sakatlanarak yerlerini, kulübedeki arkadaşlarına Sinan ve Ngoy’a bıraktı.
İlk yarı oynanırken her iki takımın yaptığı bu zorunlu birer değişiklik, maçın karşılıklı aksiyon isteğini ilerleyen kısa sürede, biraz da olsa arttırdı diyebilirim.
*
Yabani bir kuş olan Beyaz Martılar yakıştırması yaptığım Kasımpaşa, yırtıcı bir kuş olan Atmaca lakaplı Çaykur Rizepor önünde; oyunun üçte birlik bölümü, yani 30. dakikası bittiğinde öne geçen golünü, Bosnalı Kaptanı Hajradinoviç’in nefis şutu ile attı.
Bosnalının attığı golü izlemediyseniz mutlaka izleyin, futbolcu olmak isteyen miniklerin rüyalarını süsleyecek kadar güzeldi!
Mocsi’nin sakat olduğu, dört oyuncusunun da statü gereği kadrosunda olmadığı konuk ekip, yediği golden sonraki beraberlik golü isteğinde, rakip kaleyi önce defansından çıkıp gelip kafayı vuran Emirhan ile yokladı. Bu pozisyonda topun üst direğe vurarak auta çıkması, gelecek gol öncesi, öncü sinyaldi sanki!
Teorisini anında pratiğe geçiren eylemcilere dönen Atmacaların, özellikle forvet hattı ilk 45 dakika biterken, Zeqiri’nin nefis pasına Arjantinli Gaich’in yakın mesafeden vuruşunun skora dengeyi getirmesi, ikinci yarının da hareketli geçeceğinin işaretini verdi.
Duhan ve Bastien’in sakat oldukları için kadrosunda olmadığı ev sahibi, ikinci yarının başlamasıyla ilk çeyrekte oyunu kendi alanında kabul etmek zorunda kalırken, sıkıntılı anlar da yaşadı.
AMATÖRCE HATA
İkinci yarı başlarken, Rize ekibinde Benhur’un yerine oyuna dahil olan Mithat’ın defans bloğunda amatörce yaptığı yan pas hatasını, araya giren Kasımpaşalılar affetmedi. En son topla buluşan Yeşil Burun Adalı Nuno Da Costa, takımını evinde 2-1 öne geçirdi.
İlhan Palut’un oyuncuları, bir ara nefes alalım derken o arada yedikleri bu beklenmeyen gol, yine de gardlarını düşürmedi. Bazen bir pozisyonla maçın tarihi yazılır derler ya, Mithat’ın yapmaması gereken bölgede yaptığı yanlış pas, bu maçın tarihine değilse de arşivine yazıldı!
*
Pazartesinin bu soğuk akşamında; genelde Kasımpaşa’da, civar semt ve ilçelerde oturan Rizesporlu bir grup taraftarın, takımlarını yalnız bırakamadığı tribünlerde, hatıralar gezisinden dolaşıp gelen! birkaç önemli maç fotoğrafı bıraktı bu akşam yeşil-mavililer! Üstelik renkli!
Kosovalı Zepiri’nin inatla sağ kanattan getirdiği meşin yuvarlağı, takımın golcüsüne ‘’Al da at’’ deyince, Gaich yine sahneye çıktı hem kendinin, hem takımın 2. golünü kaydederken, Eskişehir Bölgesi’nde orta hakem Turgut Doman’ı da, maçın kalan son 20 dakikası için, daha rahat stressiz maç yönetmesini de sağladı!
Kasımpaşa’nın, maçın 16. dakikasında kaçırdığı penaltı atışı ile uzatma dakikaların sonunda kaçırdığı net gol pozisyonunda, aynı isim Aytaç Kara’nın imzasının olması, bu gece uyumak için başlarını yastığa koyduklarında, sanırım akıllarına mutlak gelip acı bir şekilde takılacaktır.
Hak ederek aldığı bu tek puanla, Kasımpaşa’nın aynı puanla yanına çıkmasını engelleyen Karadeniz temsilcisi ise, ligin ilk devre maçlarının bitimine iki hafta kala, yeni yıla kuşkusuz mutlu girenlerden olacak.
