Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, IŞİD’in gaddarlığını fırsata çevirmek istiyor. Putin gaddar, IŞİD ondan gaddar. Birbirlerini bulmuşlar.
Moskova’nın dışında yer alan, Putin’in sarayı Kremlin’e 20 kilometre uzaklıkta Crocus Belediye Salonu’nda konser başlayacağı sırada IŞİD’li militanlar silahlarla, bombalarla içeri girdiler. Çok insanı katlettiler. Binayı yaktılar. Ölenler arasında kadınlar ve çocuklar da var. Konser salonu yedi katlı binanın en üst katı.
Saldıranlar Tacikistanlı gösterilse de adları geçen iki kişinin Tacikistan’da olduğunu bu ülkenin yetkilileri açıkladılar.
Putin, fırsatı kaçırmadı. Saldırıyı planlayan olarak Ukrayna’yı gösterdi. Kaçmaya çalışan saldırganların, Ukrayna yönüne giderlerken yakalandıklarını söyledi.
Rusya yönetiminin açıklamalarına karşı ihtiyatlıyım. Bunun örneğini, bir tarihte Çeçenistan-Grozni’de bizzat gördüm.
Zamanla asıl saldıranlar ortaya çıkar mı?
Horasan IŞİD’lileri varmış. Onlar biz saldırdık, diyorlar. Putin, bundan işkillenir elbette. IŞİD, ABD-Ukrayna’nın uşağı olabilir. Çok para almışlar, kandırmışlardır, diyebilir. Zaten, ABD, Rusya’daki kendi vatandaşları için işareti vermişti. Tedbirli olun IŞİD saldıracak, demişti. Zincirleme ABD-Ukrayna ilişkisi kuruluyor.
Putin’in günahı çok. 2015’te, Suriye’de, sınırımızı ihlal eden Rusların uçağını düşürdük. Putin, meselenin önünü arkasını düşünmeden bize etmediği laf bırakmadı. Üstelik vizeyi yeniden koydu. Ticarî ilişkileri aksattı.
Putin, 2020’de İdlib bölgesinde, yanlarına Suriye uçaklarını da alarak bile bile askerlerimize peş peşe hava saldırısı düzenledi, 34 askerimizi şehit etti, onlarcasını yaraladı.
Putin’in katliam tecrübesi Çeçenistan’dır. Ruslar 1994-1996’te saldırılarında çok sivil katletmişler, yine başarılı olamamışlar, durağanlığa geçmişlerdi. Saldırılara 1999’de yeniden başladılar. Artık inisiyatif Putin’deydi. O tarihte Putin, başbakan olmuştu. Tek söz sahibi oydu. Çok geçmeden devlet başkanı olacak, muhaliflerini öldürte öldürte sürgit başkan kalacaktı. Çeçenlerin üzerine durmadan bomba yağdırdı, bağımsızlık isteyen liderlere suikastlar düzenledi. Sonunda emeline ulaştı. Akıl almaz savaş suçları işleyen Putin, Çeçenistan’ı, güya “özerkliğini” koruyarak kendisine bağladı. Ülkeyi Kadirovlara teslim etti. Baba Ahmet Kadirov suikasta uğradı. Yerine oğlu Ramazan geçti. Onun haberlerini sık okuyorsunuz; güya “devlet” yönetiyor.
Çeçen bağımsızlık savaşçıları da Putin’e karşı katliama imza attılar. Kuzey Osetya’da Beslan kasabasında Şamil Baseyev’in başını çektiği Çeçen militanlar, 1 Eylül 2004’te bir okulu basarak 777’si çocuk, 1.100’den fazla kişiyi rehin aldılar, Putin’in askerleri müdahale etti. Çıkan çatışmada, çoğu çocuk 330’den fazla insan hayatını yitirdi. Yine Çeçenler, 2002’de, Moskova’da tiyatroyu basmışlar, Ruslar salona, Çeçen militanları etkisizleştirmek için gaz sıkmışlar, doz fazla verildiği için 130 rehine ölmüştü.
***
IŞİD’liler, Putin’e karşı savaş vereceklerse, bunun metodu, siviller üzerine rastgele ateş açmak değildir. Türkiye’de bunu yaptılar. Daha yakın zamanda 28 Ocak 2024’te Sarıyer-İstanbul’da bir kiliseyi bastılar, bir Türk’ü katlettiler. Çok acı, çok üzücü. Masum insanları katletmek “İslâm” adına ne kazandıracak?
IŞİD ve benzeri örgütler Müslümanlıkla öldürmeyi eşitliyorlar
11 Haziran 2014’te Irak’ta Musul Konsolosluğu’na girmişler, Başkonsolos Öztürk Yılmaz da dâhil, 49 personelimizi rehin almışlardı. MİT’in ince hesaplı çalışmalarıyla 20 Eylül 2014’te IŞİD’in elinden kurtarılıp Türkiye’ye getirilmişlerdi.
IŞİD, 2016’da yaktıkları iki askerimizi de propaganda malzemesi yapmışlardı.
11 Mayıs 2013’de Hatay-Reyhanlı’da bombalı araçla saldırdılar, 53 kişiyi katlettiler.
2015’te Ankara garı önünde toplanan kalabalığa intihar saldırısı düzenlediler, 109 kişiyi katlettiler.
5 Haziran 2015’te Diyarbakır’da HDP mitinginde iki bomba patlattılar beş kişiyi katlettiler.
20 Temmuz 2015’te Suruç’ta intihar saldırısında 34 kişiyi katlettiler.
Dikkat ettiniz mi? Bu sıralar hemen her gün yakalanan IŞİD’lilerin haberleri çıkıyor. Ne kadar çok IŞİD militanı varmış.
***
Irak ve Şam İslâm Devleti (IŞİD) örgütünün Arapçası Ed-Devletü'l-İslâmiyye fi'l-Irak ve'ş-Şam’dır. Sonra adını Ed-Devletü'l-İslâmiyye (İslâm Devleti) diye değiştirmiştir.
Kanlı örgütün önceki isimde yer alan “Şam”ı tekrar hatırlatayım: “Şam” Suriye’dir. Suriye’nin başşehrini “Şam” diye biliriz. Şam şehir olarak “Dımaşk”tır.
Bizde daha önce IŞİD kullanılırdı. Sonra R. T. Erdoğan “DEAŞ” deyince takipçileri bu adlandırmayı kullanmaya başladılar. Sık sık DAEŞ denilen bu adlandırma Arapçasına uymuyor.
