Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Serap BESİMOĞLU

Serap BESİMOĞLU

Kazakistan, kültür barışını nasıl sağlıyor?

Geçtiğimiz hafta kardeş ülke Kazakistan’dan bazı mailler aldım. Bunlar aslında daha çok bir mail grubunun Kazakistan’ı tanıtan, anlatan yazıları. İlgimi çeken ve görmeyi çok arzu ettiğim bir ülke olduğu için gelen mesajları dikkatle okudum, doğruluğunu araştırdım. Bu önemli bilgileri sizinle de paylaşmak istiyorum. Meğer, Kazakistan hakkında bilmediğimiz pek çok şey varmış. Özellikle birkaç husus beni oldukça şaşırttı.
Kazakistan’da 120’den fazla millet ve farklı dinlere mensup insanlar bir arada yaşıyor. Topraklarının ülkemizin yaklaşık dört katı büyüklüğünde olduğunu düşünürsek, Kazakistan’ın bu özelliğiyle dünya sıralamasında ön sıralarda olduğunu söyleyebiliriz. Bu arada önemli olan bu çeşitliliğin ve barışın nasıl korunuyor olması. Galiba Kazakistan’ın bu başarısı pek çok ülkenin çözmekte zorlandığı problemler arasında. Konuyu iyi bilen uzman arkadaşlara sorunca Kazakistan’ın kültür barışı yada kültürel çeşitliliğini koruma konusunda, devlet başkanı Nazarbayev’in varlığını gerekçe olarak gösterdiler.
Üstelik böylesine geniş bir kültürel çeşitlilikte insanların devletin güvenliği ve bütünlüğüne tehdit oluşturabilecek faaliyetlerden kaçınıyor olması onlar adına sevindirici bir durum. Ama bu pembe tablonun sağlanması için Nazarbayev bazı kurumlar oluşturmuş ve ekonominin yükselen performansını ortak nokta haline getirmiş. Örneğin, Kazakistan kişi başına düşen milli gelirini 700’den 8000 dolara çıkarmış, yatırımlar hızla gelmeye devam ediyormuş. İşsizlik de azalınca insanların bu düzeni korumak adına başka kültürlere ve onların inanışlarına saygı göstermekten başka yapacak bir şeyi kalmıyor. Yani öncelikle kültürel bütünlük bakımından ekonomik güç gerekiyor. Bu bana ulu önderin ekonomik bağımsızlık olmadan politik bağımsızlığın olmayacağını vurgulamasını hatırlatıyor. Bütün bunlar için liderlik becerisi vazgeçilmez.
Kazakların sevilen ve güvenilen lideri Nazarbayev “Halklar Asamblesi” adında bir kuruluş oluşturmuş. İçinde yukarıda belirttiğim 120’den fazla milletin temsilcileri var. Görüşlerini seslendiriyorlar. Her dönem dönüşümlü olarak mecliste yer alıyorlar. Kurumun başkanı Nazarbayev. Dolayısıyla hal böyle olunca devletin diğer kurumları doğrudan destek veriyor. Bu kültürel çeşitliliğin korunması bir tarafa Kazakistan devleti kendi kültür ve tarihini ön plana çıkaran bir program uygulamış. “Kültürel Miras” yani Kazak kültürünü sağlamlaştıracak ve tehlikelerden arındıracak faaliyetler de yok değil. Bakıtcan isimli arkadaş Kazakistan vatandaşlığı bilincinin ülkesinde geliştiğini yazmış. Ülkemizde de bu tip tartışmalar zaman zaman yapılıyor. Ama Kazakistan’ın konumu çok farklı. Nüfus oldukça eğitimli okuma oranı çok yüksek. Örneğin sadece üniversite okuma oranı yüzde 99 seviyesinde.
Nazarbayev’in öncülük ettiği bir başka olay da geleneksel ve semavi dinleri başkent Astana’da toplaması. 1-2 Temmuz’da üçüncüsü toplanan kongrede 25 ülkeden dini temsilciler yer almış. Tabii bu organizasyonla birlikte hem ülke içindeki kültürel birleşmeyi sağlamlaştırıyor, hem de dünyaya barış ve huzur mesajları veriliyor. Kazakistan uzun zamandır bizim isteyip de başaramadığımız kültür barışını gerçekleştirmiş. Ne diyelim, darısı bizim başımıza.

Yazarın Diğer Yazıları