Kıbrıs Rum tarafında ne olduğunu bilmeyen AKP iktidarı...

“İhanetin belgesi”  başlıklı yazımızın ardından çok sayıda YENİÇAĞ okurundan 5 Kasım 2014 tarihli Meclis Dışişleri Komisyonu’nda Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun anlattıkları hakkında daha fazla “bilgilenme” talebi geldi.

Mevlüt Çavuşoğlu’nun acı itiraflarını, basına kapalı toplantı tutanaklarından aktarmaya devam edelim.
* Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin enerji konusunda İsrail’e yakın çalışmaları ve buraya yerleştirilen İsrailli uzman ailelerin sayısı...
Mevlüt Çavuşoğlu; Bu çerçevede ne kadar İsrailli Rum tarafına yerleşti, kaç kişi var; onun bilgileri şu anda bizde yok, tabii KKTC’de olamadığı için Rum tarafına kaç tane uzman gelmiş, kaç İsrailli var doğrusu şu anda bilmiyoruz
Tuğrul Türkeş; Dışişleri bilmiyor.
Mevlüt Çavuşoğlu; Yani, ben bilmiyorum. Bakanlığımızın da her ülkeye kaç insan girip çıktığını, sayılarının ne olduğunu, ülkelere giren çıkanların  sayısının net bir şekilde ne olduğunu her zaman bilmememiz de normal ama bu soruyu sordunuz, sizin için araştıracağız, elde edebileceğimiz...
Tuğrul Türkeş; Özel binalar, yerleşim yeri yapıldığı noktasında..
Mevlüt Çavuşoğlu; Tanımadığımız bir bölge, çok aktif olmadığımız bir bölge Rum tarafı. Koskoca bir devlet olabilir ama koskoca devlet her detayı kaç tane insan nerede yaşadı, nereye göçtü, onu da her zaman takip etmeyebilir.
* Suriye’ye geçen yabancı savaşçılar...
M.Ç; Yabancı savaşçılar konusunda Türkiye’den geçenler de var, doğrudan sulardan Suriye’ye geçenler de var, Lübnan’dan geçenler var. Ürdün’den geçenler var, Irak-İran üzerinden geçenler var ve dünyanın 80 ülkesinden yaklaşık gelenler var.
* Musul Başkonsolosluğu rehinelerin kurtarılması...
M.Ç; ...bunların detayları konusunda müsaade ederseniz burada bilgi vermek istemiyorum. Bazılarını özellikle ben de sormuyorum işin doğrusu. Çünkü bu, istihbaratımızın başarılı bir şekilde gerçekleştirdiği operasyon.
Aytuğ Atıcı; Takas oldu mu olmadı mı?  “Bilmiyorum”  da diyebilirsiniz  “cevap vermeyeceğim” de diyebilirisiniz.
M.Ç; Yani, takas oldu tabii ki. Yani, bunu zaten söyledik, Cumhurbaşkanımız da söyledi.
Refik Eryılmaz; Bahsedilen anlamdaki bir takas mı?
M.Ç; Hayır, ben detaylarını veremem. Neticede burada...
Refik Eryılmaz; Basında işlendiği için öyle ifade ediyor arkadaşlarımız.
M.Ç; Bizim istihbaratımızın yürüttüğü bir konuda detaylarını veremeyiz. Bu konuda zaten gerekli açıklamaları daha önce de yaptık. Yani, bunun özellikle burada sizlere verebileceğimiz kısmını yani buranın mahremiyetinde kalacak şekilde sizlere söyledik ama daha detayını sizlere veremeyiz arkadaşlar.
* Türkiye’nin BM Güvenlik Konseyi geçici üyelik seçimini kaybetmesi...
M.Ç; Şimdi, BM Güvenlik Konseyi seçimlerini kaybettik. Bu seçimleri kaybetmemizin birçok sebebi olabilir ama esas itibarıyla ben arazideki gördüğüm tespitleri sizlerle paylaşmak isterim.
Birinci sebep: Bizim diğer aday ülkelerden yaklaşık 3-4 sene sonra aday olmamız yani, Yeni Zelanda ve İspanya’dan. Bu süreçte birçok ülke bu iki adayla karşılıklı destek anlaşması imzalamış ya da yazılı destek taahhüdünde bulunmuş. Şimdi, birkaç tane ülke bize bu anlaşmaları değiştirmeyi bile önerdi. Yani, bizimle ilişkileri çok iyi, biz de başka ülkelerle karşılıklı destek anlaşması yapmışız, onların adaylıkları var, ya Güvenlik Konseyi’ne geçici üyeliğine ya da Birleşmiş Milletler’in başka bir kurumuna adaylığı var İnsan Hakları Konseyi gibi fakat biz onlara şunu söyledik: Bir oy için ülkelerimizin itibarını sarsmayalım yani, itibarımız bir oydan daha değerlidir ve bunu onlara da izah ettik ve bu böyle değişikliklere gitme yoluna tevessül etmedik. Sadece bu mu? Bu 3 tane, 5 oyu etkiler ama netice itibarıyla birinci unsur o.
İkinci unsur: Özellikle Körfez ülkelerinin -Mısır’dan dolayı- aleyhimize çalışması ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin arazide aktif bir şekilde çalıştığını tespit ettik. Hatta BAE Büyükelçisi, oradaki daimi temsilcisi bizim resepsiyonumuza geldi ve resepsiyonumuzda... ve onlarla da karşılıklı destek şeyimiz var yani burada biz daha önce birbirimizi destekleyeceğimiz konusunda anlaşma yapmışız. Burada özellikle ama BAE’nin arazide çok aktif şekilde çalıştığını biz gördük. Bizim resepsiyonda kendimizin resepsiyonunda daimi temsilcinin diğer ülkelerin daimi temsilcileri nezdinde bizim aleyhimize çalıştığını tespit ettik. Yani, olayı bu noktaya getirdiler. Bunun da sebebi Mısır. Burada ilk turda 109 oy aldık kimisi  “60” diyor, sizler çok daha iyi bilirsiniz. Önemli olan ilk turda seçilebilmek. İkinci tura kaldıktan sonra farklı mekanizmalar işliyor. Ne oluyor?.. Hemen işte İspanya’ydı rakibimiz, bu sefer Avrupa Birliği bütünleşmesi oluyor. Maalesef biz ikinci turda zaten oyları gördüğümüz zaman kazanamayacağımızı anladık, hemen 3’üncü tur başladı, belki o arada çekilebilirdik de yani bunu gördükten sonra jest yaparak ama neticede 3’üncü turda İspanya kazandı.

***

Ara başlıklara ve de o zamanlar -öncesinde ve de sonrasında- AKP iktidarının size ne palavralar sıktığını ne masallar anlattığına, haber arşivlerinden tekrar bakın. Eğer, hâlâ kafanızda TBMM Tutanak Hizmetleri Başkanlığı’nda bulunan bu kayıtlar,  “acaba montaj olabilir mi” sorusu varsa, ben size daha ne diyeyim!..

NOT: 23 Kasım tarihli yazımda TBMM Dışişleri Komisyonu’nun toplandığı tarih sehven 5 Kasım 2011 olarak yazılmıştır. Doğrusu 5 Kasım 2014 olacaktır. Bu hatadan dolayı okuyucularımdan özür dilerim.(AHT)

Yazarın Diğer Yazıları