Kılıçdaroğlu, "Başkanlığı getirmek isteyenler, Türkiye'yi sevmiyor"

Kılıçdaroğlu, "Başkanlığı getirmek isteyenler, Türkiye'yi sevmiyor"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Bir insan bu kadar yetkiyi taşıyamaz. Bir insan bu kadar yetkiyle mücehhez olursa hata kaçınılmaz olur. Onun yaptığı hatanın faturasını 80 milyon vatandaş çeker” dedi.

Kılıçdaroğlu, anayasa referandumu çalışmaları kapsamında Kayseri’de sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ve muhtarlarla bir araya geldi.

“BUNU GETİRENLER TÜRKİYE’Yİ SEVMEYENLERDİR”

Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana başbakanlığın olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “Ne diyorlar, ‘geleneğimize, örfümüze, tarihimize bağlıyız’. Ne geleneklerine ne örflerine ne de tarihlerine bağlılar. Bunu getirenler Türkiye’yi sevmeyenlerdir, demokrasiyi içine sindiremeyenlerdir” diye konuştu.

Devletin idari yapısı ve işleyişiyle ilgili bütün yetkilerin bir adama verildiği bir düzenin 21. yüzyılın dünyasında yeri olmadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, “Bir insan bu kadar yetkiyi taşıyamaz. Bir insan bu kadar yetkiyle mücehhez olursa hata kaçınılmaz olur. Onun yaptığı hatanın faturasını 80 milyon vatandaş çeker. O nedenle yetkinin dengeli dağılması lazım. Türkiye gecekondu ülke midir, bir insanın keyfine terk edilecek” dedi.

“BÜTÜN MÜTEDEYYİN KARDEŞLERİME SESLENİYORUM”

“Demokrasiye sahip çıkmak için ‘Hayır’ oyu kullanacağız” diyen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

“Bir bakan ve ya bir başkan yardımcısı atadılar, adam paraya çok düşkün, malı götürüyor devamlı, ne yapacaksınız? Bugünkü düzende gensoru verirsiniz değil mi, dersiniz ki ‘bu bakan şunu yaptı, buyurun belgeleri’. Ya bakan istifa eder ya da çıkar kürsüde kendisini savunur. Yeni modelde, bu yok. Bakan, başkan yardımcısı hakkında veremezsiniz. Kul hakkı yemek en büyük günahtır, bizim inancımıza göre değil mi. Malı götürene soru dahi soramayacaksınız, gensoru dahi veremeyeceksiniz. Bunun adı adalet midir? Onun için bu anayasa değişikliğine ‘Hayır’ diyeceğiz.

Bakanlık ve ya başkan yardımcılığı yaptığı dönemde bir suç işledi, yargılanması için 400 milletvekilinin imzası gerekiyor. 400 milletvekili yoksa hiç kimse yargılayamayacak. Hiç kimse hesabını soramayacak. Dokunulmazlık hem bakanlar için, hem başkan yardımcıları için ömür boyu olacak. Bunun adı adalet midir, bunun adı hukuk mudur? Onun için biz buna ‘Hayır’ demek zorundayız.

Bütün mütedeyyin kardeşlerime sesleniyorum; kul hakkı yemenin günah olduğunu çocuklarına, komşuna öğrettin. Şimdi sandığa giderken elini vicdanına koy, Allah’ı düşün ve kararını öyle ver. Başka ne söyleyeyim. Kul hakkı yemenin suç olmaktan çıkarıldığı bir anayasa değişikliğine hangi vicdan, hangi ahlak, hangi inanç ‘Evet’ der, merak ediyorum.”

“BU ÜLKEYE, DEMOKRASİYE YAPACAĞIMIZ EN BÜYÜK KATKI BİR KİŞİYİ İKNA ETMEK”

Bu anayasa değişikliğinin her aşamasının sorunlu olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, “Bu anayasa değişikliğiyle üstünlerin yani egemenlerin hukukunu oluşturuyorlar. Başkan her türlü yetkiye sahip ama hiç kimseye hesap veremeyecek. Bunun adına demokrasi denmez. Demokrasi, hesap verme rejimidir” dedi.

16 Nisan’a az bir zaman kaldığını anımsatan Kılıçdaroğlu, “Herkes çalışacak, herkes en az bir kişiyi ikna edecek. ‘Gel kardeşim, beraber sandığa gidelim, ben ‘Hayır’ oyu kullanacağım, sen de ‘Hayır’ oyu kullan’ diyeceğiz. Bu ülkeye, demokrasiye yapacağımız en büyük katkı bir kişiyi ikna edip sandığa götürmektir” diye konuştu.