Kılıçdaroğlu: "Biz CHP'yiz HDP ile neden ittifak yapalım!"

Kılıçdaroğlu: "Biz CHP'yiz HDP ile neden ittifak yapalım!"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, önceki akşam partisinin 94. kuruluş yıldönümü münasebetiyle gerçekleştirilen programda bazı medya kuruluşlarının Ankara temsilcileriyle bir araya geldi.

Ahmet Takan / Yeniçağ

CHP lideri, partisine yönelik sorulara yanıt verirken AKP’yi sert bir dille eleştirdi. Partisinin Çanakkale’de gerçekleştirdiği “Adalet Kurultayı”nda HDP ile ittifak yapılması kararı alındığı iddialarını yalanlayan Kılıçdaroğlu, şöyle dedi: “Biz niye ittifak yapalım biz CHP’yiz. Bizim öyle ittifak yapma gibi bir düşüncemiz söz konusu değil” diyen

"HDP İLE NİYE İTTİFAK YAPALIM?"

Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “Ha şunu sorarsanız, ‘Kürt kökenli vatandaşlardan oy istiyor musunuz?’ Evet istiyoruz. Bütün vatandaşlardan oy istiyoruz. Ankara, İstanbul, İzmir, Diyarbakır, Mardin , Trabzon... Herkesten oy isteriz. Bu bizim hakkımız, benim hakkım olduğu kadar bütün partilerin de hakkı. Bütün partiler niye iktidar olmak isterler, nasıl olurlar? Giderler vatandaştan oy isterler, şunu yapacağım, bana oy ver iktidar olayım şu sorunu çözeyim. Bunun için kalkıp da A partisi B partisi ile ittifak yapmanın mantığı yok. Öyle bir düşüncemiz de yok ama bazı çevreler kendilerine göre kurgu haberler yaparlar. Onları çok ciddiye almıyoruz.”

"İKTİDAR PARTİSİNİN DANIŞTAY'DAKİ SÖZCÜSÜ"

Kılıçdaroğlu, Danıştay Başkanı Zerrin Güngör’ün, “CHP, Adalet Kurultayı’ndan sonra yayınladığı bildirgeyle ne yapmaya çalışıyor? Aslında ben biliyorum. Tek başlarına güçlü siyaset yapamadıkları için eskiden onların imdadına yargı yetişiyordu. Şimdi artık yargı bunu yapmıyor. O nedenle rahatsızlar” sözlerine şöyle yanıt verdi: “Normalde yargıçlar konuşmazlar. Yargıçlar kararlarıyla konuşurlar. Çünkü konuşmaları ihsas-ı rey demektir. Görüşlerini önceden açıklamazlar. Dünyanın bütün saygın yargıçları da bu kurala uyar. Bu kurala uymayanlar kendi iradelerini iktidara ipotek ederler. Onlar talimatı iktidardan aldıkları için iktidara her ortamda hoş görünmek isterler. İktidarın taleplerini yerine getirdikleri zaman makamlarında yükseldiklerini sanırlar. Danıştay Başkanı’nın böyle bir pozisyonda olması beni çok üzmüştür. Danıştay gibi önemli bir mahkemenin başkanı, siyasette açıkça taraf olduğunu ifade etmiştir. Bu onun yargıç olma kimliğini ortadan kaldırmıştır. Biz artık onu siyasette taraf olarak görüyoruz. İktidar partisinin Danıştay’daki sözcüsü olarak görüyoruz. Bunu yaratan kendisi. Kendi saygınlığını dinamitleyen kendisi. İşin garip tarafı sadece kendi saygınlığına gölge düşürmüyor, Danıştay’a da gölge düşürüyor. Çünkü Danıştay’ı temsil ediyor. Önümüzdeki günlerde bu konuda bir adım atacağız.”

"AYM BAŞKANI'NI RADİKAL BİR DİLLE ELEŞTİRMEK HAKSIZLIK OLUR"

Kemal Kılıçdaroğlu, bunun nasıl adım olacağı ile ilgili soruya,”Onu şimdi söylemeyim, yasal bir adım atacağız.” Kemal Kılıçdaroğlu, Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan’ın, 30 Ağustos kabulünde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın önünde, “eğilme” fotoğrafı için de, “Ben o görüntüyü izledim. AYM Başkanının, o görüntülerde uzun süreli eğilme söz konusu değil. Baktığınız zaman o gerçeği görüyorsunuz. O nedenle AYM Başkanını radikal bir dille eleştirmek haksızlık olur” dedi.

"SAĞLIKLI VE SAĞDUYULU AYDINLATILMASI"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun, 3 gün önce Hakkari’de PKK’lı diye piknik yapan vatandaşlara SİHA’larla saldırıldığı iddiaları ve ona yönelik iktidar kanadından gelen eleştiriler için de şöyle dedi: “Orada Sezgin bey, sivil vatandaşların öldürüldüğünü söylüyor. Şimdi deniliyor ki, bunlar sivil değil terörist. Devletin istihbaratının elinde bilgi var mı? Bilmiyoruz. Ama gerçek var, oraya gitmeden önce güvenlik kontrolünden geçip gidiyor. Terörist ise orada tutuklanması lazım değil mi? Terörist gelmiş, o teröristi bırakır mısınız? İstediği ne Sezgin Bey’in?.. İstediği şu: Bu olayın aydınlatılmasını istiyor. Güvenlik kontrolünden geçip gidiyorsunuz, güvenlik güçleri ‘gidin’ diyor. Köyüne mi gidiyor? Bilmiyorum, bir yerlere gidiyor. Güvenlik kontrolünden geçmese verilen tepkiye bir anlam veririm ama güvenlik kontrolünden geçiyor. Sonra mesela bunlardan birisinin 6 çocuğu var, çalışıyor bu adam. Eğer bu adam teröristse, hatta birisi Van’da şu anda bir hastanenin tesisat işlerini yapıyor. Teröristse gidip yakalarsınız. Bizim isteğimiz şu, bunu Sezgin Tanrıkulu üzerinden özel suçlama alanı yapmadan, olayın sağlıklı ve sağduyulu aydınlatılması. Biz de onu istiyoruz. Aydınlatılsın, teröristse çıkarlar belgesini koyarlar.”

"REFERANDUM DOĞRU DEĞİL"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kuzey Irak’taki peşmerge reisi Mesud Barzani’nin 25 Eylül’de yapılacağını açıkladığı bağımsızlık referandumuna karşı olduklarını da söyledi. CHP olarak Irak’ın toprak bütünlüğünü savunduklarını belirten Kılıçdaroğlu, şöyle dedi: “Öteden beri savunuyoruz. Bu sadece bizim düşüncemiz de değil. BM’nin Güvenlik Konseyi’nin bu konuda görüşü var, uluslararası hukuk böyle öngörüyor. Oranın toprak bütünlüğünden yanayız. Tıpkı Suriye’nin toprak bütünlüğünden yana olduğumuz gibi. Irak Anayasası var. Irak Anayasası’na göre bölgesel Kürt yönetimi var. Ona itirazımız var mı? Hayır, itirazımız yok. Neden? Bizim ülkemiz değil ki, orası Irak. Oturmuşlar anayasalarını yapmışlar... Referandumu doğru bulmuyoruz. Dış Politikadan sorumlu arkadaşımız neredeyse her hafta basın toplantısı yapıp açıklıyor. Doğru bulmuyoruz. Bunun bir Kürt-Arap çatışmasına yol açmasından da ciddi endişe duyduğumuzu da defalarca söyledik. Bölgenin bu kadar sorunu varken, sorunu çözme yönünde adım atmak varken, tam tersine yeni sorunları bölgeye taşımanın mantığı yok.”

İlgili Haberler