Kılıçdaroğlu kontrolde...

Kılıçdaroğlu kontrolde...
?Darbe girişiminin ardından başlayan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bile "at izi, it izine karıştı" dediği tutuklama, görevden alma, memuriyetten ihraç etme zinciri, Türkiye'de en çok tartışılan konu...

FETÖ ile doğrudan bağlantıları olmadığı halde, sırf Bank Asya'da sahip oldukları hesaplar ya da isimsiz ihbar mektuplarıyla kamudan ihraç edilenleri en çok dert edinen kişilerden biri de CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu...

Kılıçdaroğlu'nun talimatıyla CHP, FETÖ gözaltı/görevden almalarından mağdur olduklarına inananlar için partide bir başvuru merkezi, bir komisyon oluşturdu.

Kılıçdaroğlu, sadece komisyonun kurulmuş olmasıyla yetinmedi. Bu komisyonun çalışmalarının da bizzat takipçisi...

Nasıl mı?

CHP kulislerinde, geçenlerde Kılıçdaroğlu'nun kendini tanıtmadan, komisyona bir ihbarda bulunduğu konuşuluyor. Sırf komisyonun istendiği gibi çalışıp çalışmadığına, FETÖ'yle mücadele furyası mağduru ya da mağdur yakınlarına gerekli ilginin gösterilip gösterilmediğini anlamak için...

Kulislerde konuşulanlara göre, Kılıçdaroğlu başka bir isimle telefon edip, komisyona mağduriyet bildirdi. Ancak komisyon o kadar yoğundu ki, "size kısa sürede geri döneriz" demelerine rağmen Kılıçdaroğlu'na aynı gün içinde dönüş gerçekleşmedi. Kılıçdaroğlu da bu konuyu Parti Meclisi ve MYK gündemine getirip, komisyonun daha etkin çalışması için gerekli önlemlerin alınmasını istedi.

Şimdi CHP harıl harıl komisyonda görevlendirilecek ek personel arıyor...

Zeynep Gürcanlı Sözcü

 

***

 

Bir tanesi bile sorguya gitmedi

----

Devletin gücü bunlara yetmiyor mu!

-----

Bir yanda FETÖ, bir yanda PKK... Bu iki örgüt de Türkiye'nin baş belâsı! Devlet haftalardır FETÖ'cü topluyor. Ya PKK?

Bu caniler hainliklerine devam ediyorlar!

Önceki gün Lice ve Şırnak'taki kalleş pusularda iki şehit daha verdik!

PKK her türlü melaneti yapmayı sürdürüyor, HDP'nin iki eş başkanı da utanmadan onları savunmaya devam ediyor. Selahattin Demirtaş "PKK terör örgütü değildir" derken, diğer eş başkan Figen Yüksekdağ da "PKK bir özgürlük hareketidir!" diyor.

Figen Yüksekdağ için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 5 yıla kadar hapis istemiyle hazırladığı iddianamede Yüksekdağ'ın, "PKK bir halk özgürlük hareketidir ve aynı zamanda demokrasi ve eşitlik mücadelesi veren bir örgüttür!" dediği belirtiliyor.

İşte, Türkiye'yi bölmek isteyen betonlaşmış kafalar böyle... Ve bunlar devletten maaş alarak devleti çökertmeye çalışan milletvekilleri...

Dokunulmazlıkları kaldırılmasına rağmen hepsi de "Biz ifade vermeye gitmeyiz, istiyorlarsa zorla götürsünler!" diye kafa tutuyor.

Henüz bir tek HDP milletvekili bile sorguya gitmedi. Devletin bunlara gücü yetmiyor mu?

Rahmi Turan Sözcü

 

***

 

"Olağan"laşmasın da...

-----

...Pek çok kurum Olağanüstü Hal'den istifade ile istenmeyen personelin tasfiyesini gerçekleştiriyor!   

Yönetimin elini böylesine güçlendiren bir halin bir anda kaldırılmasını kimse ne beklemeli ne de ummalıdır!

Kuşkusuz Olağanüstü Hal bir süre daha devam edecektir!

Bizim endişemiz Olağanüstü Hal'in "bir süre daha" devam edecek olmasından değil "kalıcı" olmaya yönelmesindendir!..

Zeki Ceyhan Milli Gazete

 

***

 

Eğitim sistemimiz iftiharla(!) sunar

-----

Lise öğrencisi Türkçe bilmiyor!

------

...Üniversitelerin kalitesini artırma peşindeyiz ama liseler ne durumda?

Tek kelimeyle rezalet..

Maalesef liseler, kaliteli üniversite eğitimi alacak düzeyde öğrenci yetiştirmiyor..

Lise mezunları matematik bilmiyor, yabancı dil bilmiyor, fen bilmiyor..

Bunların hepsini geçtim..

Türkçe bilmiyorlar!..

Ana dilinde kendini ifade edemiyor.. 300-400 kelimeyle konuşuyorlar (PISA sonuçları ortada)

*

Peki bu durumu düzeltmek için ne yapıyoruz?

Yaptığımız şu..

ÖSYM, sınav sorularını kolaylaştırarak bu ayıbın üstünü örtmeye çalışıyor..

(İsteyen bakabilir; 3 Temmuz 2016 tarihli yazım; üniversite sınavında bir hinlik bir cinlik var)

*

Daha da kötüsü.. Bakanlık, Türkiye'nin en kaliteli, en iyi okullarını proje okulu ilan ederek içini boşatmaya çalışıyor..

O okulların seviyesini düşürüp diğerleriyle eşitlemek istiyor..

İstanbul Erkek Lisesi gibi, Kabataş Lisesi gibi, İzmir Bornova Lisesi gibi, Ankara Atatürk Lisesi gibi ortalamanın çok üstünde olan okulların proje okulu yapılmasının başka izâhı olabilir mi?

*

Tatvan'daki liseyi proje okulu yapıp Kabataş Lisesi seviyesine getireceklerine..

Kabataş Lisesi'ni proje okulu yapıp Tatvan Lisesi seviyesine indirmeye çalışıyorlar..

*

Konuşmuyoruz ama en temel sorunumuz bu.. Kürt sorunundan da önemli, terörden de önemli, gelir dağılımından da önemli, işsizlikten de önemli, yoksulluktan da önemli..

Çünkü bütün sorunların çözümü iyi eğitimli insan sayısını artırmaktan geçiyor..

Diplomalı değil, eğitimli.

Mehmet Tezkan Milliyet

 

***

 

Sözde...

-------

...Yüz küsur ülkenin savaş ilan ettiği Suriye'nin BM'deki temsilcisi görevi başında.

Suriye'nin Dışişleri Bakanı Valid Muallim Suriye devletinin temsilcisi olarak önceki akşam BM Genel Kurulu'nda konuştu.

Milliyet Gazetesi haberi şöyle verdi: Suriye'nin 'sözde' Dışişleri Bakanı.

İsrail bile bu tanımı kullanmıyor...

Hüsnü Mahalli Yurt

 

***

 

Önyargıya bakar mısınız?

------

 Haberi Hürriyet'in dünkü birinci sayfasında okudum ilk olarak. (Diğer gazetelerde de var tabii) Hürriyet "CNN Türk televizyonuna 15 Temmuz övgüsü" başlığı ile duyurmuş haberi. Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu Cumhurbaşkanı'nın darbe gecesi CNN Türk'e çıktığını hatırlatarak "Cumhurbaşkanımızı eleştiren CNN Türk'ün darbecilerin elinden kurtaracağını rüyamda görsem inanmam diyorlar" demiş.

Bir kere CNN Türk'ün Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı eleştirdiği nereden çıktı?

Bu kanal Erdoğan'ı eleştirmiyor. Ancak bir haber kanalı olduğu için tartışma programlarına katılanlar eleştiriyor olabilir. Ama konukların eleştirisini CNN Türk'e mal edemezsiniz.

İkincisi deyin ki bir televizyon kanalı Cumhurbaşkan'ını eleştiriyor, bu darbeye karşı çıkmayacağı anlamına gelir mi?

Ben de dahil milyonlarca kişi Erdoğan'ı da hükümeti de, iktidar zihniyetini eleştiriyor hatta bu iktidarı bir gün bile iş başında görmek istemiyor, ama buna rağmen hepimiz darbeye karşı çıktık, bundan sonra da bu tür maceracılara karşı çıkacağımız kesin.

Mevlut Çavuşoğlu bir başkasına atfen "rüyamda görsem inanmazdım" diyerek iktidar partisinin önyargısını ve ruh halini gösteriyor. Demek ki bu iktidar her eleştiriyi hukuk dışı yollarla hükümeti yıkmak arzusu olarak görüyor. Bu sağlıklı bir bakış açısı olmadığı gibi demokrasinin bütün kurallarına da aykırıdır.

Can Ataklı Korkusuz

 

***

 

"Kapitalizm bu krizden çıkamaz"

-------

... Kapitalizmde büyük savaşların arkasında her zaman büyük ekonomik krizler yatar. Çarşamba günü, yayımlanan OECD, UNCTAD raporları, ABD merkez bankasının eski başkanı Bernanke ve şimdiki başkanı Yellen'in sözleri, yalnızca böyle büyük bir kriz içinde olduğumuzu vurgulamakla kalmıyor, krizin çok daha sert bir aşamaya girmek üzere olduğunu düşündürüyor.

(...)

Fırtına yolda, hiç şüpheniz olmasın! UNCTAD'a göre bu "olağanüstü" önlemlerle piyasaya giren fonların yönlendirildiği gelişmekte olan ülkelerde, 2008'de toplam 9 triyon dolar olan (mali sektör dışı) özel sektör borçları 2015'te 25 triyon dolara yükselmiş. The Democracy Journal'da yayımlanan "Özel sektör borç krizi" başlıklı bir araştırma da dünya ekonomisinin yüzde 50'sini oluşturan ABD, Avrupa, Japonya ve Çin'de bu borçların GSMH'ye oranlarının, 2008-9 döneminde yüzde 120-25 dolayında iken 2015'te sırasıyla, 150, 162, 167, 231 düzeyine ulaştığını gösteriyor. HSBC'ye göre aynı dönemde bu oran Türkiye'de 80'den 125.3'e yükselmiş.

Sonuç olarak, 2007 mali krizine yol açan borç köpüğü olduğu gibi duruyor; bu kez yükselen piyasaları da kapsıyor. Merkez bankaları daha etkisiz. Yatırım, üretim, ticaret geriliyor. Yeni bir dalga geliyor. Evet, "bu kapitalizm bu krizden çıkamaz" ama çıkmaya çabalarken büyük felaketlere yol açmayı başarabilir

Ergin Yıldızoğlu Cumhuriyet

 

***

 

Kur'an'ın dini buysa, yaşanılan ne?

-----

İslam, herkesin zorla Müslüman yapılmasını ister mi?

Hayır, Kur'an "Dinde zorlama yoktur" der.

İslam, bir başkasının hayatına karışma hakkı vermiş midir?

Hayır, Kur'an "Herkesin kazandığı kendine, yapacağı da kendinedir" der.

İslam, insanlara baskı kurulsun ister mi?

Hayır, Kur'an "Senin dinin sana, benim dinim bana" der...

İslam, kişilerin inancına, mezhebine, meşrebine, ibadetine, kılığına-kıyafetine bakarak muamele yapılmasını ister mi?

Hayır, Kur'an "İşi ehline veriniz" der.

İslam, erkeği kadından üstün mü yaratmıştır?

Hayır, Kur'an "Biz sizi aynı öz'den yarattık" der.

İslam, tekme tokat bir kadına saldırma izni verir mi?

Hayır, Kur'an "Karıncayı bile incitme" der.

İslam, gücü/iktidarı elinde bulunduranlara, eziyet etme hakkı vermiş midir?

Hayır, Kur'an "Zulüm haramdır" der...

İslam, mezheplere, fırkalara bölünüp, birbirinizle kavga edin, savaşın der mi?

Hayır, Kur'an "Dinlerini parça parça edip, fırkalara, hiziplere bölünenler var ya, senin onlarla hiçbir ilişiğin yoktur. Onların işi Allah'a kalmıştır" der.

İslam, aracılık iddiasında bulunanlara tabi olmayı kabul eder mi?

Hayır, Kur'an "O'ndan (Allah'tan) başkasını veli, dost ve koruyucu edinenler, 'Biz bunlara bizi Allah'a yaklaştırsın diye kulluk ediyoruz' derler. ...Allah, yalancı ve nankör kişiyi iyiye ve güzele kılavuzlamaz" der.

İslam, kişi ve şeyleri yüceltmeyi ve onlara el açmayı kabul eder mi?

Hayır, Kur'an "Ancak sana kulluk eder ve ancak senden yardım dileriz" der.

(...)

 Ezcümle Kur'an'ın dini buysa, yaşanılan dinin adı ne?!

Ayşe Sucu Sözcü

 

***

 

l,.jpg