CHP Lideri KKTC’deydi...
“Biz iktidarımızda, Maraş’ı hemen açarız” dedi...
“Maraş” Kıbrıs’ın en çözümsüz dokusu.. İzaha gerek yoksa da hatırlatalım; “Maraş”  Gazi Magosa’da, kapalı sahil-turizm bölgesi.
Rumların kendilerine verilmesini istedikleri muazzam alan. Türkiye, 36 yıldır Maraş’ı uykuya yatırmış durumda. İlk defa iktidarı amaçlayan bir siyasi lider Maraş konusunda bu kadar emin konuştu...
Kılıçdaroğlu; “Rumlar vs.. ne kadar yaygara ederlerse etsinler, biz Maraş’ı açarız. Yatırımcıların tekliflerine bakar onlara burada imkan sağlarız” diye üstüne basıyor...
Maraş, KKTC ile ilgili söylediklerinden bir tanesi Kılıçdaroğlu’nun... Otelinde sohbet ettik, “20 Temmuz” yıldönümüne gelmişti. Kıbrıs Türkü onu, sanki “Ecevit gelmiş gibi” karşıladı..!
Kıbrıs Türkü, Ecevit’e sonsuz şükran bağları ve yüksek bir sevgi ile bağlıdır, evlerin duvarlarında hâlâ Ecevit fotoğrafları vardır...
Türkiye’den gelen bir siyasi lidere, ilk defa Ecevit’e gösterilen sevgi tezahüratı yapıldı...
Kıbrıs Türkü’nün sevgi duvarı yüzünden, Kemal Kılıçdaroğlu Girne sahilinde birkaç metreyi zor yürüdü...
Daha Ercan Havaalanında, karşısında bir kalabalık bulmuştu ve kendisine “Başbakan Kemal” diye tezahürat yapılıyordu.
Kılıçdaroğlu Kıbrıs Türkü için ilk hamlesini yapıyor değil. Seksenli yılların ortasında, görevli olarak gelmiş ve KKTC’nin sosyal güvenlik temelli yasal dayanaklarını hazırlamış...
“Ecevit sevgisi gördü” diye boşuna yazmıyoruz. Sokakta etrafını saranların sevgi tepkileri aynen böyleydi ve “2. Ecevit” diyorlardı ona...
Bu arada sima olarak İnönü’nün gençliğine benzetenler de oldu... KKTC’nin vatandaşları böyle diyordu da kendisi Kıbrıs konusunda ne diyordu derseniz...
Maraş konusundaki çarpıcı açıklamasını aktardık. KKTC’deki gözle görülür gelişmeye ve Türk-Rum sade vatandaşların ilişkilerini değerlendirerek diyor ki; “Mesele halk arasında bir şekilde hal yolunda.
Bunca ambargo baskısına takılıp kalmamak en doğrusu.. Kıbrıs Türkü bunu yapıyor, barikatları aşabiliyor, doğrusu bu.. Lider görüşmelerinin tıkanıklığına aldırmamak ve hatta, “tıkayan unsur” olan Rum’a “Sen ne yaparsan yap, ne engel çıkartırsan çıkart ben yolumda ilerlerim” mesajını vermek en doğrusudur, gördüğümüz de budur...”
Kılıçdaroğlu, iktidarlarının Kıbrıs Türkünün ayağındaki prangayı kırmak için çalışacağını, AB’nin tuzak-ödün taleplerine meydan verilmeyeceğini anlatarak, müstehzi altını çiziyor...
“AB’den korkmak, bizi almaz diye Kıbrıs’ta da taviz vermenin anlamı yok... Ortada işte zaten bizi aldıkları mı var!!?”
Biz de altını çizelim...
CHP Lideri’nin bunca yoğun ilgi gördüğü sırada, bizim KKTC’de hissettiğimiz; önemli bir Ak Parti ablukası söz konusuydu. KKTC’nin sihirli cazibesi, söz konusu cenahın önde gelen büyük sermayesini hareketlendirmiş, buralarda hızlı yatırımlar gözleniyor... İktidarın, devlet gücü ile eli, önemli biçimde KKTC içerisinde... Kılıçdaroğlu, işte bu yoğunluğa-ablukaya karşın KKTC’linin büyük ilgisini topladı... Bir Kıbrıslıya sordum, “neden bu aşırı ilgi Kılıçdaroğlu’na” diye...
Cevap...
“Bilin neçin?.. Namuslu adam be gardaş...”  Ekledi... “Be ama ufak tefek ya... Cesur cesur...”
Gene ekledi... “E be gardaş, aha buraçtaki haramiye de, gavuruna da böyle adam iyi gider...”
A-Ka-Pe li kardeşler “Kemal”i yazıyorum diye bozuluyorlar ama..!
 “Durum bu be gardaş!!”