“Kaynak Kemal” Bey (Namı diğer ‘Ben Bulurum Kemal’), matbuata masum masum anlatıyor; “Basını esaretten, gazetecileri Başbakan’ın isteği ile kovulmaktan kurtaracağız” diyor.
“Basını esaretten kurtarmasından” geçtik; Kemal Bey, daha yeni ve kendisi ile partisini eleştirdiği için işten atılan Mehmet Faraç’ın ahını üzerinde taşıyor, önce ona baksın. (Tıpkı sağını solunu sarmış, yolsuzluk dosyaları sahiplerine bakması gerektiği gibi!..)
İzmir’den bir değerli okurum şöyle diyor; “Behiç Bey; Y-CHP hakkında yazdıklarınızın tamamına katılıyorum. Bağrımıza taş basıp oyumuzu yine CHP vereceğiz. Ne yapalım siz söyleyin.!?”
Şimdi bu değerli okurum ve tüm okurlarıma sözüm şudur.. (Yazının sonunda İzmirli okuruma gene döneceğim..)
Ahmet Türk, Mayıs kongresi sonrası Kılıçdaroğlu’na mesajı çakmış; “Mehmet Faraç’ı PM’den at, Sezgin Tanrıkulu’nu al” demişti..
Hem de gerekçesi vardı!..
 “Mehmet Faraç bölgeye giremez!..”
Hangi bölgeye?!.. Türkiye’nin Güneydoğusu’na..! Mehmet Faraç nereli?.. Urfalı.. Yani, kendi memleketine bile giremezmiş Faraç!.. Neden?.. A.Türk dolayısı ile PKK sokmazmış!..
Şimdi; CHP’nin lideri, kendisine böyle bir mesaj gönderene ne demelidir akla, mantığa göre..?
“Kardeşim sen nasıl bir faşistsin ki, bir Urfalının haklarına kefen biçiyorsun!!? Sen kimsin ki bana yol gösteriyorsun!!?”
Kılıçdaroğlu’nun ne dediğini icraatından anlıyoruz..! Mehmet Faraç’ı önce PM’den atıyor, sonra da gazetesinden kovuluşunu izliyor!..
Şu Y-CHP’yi yazmayayım diyorum ama dönüşümün insafsız liberalleri fırsat vermiyor..
Çıkarlar uğruna gazeteci Mehmet Faraç infaz edildi..
Mehmet Faraç’ı hangi Atatürkçü inisiyatif demiyorum, hangi vicdan, çakalların önüne atmaya rıza gösterebilir!!?
O, Hizbullah’ın hedefinde...
O, PKK’nın hedefinde...
Hem de öyle böyle değil, birinci dereceden.. (Ahmet Türk ‘Mehmet Faraç bölgeye giremez’diyecek kadar faşist bir öfke sergiliyor.)
Kılıçdaroğlu, mikrofonu gördüğü yerde “Basın özgürlüğü yok. Tayyip medya patronlarına ceza kesiyor, yazarları susturuyor!!” diye bas bas bağırıyor..
Bu ne?.. Kılıçdaroğlu, Mehmet Faraç’ın kendisi ile ilgili sebeplerden kıyıma uğradığını ne yapacak!?
Bu ne biçim siyaset ki herkes kendisine Müslüman..
Mehmet Faraç olayı, olası bir CHP iktidarında Türkiye’yi nelerin beklediğinin açık seçik göstergesidir!...
Mehmet Faraç diyor ki;
“...gazetemizin on binlerce onurlu ve dirençli okuruna tam 26 yıldır ülkemizin Güneydoğu’sunda yaşanan tehdidi bıkmadan usanmadan, korkmadan çekinmeden, eğilmeden bükülmeden ve de gözünü bile kırpmadan duyuran bir yurtsever kalem olarak uğradığım sansür ve tasfiye, ne yazık ki Türkiye’de Atatürk’le anılan kurumların nasıl dizayn edilmeye çalışıldığının da kanıtıdır...”
Ölçü şudur...
Mehmet Faraç Urfalı, kökeni Kürt...
Faraç’ı son noktada kovduran da Kürt ve Urfalı...
Faraç, Kurtuluş Savaşı’nın ruhuna, Cumhuriyet’e, iliğine kemiğine kadar bağlı dürüst bir gazeteci...
Kovduranlar, atılmasını isteyenler?..
Mesele budur...
Düşeni seyretmek, çözülmeye yol vermektir.. Cesaretini kaybedenlerin, dört duvar içerisinde ulusalcılıktan bahsedip “vatan elden gidiyor” diye dövünmeleri tiyatrodur..
Elin adamı cesaretle vatanın üzerine yürüyor, günü kurtarıp dünya nimetini kovalayanlara selam olsun...
Son söz.. İzmirli okurum “Bağrına taş basarak bu CHP’ye oy vereceğini” söyleyip (ne yapalım) diye soruyor ya.. Bağrına taş basarak sandığa ulusal niteliğimizi gömüp, global işgalcileri çıkaracağını bilmeli ve bizler “Bulunur kurtaracak baht-ı kara maderini” sözünü hatırlamalıyız..