Kim pes eder; Erdoğan mı Gökçek mi?

Melih Gökçek istifa edecek mi? Azledilecek mi? 31 Mart 2019'a kadar başkanlığını sürdürecek mi?

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek arasında büyük bir siyasi güç savaşı sürüyor.

Erdoğan yüzüne karşı da, medya aracılığı ile de çağrı üstüne çağrı yapıp Topbaş yöntemi ile Gökçek'in kavgasız, dirençsiz ve sorunsuz şekilde kendisine biat ederek görevden istifa etmesini istiyor.

1983'ten bu yana 34 yıldır aktif siyasetin içinde defalarca parti de değiştirerek 28 yılını Keçiören ve Büyükşehir Belediye Başkanı olarak geçiren 3 yıl da Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü yapan Melih Gökçek hiç de pes edeceğe benzemiyor.

Daha da açıkçası Erdoğan'ın tüm "istifa et" çağrılarına kulak tıkıyor. "Ya istifa ya azil" çağrısına karşın istifa etmeyerek "azil" yöntemini tercih ederek Erdoğan'a karşı "rest" çekiyor Gökçek.

Peki, "asrın lideri, reis, tek adam" unvanları olan Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan neden azledemiyor?

O siyaset kulislerinde çok iyi bilinir Melih Gökçek çünkü.

Asrın lideri olarak Melih'in kendisine muhalefet etmesinden çekiniyor.

Reis olarak AKP'lilerin ipliklerini pazara çıkaracak bilgilere sahip olmasından çekiniyor.

AKP Genel Başkanı olarak karşısına 15 yıl sonra muhalif bir AKP'li olarak Melih'in çıkmasından çekiniyor.

Gökçek'in ANAP'tan ayrılıp Refah Partisi'ne geçtikten sonra yaptığı muhalefet ile eski partisini yıprattığı biliniyor.

Ayrıca Gökçek'in Belediye Meclis üyeleri ile olan "kanka" ilişkileri de biliniyor. Her partiden seçilen meclis üyelerinin talepleri Gökçek tarafından yıllardır eksiksiz yerine getiriliyor.

Şunu demek istiyorum; eğer Erdoğan, Melih Gökçek'i Büyükşehir Belediye Meclisi'nin kararı ile düşürmeyi düşünüyorsa işi çok zor.

Öncelikle, "seçimle gelen, seçimle gider" diyen CHP ve MHP'lilerin oyları Gökçek'ten yana olur.

AKP'lilerin ise çok azı Gökçek'i devirmek için oy kullanabilir ki bu oyların toplamına bakıldığında Belediye Meclisi'nin Gökçek'i görevden düşürme şansı yok denecek kadar az.

Erdoğan-Gökçek ilişkisi hakkında tarihi bir anımı da bu arada anlatayım.

Star Televizyonu Ankara Temsilcisi olduğum dönemde sekreterim Havva Yakar, "Orhan Bey, Sayın Gökçek telefonda" dedi.

Açtım, selamlaştıktan sonra, "Yerindeysen yanımdaki misafirim ile seni ziyaret edeceğiz" dedi.

Tabii buyurun gelin dedim.

Melih Gökçek az sonra Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte Atatürk Bulvarı'ndaki makam odama geldi.

O tablodaki görüntü Gökçek'in Erdoğan'a göre siyaseten daha deneyimli tavır içinde olmasıydı.

Biraz sohbet ettikten sonra Erdoğan bana, "Patronun Cem Uzan'a kırgınım. Defalarca randevu istedik hâlâ vermedi, görüşemedim" dedi.

Mümkün değil, uzun süredir yurt dışında idi haberi de olmamıştır belki ben şimdi arayayım diyerek Cem Bey'i aradım.

Yanımda Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlarının misafirim olduklarını belirterek Erdoğan için randevu aldım.

Konuyu da ne görüştüklerini de bilmiyorum peşinen söyleyeyim.

Ancak o yıllardan bu yana Erdoğan ile Gökçek'in çok yakın ve samimi iki siyasetçi olduklarını, Erdoğan'ın AKP Genel Başkanı, Başbakan ve Cumhurbaşkanı olurken Gökçek'in her seçimde Erdoğan'ın kararı ile AKP'den bugüne kadar aday gösterildiğini vurgulayayım.

Erdoğan siyaseten yakın çalışma arkadaşına bugün "istifa et" diyorsa çok açık söyleyeyim Gökçek'in 2019 Mart ayında seçilemeyeceği endişesi taşıdığından değildir.

"Erdoğan, hemen istifa et" diyor ve bu sözü tutulursa kazanmış olur. Ama Gökçek görevde kalmak için istediği süreyi alır, hatta Mart 2019'a kadar da görevde kalırsa Erdoğan kaybeder.

"Erdoğan, Gökçek'i neden görevden alıyor?" derseniz gerekçelerini izninizle yarın yanıtlayayım.

Yazarın Diğer Yazıları