Emeklileri görmezden gelen iki kişi tanıyorum. Biri "Zam zamanı sıfır çeken" Tansu Çiller. Aklınca bütçeyi dengelemişti. Cevabı ilk seçimde aldı; "Partisi baraj altında kaldı". Parlamenterliği sona erdi. Bir yerde kendini cezalandırdı.

Diğer isim ise İmren Aykut'tur. Onun bakanlığına kadar, emekliler üç ayda bir, toplu para alırdı. Böylece önemli ihtiyaçlarını halletme imkanı bulurlardı. İmren Hanım bunu üçe böldü. Yani maaşlar aydan aya ödenir hale geldi. Yılda dört kez girilen kuyruklar, onikiye çıkarıldı. Gerekçe ise tam felakettir; "Emeklinin vaktinden önce ölmesi, para kaybına yol açıyor".

Böylesi bir girişe neden gerek gördüğüme gelince; çiçeği burnunda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Julide Sarıeroğlu'nun, ilk bayan bakanı telefonla araması. "Geçmişteki tecrübelerinizden yararlanmak istiyorum" talebini duyunca şaşırdım. İnşallah İmren Aykut'un önerisi,  "Emekliye paralarının haftalık olarak ödenmesi" şeklinde olmamıştır. Böylece ölüm halinde daha fazla tasarruf sağlanır diye düşünebilirdi. Hani bir laf vardır; "Kılavuz meselesi". Bana göre böylesi bir bakan bayramda bile hatırlanmamalı.

* * *

Kıyamet ve insanoğlu

Dünyanın sonunun nasıl geleceğine dair teoriler, her zaman ilgi çeker. Ekranlar bu konuya Pelin Çift'le başladı. Top Haber Türk'ten sonra TRT'ye geçti. Şimdi de pek çok ekranda tartışılmakta. En derli toplusunu CNNTÜRK'te izledik. Deniz Bayramoğlu'nun "Kıyamet Teorileri" müthişti.

İşin boyutu her dine göre farklı. Hristiyanlar Hz. İsa'yı, Museviler Mesih'i -O kimse- ve bizler de Yecüş Mecüş'ü bekliyoruz. Kıyamet habercisi hangisi olacaksa! Neticede o gün "Dünyanın fişi çekilecek". Tabiî araya bir asteroid -dev göktaşı- girmezse. Yerküre herhangi bir kazaya uğramazsa 6 milyar yıl daha yaşayacak. En önemli tehlike insanoğlunun sonlandırma çabaları. Bunların başında karada ve denizdeki oksijen kaynaklarını tüketmek geliyor. Vurdumduymazların yaptıklarına örnekler her gün artmakta. Sonuncusu İstanbul-Aşiyan'da olacak. Yok edilecek ağaçlar şimdiden işaretlendi bile.

Umutlar

Tartışmada "Hayat unsurları" da sıralandı. Mesela Hiroşima'daki durum. "Bu kadar radyasyondan sonra ot bile çıkmaz" denirken bir mucize gereçekleşti. İbadethane Ağacı'nın -Bingolova- iki filiz verdiğine tanık olundu. Peşinden diğerleri geldi. Doğa, galiba insandan ümidini kesti. Kendi çözümünü kendi üretmekte.

Bu konuda yine tabiattan iki örnek verildi. İlki üç milyar yıl önce ortaya çıkan bir yosun türü. Jöle görünümlü bu yeşil örtü her şartta yaşıyor. Diğeri de "Su Ayıları". Yarım santim büyükyüğündeki bu canlı her ortamda, atom bombası dahil yaşamayı başarıyor. Bazı medya organlarında görenleriniz vardır; "Çok ayaklı, tek gözlü" bir canlı türü.

Her bilimsel tartışmada olduğu gibi yine bir "Yıldızı parlayan" çıktı. Van'dan gelen astrofizikçi Dr. Selçuk Topal, olası astroid çarpması dahil, epey ilginç laflar etti. İstanbul başlıklı çalışmasından bahsederken kullandığı şu sözlere bayıldım:

"Ben hedef olarak Beşiktaş'ı seçtim. Bir Beşiktaşlı olarak bunu neden yaptım, bilmiyorum".

Tüm uzmanların ortak isteği ise insan kaynaklı tehditlerin sona erdirilmesi idi. Greenpeace dahil, bu tip örgütlerin mutlaka desteklenmesi talep edildi. Oysa bizler ne yapıyoruz? "Bunların aktivistlerini yakaladığımız yerde içeri tıkıyoruz".

* * *

Yeni, yeniden...

Çocuklar Duymasın'ın yayınlandığı ekran sayısı dörde çıktı. 360, a2 ve 8.5 eskileri yayınlıyor. Kanal D'ninki farklı. Çünkü yeni. İlk bölümde Havuç'tan Torun'a bir kısım tiplerin olmadığını farkettik. Beton Orçun ve Merve büyüdüler. Çaycı Hüseyin'e annesi "Kükrek Kadriye" -Suzan Kardeş- eklendi. Fazla öne çıkarıldı. Bu durum için "Sıktı" diiyebilirim. "Bilinçli Osman" da eskiyen yüzlerden. Seksenler dizisinde tutmamıştı. Bu defa aynı durum olabilir. Tek başarısını "Zengin Kız, Fakir Oğlan"daki Şükrü rolüyle gözlemlemiştik. Zero ile Dominant Gönül olmazsa olmazlardan.

Fısfıs İsmail yeniden patron oldu. Haluk'un bu dönem Taşfırın'la ilişkisi sadece lakap olarak kalacak gibi. Duruma göre eski-yenileri mutlaka göreceğiz. Birol Güven, duruma göre oynamalar yapacaktır. Çocuklar Duymasın'ın şanslı dönemde yayına girdiği mutlak. Bir kaç program dışında rakibi yok.

...

Minikler furyasına FOX TV'de katıldı. "10 Numara 5 Yıldız" İlker Ayrık'ın sunumunda iyi başlamadı. Bu konumdakilerin en başarılısı Show TV'de. Evrim Akın ve minikleri çok başarılılar.