Kin ve nefret politikası

         Ablukacı dört Arap ülkesinin Katar'a verdiği 13 maddelik ültimatomun arkasında Amerika Birleşik Devletleri ile İngiltere'nin olduğu ortaya çıktı...

          En önemli maddeyi ise Mısırlı diktatör Sisi'nin koydurduğu söyleniyor. Ültimatomdaki o maddede hedef Türk Silahlı Kuvvetleri...

          Katar'da Türk Üssü bulunmasını istemiyorlar...

          Oysa Katar'da Amerikan üssü var, 10 bin kadar da Amerikan askeri...

          Ona ses çıkaran Arap ülkesi yok, susuyorlar ve öyle anlaşılıyor ki emperyalizmin çizmeleri altında olmayı seviyorlar.   

          Arap ırkını devletlere bölen ve bu yolla büyük bir gücün ortadan kalkmasını sağlayan İngiltere'nin görevini bugün ağırlıklı olarak ABD sürdürüyor. Yine el ele vererek Arap ülkelerini kapıştırıyorlar...

         Katar'ın reddettiği 13 maddelik ültimatomda yer alan maddelerin neredeyse tamamı Katar'a düşmanlığı koyulaştırmayı hedeflemiş isteklerle dolu. Amaç, Katar'ın yer altı zenginliklerinin yani doğal gazla petrolünün emperyalistlerin ele geçirmesini sağlamak...

         Ablukacılar bu oyunu bozacak güce sahip olduğumuz için Katar ile ilişkilerimizi engellemeye kalkıyorlar. Askerimizin varlığına karşı çıkmaları bundan!

         * * *

         Dört Arap ülkesi, ABD ile İngiltere'nin dolduruşu sonucu İslam üzerinde oyun oynanmasına çanak tutarak harbi ve hasbi Müslümanları yaralıyor!

         Bu ne büyük kin, nefret ve hainliktir Ya Rabbim...

 

Kısaca

-------------------

          Ramazan günü DEAŞ yine oruçlu Müslümanları katletti. Bu nasıl Müslümanlık, bu ne canavar bir terör çetesi... Hem İslam'a bayraktar kesileceksin, hem Müslümanların canlarına kast edeceksin. Çıldırmış bunlar.

 

Büyüyen derdimiz

------------------------------ ---

         Sokaklarımız  Suriyeli'den geçilmiyor. Her yerde onlar... Sığındıkları, ekmeğini yedikleri, suyunu içtikleri ülkemizin rahatını bozdular, huzurunu kaçırdılar.

         Her gün çapını biraz daha büyüttükleri kavgaların faili oluyorlar. Hem yurttaşlarımızla, hem kendi aralarında kavgaya tutuşuyorlar.

         Her suç bunlarda.....

         Aralarında torbacılar var, gaspçılar var, hırsızlar var, soyguncular var, tacizciler var, katiller var... Halkımız da, güvenlik güçlerimiz de hepsinden yaka silker oldu. Herifler, canları kurtulsun diye kapılarını açan milletimizi kardeş olarak benimsemiş değil...

         Tersliğe bakın; biz de bunları din kardeşi diyerek bağrımıza basıyoruz.

         * * *

         Suriye'de hayat normale döndü diyorlar. Sığınmacıları artık ülkelerine postalamalıyız. İnsanlarımız Suriyeli görmek istemiyor, huzur ve güven istiyor...

 

Otorite olmazsa böyle olur

------------------------------ ----------------------

         Erzurum'da magandanın biri, evinin balkonundan rastgele ateş açıyor. Elindeki havalı tabanca, ruhsatsız...

         Biri 4, diğeri 6 yaşında iki çocuğu yaralıyor. Çocuklar hastaneye götürülüp tedavi altına alınıyor, maganda ise savcılığa teslim ediliyor...

         Çok şükür çocukların sağlık durumu iyi; magandanın da, çünkü salıveriliyor...

         Şimdi de Samsun'a gidelim; bu kentimizde de şerefsizin biri, bisikletle gezen kız çocuğuna tacizde bulunuyor, kızı parke taşıyla kafasına vurarak yaralıyor.

         Ülkenin değişik yerlerinde benzer olayların sanıkları maalesef serbest... Yargı kiminin marifetini kabahat sayıyor, kimini ise adli kontrol kapsamında serbest bırakıyor.

         Oysa bu tip olayların failleri TCK'nın ilgili maddesine göre 13 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası alabilir. Serbest bırakılmaları yanlış değil mi!

         * * *

        Otorite zaafı olursa a'dan z'ye her konuda zaaf yaşanır. Bugün bu sıkıntıyı çekiyoruz.

 

Sadi'yi takdimimdir

------------------------------ ---------

         Sadi Özbay bir dönem birlikte çalıştığım değerli arkadaşlarımdan biri. Kalemi kuvvetli, sohbeti yerinde, ahlâkı yüksek, bilge bir gazeteci...

         Aynı zamanda nüktedan bir kişiliğe sahip. Zaman zaman yazışıyoruz; dikkatimi çeken tespitleri oluyor, onları elime geçtikçe okurlarıma da aktaracağım...        

         İki üç gün önce "Katar'a asker çıkaracağımıza askere sağlıklı yemek çıkaralım" diye yazmış; yapıcı bir eleştiri...

         Ayrıca iki tespiti var...

         Biri "Muhalefette olup da iktidarı savunan dünyadaki ilk ve tek lider" diyerek Bahçeli'ye atıfta bulunmuş. Diğeri de şöyle:

         - Survivor'un gerçek noterinin Acun olduğu bu yıl da kanıtlandı...

         * * *

         "Bir şeyin ticaretini yapan onu satar, sattığı da artık onun değildir. Dolayısıyla din ticareti yapanın dini yoktur..." lafı da onun...

         Sadi işte böyle, taşı gediğine koyan ama edepten uzaklaşmayan bir gazeteci. Onu selamlıyor, köşeme hoş geldin diyorum...

 

ANLAMLI SÖZLER

----------------------------

         Politikacı dillere düştü mü, istifa zamanı gelmiş demektir. (Benjamin DİSRAELİ)

Yazarın Diğer Yazıları