Uluslararası Basın Enstitüsü’nden uyarı

Uluslararası Basın Enstitüsü’nden uyarı
Dünyanın en köklü ve yaygın gazetecilik örgütlerinden olan Viyana merkezli Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), Türkiye’de Doğan Medya Grubu’na ve Hürriyet’e karşı sürdürülen karalama kampanyasının derhal durdurulması çağrısı yaptı.

Hürriyet’e IPI’den destek

Recep Tayyip Erdoğan ve AKP’nin hedef aldığı medyaya destek giderek artıyor. Dünyanın en köklü ve yaygın gazetecilik örgütlerinden olan Viyana merkezli Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), son olarak başlatılan  “Türkiye’de Doğan Medya Grubu’na ve Hürriyet’e karşı sürdürülen karalama kampanyasının derhal durdurulması” çağrısı yaptı. Avrupa, Amerika, Asya ve Afrika’daki medya kuruluşlarının genel yayın yönetmenleri ve editörlerinden oluşan IPI Yönetim Kurulu’nun tüm üyeleri tarafından imzalanan bildiri dün yayınlandı. Bildiride, hurriyet.com.tr’de 16 Mayıs’ta “Dünya şokta! Yüzde 52 oy alan Cumhurbaşkanı’na idam” başlığıyla Mısır’ın bir önceki seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi için verilen idam kararının duyurulduğu ve o günden beri Erdoğan’ın eleştirilerinin ve ardından AKP’nin bazı destekçilerinin Doğan Medya Grubu’nu hedef aldığı belirtildi. Tutuklama talepli suç duyurularına varan kampanyaları kınayan örgüt, Türkiye’de “basın özgürlüğünün son 10 yılda bir dizi darbe yediğini” gözler önüne seren ve Mart’ta yayınlanan IPI Türkiye Özel Raporu’na gönderme yaptı. Bildiride, “Biz aşağıda imzası bulunan IPI Yönetim Kurulu Üyeleri, meslektaşlarımızla dayanışma sergilemek üzere bu bildiriyi yazıyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP’nin onları hedef alan son karalama kampanyasını kınıyoruz” denildi. IPI İcra Direktörü Barbara Trionfi de, “Türkiye’deki IPI üyeleri ve birçok meslektaşlarının susmayı seçmesine neden olan korku iklimine karşın bağımsız, eleştirel gazetecilik yapmaya çalışan tüm gazeteciler, editörler ve yayıncılar konusunda çok endişeli olduğunu” söyledi. Trionfi şöyle dedi: “Şu anda Hürriyet’e karşı sürdürülen türden göz korkutma kampanyalarının gazetecilik camiasında yaratacağı olumsuz etki (chilling effect) son derece açıktır. Bunun Türkiye’deki diğer cesur, sözünü sakınmayan gazetecileri de sansürü tercih etmesinden ve hayati önemdeki bilgilerin ve kanaatlerin kaybolmasından korkuyoruz.” Bildiride, Erdoğan ile Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun açıklamalarının yanısıra, Erdoğan’ın eski metin yazarı ve AKP milletvekili adayı Aydın Ünal, Erdoğan’ın Başdanışmanı Yiğit Bulut ve Başbakan Yardımcısı Süleyman Soylu’nun beyanları ile suç duyurularına ve tazminat davalarına atıfta bulunuldu.