Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Serap BESİMOĞLU

Serap BESİMOĞLU

Kitabın içi sizin yüzünüzde şekil buluyor...

Kendimizle zorumuz var daima. Ya kendimizi tam ifade edemez ya da etmekten korkarız. Bazen de ettiğimizi sandığımızda tamamıyla anlaşılmaz olabiliriz.
Aslında sorun birilerinin sizi nasıl anlayıp anlamadığından öte, sizin kendinizle ilişkinizi çözümlemek konusundaki ustalığınızdadır.
“Bir ben var benden içeri” derken Yunus bizdeki ‘ben’in kendisiyle barışan, egolardan arınmış, kimseyle değil, sadece kendisiyle yarışan olduğunu bilmek, kendinde var olanı görmek, size emir veren ‘ben’i yönetmek, eğitmek ve bilgi’nin kaynağına ulaşmaktaki önemini vurgular. Kısacası kendimizde var olan kişisel olanı geliştirmek çok önemlidir.
Bu noktada kendimize ayna tutmalı ve o aynada kişisel gelişimimiz ve ‘ben’ olan içerdeki asıl ‘biz’e bakmayı öğrenmeliyiz. Kendimizi azımsamadan, baskılamadan daha öteye taşıyabilmeliyiz, daha iyisini yapabilmek, daha fazlasını elde etmek, hep daha öteye gidebilmek adına.
Peki, kişisel gelişimin bilindik bir tanımı var mı? Elbette var... Birçok kaynaktan yararlanabilirsiniz. Ör. Pernosal Excellence dergisinde yer alan tanımlamada şöyle deniyor. Daha iyisini yapabilecekken daha kötüsünü yapmamak, daha fazlasını elde edebilecekken daha azına razı olmamak, daha iyilerle birlikte olma seçeneği varken vasatlarla ilişkide olmamak... şeklinde tanımlanmıştır.
Kendimizden bunları talep ediyoruz ve kendimize ayna tuttuğumuzda soruyor ve sorguluyoruz. Tam da bu noktada kişisel gelişim uzmanı Aykut Oğut’un aynalı kitap’ı adını sizin koyacağınız kapaktaki küçük aynada kendinizi göreceğiniz sıra dışı bir çalışma. Müthiş bir düşünüş... Çünkü bu kitaptaki her sözcük ve kelime sizi anlatırken, kapakta yüzleştiğiniz kahraman da kendiniz oluyorsunuz. İlk kitabı  “Evrenden Torpilim Var” da ego ve mutluluğu yalan söylemek ve sinirlenmeyi kıyaslayan, tanımlayan yazar bu sefer “aynalı kitap”ta ise ego’nun tanımı üzerinden insanın kendisiyle ve hayatla kurduğu ilişkilerde mutluluğu bulmanın yollarına nasıl ulaşacağımıza dair yaşanmış öğütler sunuyor. Dili son derece akıcı, bir çırpıda okunabilen kitap, enerji’nin çekim gücünden de bahsediyor. Yani, iyi ya da kötü başımıza gelenden düşünce olarak sorumluyuz.
Aykut Oğut, evreni, düşünüleni resimleyen ya da gördüğü resmi çeken bir fotokopi makinesine benzetmiş. Okurken keyif aldığım kitapta gerçekten bana ait çok şey buldum... Yazarın da dediği gibi, “Kitaplar sadece aracı, aslında kavramlara yüklediğimiz anlamları sorgulamalıyız.”
Kısacası mutluluğumuzun da, mutsuzluluğumuzun da sebebi biziz. Biz hayat’a nasıl bakarsak o da bize öyle bakıyor.
Anahtar elimizde ve kapıyı açıp içeri girmek gerekiyor. Müthiş bir kitap olmuş, mutlaka okunmalı. Çünkü bu aynada siz varsınız.

Yazarın Diğer Yazıları