KİTAP / AHMET YABULOĞLU

KİTAP / AHMET YABULOĞLU
Yakın tarihimizin fırtınalı günlerinden gerçekler

Teşkilât-ı Mahsusa Başkanı Hüsamettin Ertürk’ün “İki Devrin Perde Arkası” adıyla kitaplaşan hatıratı bir döneme ışık tutuyor.​

Osmanlı İmparatorluğu döneminde Teşkilât-ı Mahsusa Başkanlığı ve Mütareke yıllarında Milli Müdafaa Grubu Başkanlığı görevlerinde bulunan emekli Süvari Albayı Hüsamettin Ertürk’ün hatıralarını zamanın önde gelen gazetecilerinden Samih Nafiz Tansu’ya anlatmasıyla hayat bulan eserle, iki devrin -Osmanlı’nın son dönemi (Mütareke yılları) ve Milli Mücadele dönemi- karanlıkta kalan birçok olayı aydınlığa kavuşuyor. Harbiye Nazırı Enver Paşa tarafından 1913 yılında kurulan Teşkilât-ı Mahsusa’nın personel sayısı 1916 yılında 30 bin kişiye ulaşmıştı. Teşkilât ajanlarının büyük bir kısmı uzmanlardan oluşmaktaydı ve doktorlar, mühendisler, gazeteciler, politikacılar ve subayların yanı sıra, geçmişi oldukça karanlık ama sadakatlerinden kuşku duyulmayan gerilla savaşı uzmanları da teşkilâtın içinde yer alıyordu. Böylesine zengin bir ajan kadrosuna sahip olmasına rağmen Türkçe ve yabancı dillerde yayınlanan kitaplarda Teşkilât-ı Mahsusa’dan pek söz edilmemesi, söz edenlerin de yeterince bilgi vermemesi, teşkilâtın faaliyet alanı ve personel sayısını gizli tutmakla yükümlü olan Osmanlı devlet adamlarının başarısıydı. 20. Yüzyılın ilk çeyreğinde faaliyet gösteren Teşkilât-ı Mahsusa, o yıllarda dünyanın en güçlü ve en etkin örgütlerinden biriydi. Ortadoğu ve Kuzey Afrika başta olmak üzere üç kıtada örgütlenen Teşkilât-ı Mahsusa, cumhuriyetin kurulmasında da çok önemli bir paya sahip olmuştur. Mustafa Kemal Atatürk, Enver Paşa, Süleyman Askeri, Kuşçubaşı Eşref, Rauf Orbay, Çerkez Ethem, Mehmet Akif Ersoy, Ali Fethi Okyar, Nuri Conker, Dr. Refik Saydam, Teğmen Yakup Cemal, Dr. Bahaattin Şakir, Mithat Şükrü Bleda, İsmail Canbulat gibi yakın tarihimizde önemli roller üstlenmiş bu kişiler Teşkilât-ı Mahsusa saflarında büyük hizmetler vermişlerdir. Kitap, Teşkilât-ı Mahsusa’nın son Başkanı Hüsamettin Ertürk’ün; 1912’den başlayıp cumhuriyetin ilanına kadar geçen, savaşlarla ve acılarla dolu o dönemde yaşadıklarını, tarihi ve siyasi analizlerini kendi ağzından anlatarak istihbarat tarihimizin bilinmeyenlerine ışık tutmaktadır. Yakın tarihimize meraklı olanların ellerinden bırakamayacakları başucu kitabı niteliğindeki, “İki Devrin Perde Arkası”nda cevabını bulan sorulardan bazıları şöyle:

- Abdülaziz intihar mı etti, yoksa öldürüldü mü?

- Jöntürkler İstanbul’da nasıl teşkilatlanmışlardı?

- 31 Mart Vakası’nın arka planında ne vardı? n Babıâli baskını nasıl gerçekleştirildi.

- Milletlerarası Siyonist Teşkilatı’nın amaçları nelerdi?

- Birinci Dünya Savaşı’na nasıl girdik?

- Gizli teşkilatımızın en mühim ajanı kimdi?

- Malta zindanlarında kimler vardı? n Milli Müdafaa Grubu nasıl kuruldu?

- Milli Hükümete karşı çarpışanlar kimlerdi?

- Milli cephelerin silahları ve teçhizatı nasıl temin edildi?

- Son Osmanlı hükümdarı nasıl kaçtı?

Parola Yayınları Tel:(0212) 483 47 96

*****

Bir Kuvayi Milliye romanı

Hasan Basri Bilgin’in 40. Baskısını yapan “Bu Topraklarda Güller Kırmızı Açar Paşam!” adlı eseri ülkenin can damarını oluşturan Kuvayı Milliye’nin ilk ocağını aydınlatan fener, Milli Mücadele’ye gebe bir kutlu doğumun yadsınamaz öyküsü. Türk milleti, tarihten silinmek amacıyla 1919’da insanlık düşmanı Emperyalizmin en vahşi istilasına uğramıştı. Bütün yoksulluk ve yoksunluğuna rağmen, özgürlük ve bağımsızlık için tüm Anadolu anında isyan etti!.. İşte bu roman; ayrı köken ve aykırı düşünceye sahip insanların Kuvayı Milliye çatısı altında birleşerek verdikleri eşi bulunmaz bağımsızlık destanın fotoğrafını, belgelerden hiç sapmaksızın bütün şeffaflığıyla ve ibret için dünya kamuoyuna sunuyor! Romana ad olan “Bu topraklarda güller kırmızı açar Paşam!” sözü; sömürge düzeninin ordularına ve kendini yönetenlerin duyarsızlığına isyan eden Anadolu halkının; Milli Mücadele için açtığı bayrak cümlesidir. Ayrıca; eserde tarih ve edebi sanat iç içe birlikte yoğrulmuş... Satırlarda buram buram Anadolu kokusu var... Adını bile duymadığımız özgürlüğe sevdalı kır çiçeklerinin ezgisini okuyorsunuz; heyecan ve zevkle!

Yediveren Yayınları Tel:(0212) 506 13 84

*****

Hak yolun erenleri...

İlk kitabı “Oncekilerin Masalları / Esatiru’l-Evvelin” ile tasavvuf edebiyatımıza yeni bir soluk getiren Cınar Ata’nın ikinci romanı, “Sur’a Uflenene Kadar / Sarı Saltuk Baba” ile kultur ve inanc dunyamıza katkı sağlamayı surduruyor. Halife Baba Karaşarlı Ali Doğan,“Sur’a Uflenene Kadar / Sarı Saltuk Baba”yı şu ifadelerle okura takdim ediyor: Turk tarihinin ve Turk kulturunun onde gelen simaları yuzyıllar geçse bile milletimizin gonul dünyasında yaşamaya devam ediyorlar. Bu şahsiyetlerden biri de Sarı Saltuk. Olumunun uzerinden yuzyıllar geçmesine rağmen Sarı Saltuk hala Anadolu, Rumeli ve Balkan Turklerinin gonlunde ve hafızasında yaşıyor. Sarı Saltuk, Anadolu ve Rumeli’nin fethi esnasında gazalara katılan, kahramanlığı ve velayeti ile daha yaşarken efsanevi bir şahsiyet haline gelen buyuk bir Anadolu erenidir. Ahmed Yesevi, Hacı Bektaş Veli’den sonra Sarı Saltuk’u Horasan erenlerinden yedi yuz kişi ile ona imdada gonderdi. Meşhur tahta kılıcını Sarı Saltuk’un beline kuşatarakşu nasihati verdi: Saltuk Muhammed’im Bektaş’ım seni Rum’a gondersin. Var git. Leh diyarında Makedonya ve Dobruca’da yedi krallık yerde nam ve şan sahibi ol. Sarı Saltuk ve yanındaki yedi yuz mucahid, gazi, derviş Anadolu’ya geldiler. Hacı Bektaş Veli, Ahmed Yesevi’nin emrine uyarak Sarı Saltuk’u Dobruca’ya gonderdi. Sarı Saltuk ve arkadaşları Bizans ucunda derviş gazilerin onculuğunu yaptılar. Gittikleri yerlerdeki yerli ahalinin pek coğu Sarı Saltuk ve arkadaşlarının guzel ahlakını ve ornek yaşayışını gorerek Musluman oldular. Bugun Turbesi Baba Dağı’nda olan Sarı Saltuk’un edebiyatımızda ve inanc dunyamızda da muhim bir yeri vardır.

Ötüken Neşriyat Tel:(0212) 251 03 50

*****

Müzeden hırsızlık

Avusturya’nın en onemli çocuk kitabı yazarlarından Heinz Janisch’in kaleminden bir dizi heyecanlı dedektiflik hikayesi genc okurlarla buluşmaya devam ediyor. “Bay Jaromir ve Calınan Elmaslar”dan sonra serinin ikinci kitabı “Bay Jaromir ve Usta Hırsız” da 9 yaş ve ustu cocuklar icin şimdi raflarda! Lord Huber ve asistanı Bay Jaromir bu kez ses getiren bir hırsızlık olayını cozmek uzere Viyana’ya cağrılırlar. Şehrin en buyuk ve en iyi korunan müzelerinin birinden, gizemli bir şekilde unlu bir tablo calınmıştır.

Can Çocuk Yayınları Tel:(0212) 252 56 75

 

 

 

*****

Öztürk'ün ardından

Genç kalemlerden Burak Kılıcaslan, bir sure once ebediyete intikal eden İlahiyatcı Prof.

Dr. Yaşar Nuri Ozturk’un hatırasına hurmeten hazırladığı kitabı okurlarla buluştururken güzel bir vefa orneğini de sergiliyor.“Aydınlık Savaşcısı Yaşar Nuri Ozturk” adlı kitabını takdim ederken Burak Kılıcaslan şunları soyluyor: “O ki, toplumun Kur’an ile buluşmasına vesile olmuştur. O ki, ata dinine karşı tek başına başkaldırarak, Allah’ın dinini oğutlemiştir. Bu topraklardan yeni bir Yaşar Nuri daha cıkması uzun yıllar alacaktır”

Togan Yayınları Tel:(0212) 542 02 98