Kızları öldürülmüştü: "Beni de öldürecekler"

Kızları öldürülmüştü: "Beni de öldürecekler"
Geçen Kasım ayında Antalya'da babaları tarafından öldürülen Hira ve Elasu'nun anneleri, kendisinin de tehdit edildiğini ve öldürüleceğini söyledi.

Hira ve Elasu Kasım ayında Antalya'nın Aksu ilçesinde babaları tarafından öldürülmüştü.

Daha çocuklarının acısı geçmeyen anne Şura Akkök şimdi de eski kocasının yakınları tarafından tehdit ediliyor.

Hürriyet'ten Ayşe Arman'ın haberine göre Akkök şunları söyledi: "Çok kötü durumdayım. Nasıl iyi olabilirim ki? Maddi-manevi çökmüş haldeyim. Sıra bende, beni de öldürecekler... Bir yere çalışmaya gireyim diyorum; girsem bile çıkmak zorunda kalıyorum. Sürekli tehdit altındayım. Ailesi ölümle tehdit ediyor. Temizlik firmasına girdim. Orada da buldular beni. Zaten işyerlerindekiler de korkuyor, kimse kendi mekânında olay çıksın, cinayet işlensin istemiyor. Kimse de korumuyor beni. Cinayet, geliyorum diyor. Öldürecek beni bunlar. Sonra, “Şura bana röportajda söylemişti” dersin, “Devlet onu korumadı” dersin. Öyle çünkü. Çaresizim. Ne yapacağımı bilmiyorum..."

- Ailesinden tehdit eden kim?

"Seda Akşener’di adı, cinsiyet değiştirdi, Erkan Ateş Akşener oldu. Eşimin kardeşi oluyor. Beni takip etmiş. Biri birden geçen gün karşıma çıktı. “Şimdi sıra sende, öleceksin!” dedi. “Hiçbir şey de yapamazsın. İstediğin kadar git şikâyet et, bana bir şey olmaz!” Gerçekten de polis çağırdım, aldılar onu, ama geri bıraktılar. Haklı çıktı, uzaklaştırma kararı olduğu halde, ceza meza almadı. Elini kolunu sallaya sallaya gitti. Bu insanın uyuşturucudan, insan yaralamaktan sabıkası var. Ama yaptıkları yanına kâr kalıyor. Annesi Gülseren Akşener sürekli çocuklarını üzerime salıyor..."

- Annesinin seninle alıp veremediği ne var?

"Oğlunun ölümünden beni sorumlu tutuyor."

- Sen gereken yerlere, yetkililere tüm bunları anlattın mı?

"Hem de defalarca. Çocuklarım öldürülmeden önce de gittim polise. Annesinin takip edilmesini söyledim. “Bu kadın çocuklarımın yerini biliyor!” dedim. Kimse beni ciddiye almadı, “Çocuklar kayıpmış, şu kadını takip edelim, evine baskın yapalım!” demedi. Kadın istediği gibi hareket edebildi. Gitti Antalya’ya ev tuttu. Onun peşine düşselerdi, kızlarım bugün hayattaydı. Polisin ve kamu personelinin çok ciddi ihmali var. Benim çocuklarımdan sonra iki çocuk daha öldürüldü, duymuşsunuzdur. Aynen bizim hikâye. O kadın da aynı şeyleri söyledi. Bizimki gibi boşanma aşamasında olan sorunlu aileler varsa, çocukları korumaya alsınlar. Gerekiyorsa anneden de alsınlar, babadan da. Çünkü intikam genellikle çocuklar üzerinden alınıyor. Son bir ayda iki baba, öz çocuklarını öldürdü..."

- Nasıl bir yardım çığlığı seninki?

"Son noktaya gelmiş bir yardım çığlığı. Beni de öldürecekler, artık bir üçüncü sayfa haberi olarak okursunuz..."

İlgili Haberler