KKTC, Eroğlu’nu neden seçti?

Önce bir özet sözcük sunalım...
Hüseyin Macit Yusuf, aynen şöyle diyor... “Halkımız, KKTC kurulduğunda üzüntüden ağladığını maharetmiş gibi övüne övüne anlatmaktan çekinmeyen Mehmet Ali Talat’ı görevden alarak yerine, içinde egemen KKTC’nin olmayacağı-Kıbrıs Türkünün haklarının korunmayacağı hiçbir anlaşmayı imzalamayacak, Derviş Eroğlu’nu getirdi...”
Türkiye’nin en önemli kalesi KKTC’nin düşürülmesi için yoğunlaşan emperyal saldırıların vardığı noktayı, dünkü yazıda bir uzmanın ağzından aktarmıştık...
KKTC’li gezici Büyükelçi Hüseyin Macit Yusuf, “Türk’ün Türk’ten ayrıştırıldığı” bir saldırıya işaret ediyordu... Bu değerlendirmelere devam edelim... Yusuf, “Emperyalizm, Annan Planı ile elde edemediğini gerçekleştirmek için yeniden iş başındadır” diyor..
Konuşmasının devamında da Ankara’yı, daha doğrusu Ankara’daki iktidarı ağır biçimde suçluyor..
Aynen şöyle diyor...
“...ve bir kez daha Anavatandaki AKP hükümeti emperyalizmin hedefine ulaşması için yardımcı olmaktadır. AKP hükümeti iktidara geldiği günden beri Kıbrıs Türkünün kuyusunu kazmaktadır. Annan Planı’nın KKTC’de onaylanması için tehdit-şantaj dahil her yola başvurduğu belleklerimizdedir. Kıbrıs Türkü Annan Planı referandumundan günümüze geçen süreçte yanlış yaptığını anlamıştır. Boş vaatlere kandığını anlamıştır. AB verdiği sözlerin hiçbirini tutmamıştır. ABD verdiği sözleri hatırlamak istememektedir. Kıbrıs Türkü evet derse ambargolar izolasyonlar kalkacak, KKTC tanınacak ve dünyaya entegre olacaktı. Bu kandırmacayı-sahtekarlığı Kıbrıs Türkü fark etti ve devletimiz KKTC’ye sahip çıktı...”
Yusuf, bu “sahiplenmeyi” yansıtırken, Kıbrıs Türkü’nün ayağa kalkmasını sıralıyor...
“Önce CTP-Birleşik Güçler hükümetini alaşağı etti ve UBP’yi iktidar yaptı. Sonra da egemen devletimize inanmayan, KKTC kurulduğunda üzüntüden ağladığını maharetmiş gibi övüne övüne anlatmaktan çekinmeyen Mehmet Ali Talat’ı görevden alarak yerine, içinde egemen KKTC’nin olmayacağı-Kıbrıs Türkünün haklarının korunmayacağı hiçbir anlaşmayı imzalamayacak, Derviş Eroğlu’nu getirdi...”
Sonra?.. Sonrasını da değerlendiriyor..
“Bu değişimler AKP hükümetini rahatsız etmiştir. AKP, Rumla federasyon kurmamızı, bunu yaparken de egemen devletimiz KKTC’den vazgeçmemizi öngören bir anlaşmayı desteklemektedir. Rumla kurulması düşünülen federasyonun sonumuz olacağını görememektedir. Bu federasyonda azınlık haklarına razı olup zaman içinde yok olmaya mahkum edileceğimizin hesabını doğru dürüst yapamamaktadır.
UBP ve Cumhurbaşkanı Eroğlu ise ‘Konfederal’ bir çözümden yanadır. Kurulacak ‘Konfederal’ düzende KKTC’nin güçlü bir şekilde yer alması olmazsa olmazdır. Kıbrıs Türkünün ayrı bir halk olduğu ve adada en az Rum kadar eşit haklara sahip olduğuna inanmaktadır. Anavatan Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğünden kesinlikle vazgeçilmeyecektir...”
Gelgelelim, işte bu noktada Hüseyin Macit Yusuf’un değerlendirmelerinde daha da vahimleşen işaretler var...
Ankara, Lefkoşa’ya bir takım dayatmalarda bulunuyor ve kabul ettirmek için de ekonomik baskılar yapıyor... Mesela KKTC’yi destekleyen bütçe bu yolda kullanılıyor!..
Bu da Ada ile Anavatan arasında ayrışmayı dahası hesaplaşmayı körüklüyor!! Sanki KKTC’liden, “Bizim adamımız yerine Derviş’i seçersiniz haa!!” diye zulümle hesap soruluyor!!
Memnun olansa Rum tarafı..!

Yazarın Diğer Yazıları