İki taraf arasında açılması planlanan yeni sınır kapıları, mobil telefonların adanın tümünde serbest dolaşımaaçılması, elektrik şebekelerinin birbirine bağlanması gibi güven yaratıcı önlemlerin uygulanması konusunda Rumların “ayak sürüme” olarak nitelenen tutumu da Türk tarafında rahatsızlık yaratıyor. Türk tarafındaki diğer bir rahatsızlık ise Rum medyası ile bazı fanatik çevrelerin spekülasyonlar yoluyla kamuoyunu etkileme çabaları. Akıncı, “Özellikle son günlerde bazı çevreler ve Rum basını müzakere masasını neredeyse yönetmeye çalışıyorlar. Neyin konuşulup neyin konuşulmayacağını, Türk toplumunun seçilmiş liderinin neyi söyleyip söyleyemeyeceğine kadar bir rota çizmeye çalışıyorlar” dedi. Rumtarafının AB yeliğini kullanarak süreci BM parametreleri dışına çekme ve iki kesimliliği sulandırma taktiklerini de değerlendiren Akıncı, AB ilkeleri kadar BM parametrelerinin de önemli
olduğunu vurguladı. Akıncı, “Nasıl olursa olsun bir anlaşmanın peşinde değiliz. Geçmişte yaşananlardan çıkaracağımız dersler de önemlidir. Geçmişte yaşananların bir daha yaşanmaması da önemlidir” diye konuştu.
