Koca bir millet uçuruma atlar mı?

Türkiye'ye ve Türk-İslâm coğrafyasına nasıl bir gelecek biçildiği, 2004 Haziran ayında İstanbul'da yapılan NATO zirvesinde tebliğ edildi!

NATO Genel Sekreteri Jaap de Hoop Scheffer, zirveden önce hazırlık çalışmaları için Türkiye'ye geldi ve bu konuda önemli ipuçları verdi.

Scheffer, NATO ülkelerinin güvenliğinin, Afganistan'ın geleceğiyle bağlantılı olduğunu ve Türkiye'nin Afganistan'daki güce önemli askeri katkılar yapmaya devam edeceğini söyledi.

Scheffer, Türkiye'nin güçlü tarihi, ekonomik ve kültürel bağlarının Orta Doğu, Kafkaslar ve Orta Asya bölgeleriyle ilgili güvenlik projelerine yardım etmede hayati bir köprü olduğunu ve zirvede bu konunun değerlendirileceğini anlattı.

Zirvede ''Büyük Ortadoğu'' diye adlandırılan daha geniş bir bölgeye ulaşılabileceğini söyleyen Scheffer, Müslüman dünyada laik ve demokratik bir devlet modeli olarak Türkiye'nin buna ulaşmada uluslararası topluluğa yardımcı olacağını bildirdi!

Scheffer, 21'inci yüzyılın güvenlik ortamının yarattığı meydan okuyuşlara karşı koymak için NATO'nun bir dönüşüme gittiğine dikkati çekerek, ittifakın bu dönüşümünde Türkiye'nin rolünün ve yerinin açıkça büyüdüğünü ve giderek arttığını söyledi.

 

***

NATO'nun Dönüşüm Projesi, Türkiye'ye tebliğ edildikten bir yıl sonra, Arap Baharı İstanbul'da tezgâhlandı.

30 Nisan-1 Mayıs 2005 günlerinde, Topkapı'daki Eresin Otel'de "Uluslararası İslâm Dünyası Sivil Toplum Örgütleri Toplantısı" düzenlendi! Arap basını, bu toplantıyı, "Türk Dışişleri Bakanlığı Büyük Ortadoğu Projesi Genel Koordinatörlüğü"nün düzenlediğini açıkladı ve bu konudaki bilgileri Amerikan basınına dayandırdı.

Arap basını, toplantıya, ABD'nin Büyük Orta Doğu projesini destekleyen İslâm ülkelerinde ABD ve AB tarafından fonlanan sivil toplum kuruluşlarının davet edildiğini de yazdı. 

Al-Nil adlı Mısır gazetesinde yazan Abdullah Hasan Mustafa, bu toplantının, Ukrayna, Gürcistan ve Kırgızistan'da hayata geçirilen Soros darbelerinin bir devamı niteliğinde olduğunu bildirdi.

El Küdüs El Erabi adlı gazete ise Mısır ve Suriye'deki İhvanı Müslimin örgütü ve sivil toplum kuruluşları için ABD'nin 1.1 milyar dolar kaynak ayırdığını ve bu örgütleri kullanarak, Arap ülkelerinde darbeler hazırladığını, para ile ilgili haberlerin USA News gazetesinden alındığını duyurdu.

Bu gazeteler, Türkiye'deki toplantının aslında "Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında AKP ile ABD arasında imzalanan gizli bir anlaşma"dan kaynaklandığını iddia ediyor ve "İncirlik Üssü, BOP'un karargâhı olacak" diye yazıyordu.

Arap basınının doğru yazdığını, Anadolu Ajansı'nın 16 Mart 2005 tarihli bir haberinden öğrendik. Haberde şöyle deniliyordu:

"Dışişleri Bakanlığı Geniş Ortadoğu Girişimi Koordinatörü Büyükelçi Ömür Orhun, dış politikada sadece hükümetlerin çabasının yeterli olmadığını, sivil toplum örgütlerinin de katkısının önemli olduğunu söyledi."

***

Daha sonra olanları hep birlikte yaşadık. Önce Mısır, Tunus, Bahreyn kaosa sokuldu. Libya paramparça edildi. Suriye iç savaşa sürüklendi. Türkiye'ye kendi bindiği dalı kestirdiler!

Şimdi de Türkiye'yi Suriye'den de kuşatıyorlar.

Ve bütün bunlar, "Yeni Osmanlı" ve "3. Abdülhamid geliyor" gibi sloganlarla, "One minute" gibi tiyatrolarla ve Mavi Marmara gemisi ile Gazze'yi ziyaret gibi psikolojik operasyonlarla kitleler afyonlanarak gerçekleştirildi.

Bütün bu aldatma ve kandırma operasyonlarına rağmen kitleler durumu anlayıp desteğini çektiği zaman da yedekte tutulan siyasi partilerin başına yerleştirdikleri adamlar yardıma koştu ve Türkiye bugünlere böyle geldi!

Şimdi herkes uçurumun başına gelindiğini görüyor! Koca bir millet uçuruma atlar mı? Yoksa kendisini uçuruma atmak isteyenlere tarihi bir ders daha verir mi? Göreceğiz.

Yazarın Diğer Yazıları