Kokartlı tur rehberine yapılan hakaretin sorumluları (1)

Profesyonel kokartlı turist rehberlerinin “meslek yasası” ile ilgili olarak bugüne kadar bir sürü yazı yazdım, ama geldiğimiz noktada “rehberlerin yaptığı iş bir meslek olarak tanımlanmadığı” için sıkıntılar devam ediyor. Aşağıda bire bir şahit olduğum ibretlik olay da aslında ülke ve o ülkenin kurumlarının ne hale geldiğini gözler önüne seriyor.
Öyle bir zihniyet ve mantık düşünün ki; size ülkenizi tanıtmak için belli kursları veya okulların ilgili bölümlerini bitirdikten sonra “profesyonel kokartlı turist rehberi” belgesini veriyor, her yıl binlerce yerli ve yabancı turiste rehberlik yapmanızın yolunu açıyor, ama sizin yaptığınız işi bir meslek olarak görmüyor.
Bu mantıksızlık beraberinde şu sorunları getiriyor!
Türkiye’nin tanıtımı misyonunu verip, binlerce turistin önünde ülkenizi temsil eden kişinin kılık kıyafeti bile denetlenemiyor.
Kılık kıyafetiyle bir Türk’ten çok Avrupa’nın en alt kültürünü temsil eden holiganları andıran bir rehberi de yabancı turistlere rehberlik yaparken görebiliyorsunuz.
Kendi ülkesinin değer yargılarını ayaklar altına alan bir rehberi şikâyet etmeye kalktığınızda, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın ilgili biriminden “kanıt bulup getirin” talebiyle karşılaşıyorsunuz.
Meslek yasası olmadığı için, kendi iş ve çalışma disiplinini oluşturacak ve denetleyecek bir “rehberler odası da” kurulamamaktadır.
Kurulmuş olan rehber odaları, kanuni dayanağını “rehberlik” le hiçbir alakası olmayan bakkal, manav, marangoz vb. iş dalları için çıkarılmış yasaya istinaden, kıyısından köşesinden yakalanarak kurulmuşlardır.
Meslek yasası olmayan rehberlerin hiçbir sendikal hakları ve onları koruyan bir kurum bulunmamaktadır.
Yabancı kaçak çalışanların, yasalarda yapılan değişikliklerle, “yasadışılıkları” kamufle edilmekte ve turizm bölgelerindeki valilik genelgeleriyle kanunların etkinliği ortadan kaldırılmaktadır.
Yabancılarla ilişkilerimiz bozulmasın mantıksızlığına sahip bürokratların uygulamalarda devletin ve kendi vatandaşının yanında olmayan kararlar alması, Türk vatandaşı kokartlı tur rehberlerini aşırı derecede rencide etmektedir.
Tarih 27.06.2008. Marmaris’ten bir Rus tur operatörünün düzenlediği “Özel Dalyan Yengeç Avlama Turuna” kokartlı rehber olarak çağrılan meslektaşım Reyhan AKKUŞ’un başına gelmedik kalmıyor.
Beş kişilik Rus grubun başına konulan Rus lideriyle aralarında müşterinin sabah bir saat geç gelmesinden dolayı tartışma başlıyor. Kendi vatandaşı olan beş müşteriyi kokartlı rehbere karşı ayaklandıran Rus grup lideri, Dalyan’da iplerin iyice kopmasını sağlıyor. Bütün gün içki içen turistler rehber Reyhan AKKUŞ’un üzerine yürüyor, biraz da Türkçe bilen Rus grup lideri bir bayanın ağzına yakışmayan hakaret ve aşağılamalarda bulunuyor.
Şahit olduğum bazı sözler “Siz Türkler çok konuşuyorsunuz, sen kimsin ki vb.”. İşin diğer ilginç tarafı kanunen grubun lideri kokartlı rehber olduğu halde Marmaris’teki Rus tur operatörünün ofisinden kokartlı rehberin telefonla aranıp, “Geri zekâlı, sen kim oluyorsun, adamlar para verip özel tur almış, istediklerini yaparlar, senin arabadan inmeni istiyorlarsa tabii ki ineceksin” diye azarlanması.
Sayın okuyucularımdan yukarıdaki kelimeler için özür diliyorum, ama kaçak olarak ülkemizde çalışmalarına “göz yumdukları” yabancı kaçak çalışanların ne haltlar yediklerini ve Türk vatandaşı kokartlı rehberlerin kendi ülkelerinde ne duruma düşürüldüklerini başka türlü de gözler önüne seremezdim.

Yazarın Diğer Yazıları