Komedi ciddi iştir

Güldür Güldür Show, bir süredir canlı yayınlanıyor. Bu arada Özge Borak'ın ayrıldığını söyleyebiliriz. "Eşofmanlı Hoca"nın sunucusu artık İrem Sak. İki konuda eleştiride bulunacağım. İlki Ali Sunal'ın aşırı müdahalesi. Azı karar, çoğu zarar oluyor. Peş peşe yapılınca akış duruyor. En önemlisi senaryo zenginliği kalmadı. Bu grubu takviye şart. Örnek verirsem "Kuzum kahvaltı sofrası" parodisi gibi tekrarlardan fenalık geldi. Anlayacağınız BKM Mutfak'taki başarı bir türlü yakalanamadı.

Öte yandan "Demet Akbağ'la Çok Aramızda"ya gülemiyorum. Bu kurgudan mı yoksa benim espri anlayışım mı arızalı? İşte bunu çözemiyorum. Galiba tuhaflık bende. Şahan Gökbakar'ın kaba esprilerini beğenirken, Cem Yılmaz'a tebessüm edemiyorum. "3 Adam"ı seyrettikten sonra değerlendirmem değişti. Bir zamanların üç genç yıldızı, kendi kendilerine kahkaha atar hale geldiler. Demek ki para herkesi tembelleştiriyor.

***

Madem gülme-güldürmeden konu açtık devam edeyim. O Ses Türkiye'nin izlenme payında en büyük etkinin "eğlence" başlığıyla sınıflandırılan yapıda olduğunu görelim. Gökhan'ın doğaçlamaları en önemli etken. Aslında oynamıyor, doğal halini izliyoruz. Murat Boz'un yaptıkları ise planlı. Bunlara "Kadersiz Hadise" eklenince işlem tamamlanıyor. Yoksa tek bir yeni yarışmacının görülmediği, sırf derin dondurucudan çıkarılanlarla başka türlü rating alınmaz. Daha önce de belirttiğim gibi arada "İzmirli Gamze"nin çıkması piyangoda büyük ikramiye gibi bir şey.

***

Bir zamanların havasından geçilmeyen Mehmet Ali Erbil'in geldiği noktaya dikkatinizi çekerim. Onun sunduğu Çarkıfelek, Late Night şov haline geldi. Çünkü izlenme payı yerlerde. Yaklaşık 30 yıldır aynı jest ve mimikleri gördük. Millet örtülü tacizlerden bıktı. Mehmet Ali'nin kendini yenileme gibi bir niyeti yok. "Hal ve gidiş" notu her dönem daha da düşüyor. Erbil "Bilinmeyen Numaralar" ve "Derin Dondurucu" reklamlarıyla ödediği nafakaları biraz zor toparlar.

Armağan Çağlayan

"Dolunay Partisi" ve onun başkanı Serdar Okuyucu'nun Armağan Çağlayan'la konuşmasını izlemiştim. Yeni siyasetçinin çobanlıktan gelme oluşu ilgimi çekmişti. Gündem yoğunlaşınca "bir gün tutayım dedim" ertesi gün baktım Ergun Kaftancı büyüğümün köşesinde. Ne de olsa "eski kurt". Çaresiz biraz Armağan'dan söz edeceğim. Yeni ekranlardan TV2'de "Hepsi Bugün Oldu"yu sunuyor. Harun Kolçak'ı unutmuyor. Bu sanatçının hastanede kaptığı bir mikrop yüzünden tam 13 kez ameliyat olmasına üzüldüm. Teselli son albümün başarısında. Harun bir de müjde verdi; CD'nin yenisi geliyor. Programın en güzel yanı canlı yayını.

***

Yeni, daha doğrusu benim yakın zamanda farkına vardığım ekranlardan biri LIFETIME. Futbol yayınının mecbur kıldığı Digiturk yerliler başta müzik kanallarını kaçırdı. Yerlerine birkaç "ikinci adres" monte etti. LifeStyle'ı bu yüzden izleyebiliyorum. Özge Ulusoy sunucu. Adı "Aşk Doktoru"na çıkan Mehmet Coşkundeniz'i görünce izledim. Sevgili kardeşim, Dr. Haydar Dümen'in alternatifi olmak üzere. Biraz "belden aşağı laf ederse" işlem tamamdır. Özge'nin aklımda kalan bir başka söyleşisi Gül Gölge ile yapılandı. Onu da beğenmiştim. Bu ekranda çok güzel diziler de mevcut. Yemek programları da var.

KUTLAMA:

Erdoğan Topçu, Trabzon Radyosu Müdürlüğü'ne atandı. Bu genç arkadaşımızı TRT Türkü'deki başarılı spikerliğiyle tanımıştık.

Yazarın Diğer Yazıları