KONUK KALEM / Dr. Cüneyt Mengü

KONUK KALEM / Dr. Cüneyt Mengü
Biden’den ve Türkmenler

T.C Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Yardımcısı ve Irak dosyasından tamamen sorumlu Jeo-Biden arasında 22 Kasım 2014 tarihinde yapılan görüşmenin ana konusu Kobani olmasına rağmen, her iki taraf birbirinin niyetini bildiğinden ve Kobani ile ilgili politikalarında da herhangi bir değişiklik olmaması nedeniyle, karşılıklı görüşmelerde Suriye’nin kısaca yer aldığı uluslararası medyada yayınlanan haberlerin satır aralarından müşahede edilmiştir.
Böylece Erdoğan - Biden görüşmesinin yarıya yakın bölümü Irak meselesi üzerinde yoğunlaşmıştır.
Bilindiği üzere Suriye konusu ile ilgili olarak küresel gücün düğmeye basmasıyla asıl adı Ayn-El-Arap olan Kobani, kısa sürede uluslararası medya ve strateji uzmanlarının odak noktası olmakla dünya siyasi literatürüne yerini almıştır.
Suriye’nin kuzeyinde aynen Kuzey Irak modeline benzer Erbil gibi Kobani’nin de yer alacağı özerk bölgenin oluşturulması hedeflenmektedir. Bu sürecin gerçekleşmesi için ABD,  karşılaştığı ve içinden çıkmaya çalıştığı zor denklemin çözümlenmesi için uğraştığı görülmektedir. Denklem ve verilmekte olan mücadele ise bölgede alan hakimiyetinin kimin üstleneceğidir. Bu bağlamda Türkiye’nin Suriye’de savaşın başlangıcında karşı çıktığı ancak bu günlerde benimsediği sınırda Suriye topraklarında oluşturulacak güvenli bölge önerisine ABD’nin sıcak bakmadığı ve ABD’nin söz konusu bu projeye Irak’ta olduğu Kürt grupları tarafından gerçekleşmesini arzu ettiği gelişmelerin seyrinden müşahade edilmektedir. Bölgede cereyan eden olay ve gelişmelere bakıldığında durumun da bu yönde devam ettiği görülmektedir. Son birkaç ay içerisinde ABD Başkan Yardımcısı, Dış İşleri Bakanı, Genel Kurmay Başkanı hem Türkiye’yi hem de Ortadoğu ülkelerini ve hatta Erbil’i ziyaret etmişlerdir. Aynen Nasrettin Hoca misali herkese mavi boncuk dağıtılmaktadır.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü’nün PKK uzantısı PYD ile çok yakın geçmiş günlerde resmen temas kurulduğunu açıklaması ve Barzani’ye bağlı 200 Peşmerge’nin de Türkiye üzerinden Kobani’ye geçmesi birer örnek teşkil etmektedir. ABD ayrıca enerji hattının kontrol edilebilmesi için  bölgenin yeni haritasını Kürtler üzerinde çizmeye çalışmaktadır. Bu çalışmaların bir ucu da İsrail ile bağlantılıdır. Konumuza gelince Biden-Erdoğan görüşmesinde Irak ile ilgili olarak, Türkmen meselesi dışında, yeni kurulan hükümet, IKYB, PKK, İran ve İsrail hemen hemen her konu  gözden geçirildi.
Öte yandan Türkiye ve ABD’nin önümüzdeki süreçte diplomatik, askeri ve istihbarat başta olmak üzere her açıdan yakın temasta olmaya devam etmeleri hususunda da mutabık kalındı. Bu görüşmede Kobani ile bağlantılı olarak gazetelerde de yayınlanan eğit-donat programının Türkiye’nin mi yoksa Amerika projesi midir? Görüşmede yalnız peşmergelerin değil PYD militanlarının bile Türk askerleri tarafından eğitilmeleri istenmiştir.  BM’ne bağlı İnsan Hakları Komiserliği (OHCHR) ve Irak Yardımcı Misyonu (UNAMI) tarafından müştereken hazırlanan ve 3 Ekim 2014 tarihinde yayınlanan Türkmenlerin koruma altına alınmasını belirten rapora istinaden IŞİD’e karşı direnen Türkmenler’in de askeri alanda eğitilmeleri talep edilemez miydi?
Bilindiği gibi Türkmenler IŞİD operasyonundan en fazla zarar gören toplulukların başında yer almaktadır. Elimize geçen raporlara göre yalnız Telafer ve Musul’un ilçe ve kuzeylerinden göç edenlerin sayıları 200.000 civarındadır. Bu rakama diğer Türkmen bölgelerinden göç edenlerde eklendiğinde sayının 300.000’i aştığı ihtimal dahilindedir.
Musul’a bağlı katkısız Türkmen şehri Telafer’de, Tuzhurmatu’ya bağlı Yenice, Bastamlı, Karanaz ve Diyale’ye bağlı Karatepe ve Hanekin’de yaşanmakta olan dramatik durumla ilgili bölge ülkelerinin ve uluslararası camianın ilgisizliği, buna mukabil BM, ABD ve AB’nin Yezidi göçmenlere yardım yapması ve peşmerge gücüne silah sağlanması ise düşündürücüdür.
Erdoğan-Biden görüşmesinden Irak halkının önemli 3.unsuru olan Türkmenlerin neden gündeme gelmediğini merak etmekteyim. Biden’den bu da sorulmalıydı. Türkmenler neden Irak’ta siyasi denklemin dışında tutulmaktadırlar.