KONUK KALEM / Dr. Cüneyt Mengü

KONUK KALEM / Dr. Cüneyt Mengü
IŞİD Irak’ta ne durumda?

Irak Şam İslam Devleti olarak bilinen kısaca IŞİD (veya DAEŞ) olarak adlandırılan ve küresel güçler tarafından organize edilen terör örgütü, bilindiği üzere 10 Haziran 2014 tarihinde Irak’ın ikinci büyük şehri Musul’da büyük bir güçle ortaya çıkmıştır. Bu tarihten itibaren bu varlığın ne zamana kadar devam edeceği hakkında siyasiler ve çeşitli düşünce merkezleri tarafından birbirlerinden farklı öngörü ve yorumlar yapılmaktadır. Bazı görüşlere göre bu varlığın en fazla bir yıl daha devam edeceğine karşılık, 5 ve hatta 10 yıldan daha fazla devam edeceğini ileri sürenler de vardır. Bize göre IŞİD operasyonlarının ana hedeflerinden birisi Irak’ın bölünmesi ve yeni Ortadoğu haritasının çizilme sürecine de katkı sağlamaktır. Bu bağlamda IŞİD’in yakın bir zaman içerisinde zararsız hale getirilmesi mümkün olmayabilir. Bölgeden alınan bilgiler ve Iraklı askeri otoriteler tarafından 03 Mayıs 2015 IraqiPress ve Al Bayan gazetesinde yer alan açıklamalara göre, IŞİD örgütünün Irak’a girdiği günden itibaren günümüze kadar toplam Irak topraklarının % 41 üzerinde hakimiyet kurduğu ve bu fiili durumunun da halen devam ettiği bildirilmiştir. Aynı kaynaklara göre IŞİD; Irak ordusunun askeri gücünü zayıflatmak amacıyla yayılma ve bir noktadan başka bir noktaya çok hızlı hareket etme yöntemini uygulamaktadır.

Genel olarak IŞİD’in Irak’taki hali hazır durumu incelendiğinde;

Irak’ın toplam yüzölçümünün 1/3’ni teşkil etmekte olan Alanbar vilayetinin % 87’si,

Selahaddin vilayetine bağlı ünlü Biji petrol rafinerisi başta olmak üzere, Haşımiyye, Sınıyye, Süleyman Beg, Buhayra, Beji ve kurtarılan Tikrit’in bir bölümü,

Neynova vilayeti içinde yer alan Musul şehrinin tamamı, Beaç, Şırgat, Ubeyd, Rabia, Sincar ve Telafer gibi yerleşim merkezlerinin yanı sıra 60 köy ve belde,

Kerkük vilayetine bağlı Havice, Hımrın dağları, Beşir, Diyala vilayetinde yer alan Bakuba şehrinin % 30’u, 

Başkent Bağdat’ın güneyi ve kuzeyinde yer alan Yusafiye, Mahmudiye, Taci, Tarmiye ve Abugreybin’in bir bölümü IŞİD’in kontrolü altındadır.

Bilindiği gibi, ABD silahlı kuvvetlerinin hava desteği ile Irak ordusuyla birlikte milis güçleri tarafından IŞİD’in işgali altında bulunan bazı yerleşim bölgeleri kurtarılmasına karşılık yine Iraklı askeri uzmanlara göre IŞİD’ın sahip olduğu coğrafya bilgisi ile birlikte üstün teknolojik imkanları kullanarak kap-kaç vuruşlarla ve hızlı çekilme yöntemi sayesinde yeni yerleşim bölgelerini işgal etmekte ve bu bağlamda IŞİD’ın Irak topraklarında işgal ettiği % 41 oranının da halen değişmediği ifade edilmektedir. IŞİD, işgal ettiği yerleşim merkezlerinde neredeyse sıkıyönetim uygulamaktadır. Dünyada özellikle İslam ülkelerinde kesinlikle kabul edilmeyen kafa kesme gibi vahşet sahnelerinin ardında tarihe ve kutsal mekanlara karşı düşmanlık, antik kültür ve sanatın her çeşidine karşı öfkenin nedeni IŞİD’in ideolojisi ile ilgilidir. Örgüt bu tarihi eserleri, kendi dini anlayışlarına aykırı ve kafirlere ait putlara benzetmektedir.

2004 yılından sonra yıllarca Irak hapishanelerinde tutuklu kalan ve günümüzde de IŞİD’in önemli komutanlarından biri olan Abu Ahmed’in geçenlerde İngiliz Gardian Gazetesine yaptığı açıklamada; IŞİD demek güç, para, eş ve mevkidir demiştir. Ardından IŞİD sadece bu değildir, aynı zamanda genç savaşçılar için hararetle savundukları dünya görüşleri adına öldürme de demektir.

Dünya, bu olayları şaşkınlık içinde seyretmekte ve Irak hükümeti de ne yapacağını bilmemektedir. Büyük oyun devam ediyor.  IŞİD’e kim  “dur”  diyecek sorusu ve etkin bir çözümü kimin sunacağı ise şimdilik bilinmiyor.