KONUK KALEM / Dr. Cüneyt Mengü

KONUK KALEM / Dr. Cüneyt Mengü
Türkmenler Suriye'de de sahipsiz

Suriye'de Türkmenlerin yerleşim merkezlerinin son kalesi olan Bayır-Bucak bölgesinde, Rus uçaklarının yoğun hava desteği ile Esad rejiminin acımasız kara operasyonu beş günden beri devam etmektedir. Saldırı ve orantısız çatışmalar özellikle Bayır-Bucak'taki Acısu, Fırınlık, Gimam ve Kızıldağ bölgelerinde daha şiddetli bir şekilde cereyan etmiştir.

Bu saldırıların Putin'in Obama ile G20 ülkelerinin Antalya toplantılarında görüşmelerinin ardından eş zamanlı olarak meydana gelmesi düşündürücü olmakla birlikte Irak'ta ABD'nin hava desteği ile Irak ordusu veya Peşmerge'nin IŞİD'e karşı verdiği mücadelenin sistematik olarak bir benzerinin olması da farklı yönden dikkat çekicidir. 

Yıllardır Humus'ta yaşayan Türkmenlerin bir kısmı Esad rejimi tarafından katledilirken geri kalanlar ise Lübnan'a sığındıklarında hiç kimsenin sesi çıkmadı! Hali hazırda Türkmenlerin yoğun olarak bulunduğu Halep merkezinin bir bölümü Esad rejiminin, diğer bölümü ise Özgür Suriye Ordusu'nun ve kırsal kesimi de IŞİD'in kontrolü altındadır. Halep'in kırsal kesiminde yaşayan Türkmenlerin IŞİD'in baskısı sonucunda ya Türkiye'ye veya Halep'e göç etmeleri devam etmektedir. Halep merkezinin Esad rejiminin eline geçmesi halinde kentte büyük bir facia yaşanması ile birlikte Türkiye'ye yeni bir büyük göç dalgası kaçınılmaz olacaktır.  

18 köy boşaltıldı...

Türkmenler ellerinde yeterli miktarda ve etkili silah olmadığı için yapılan kara harekâtına karşı direnmede ve savunmada yetersiz kalmaktadırlar. Suriye'deki Türkmen temsilcilerinden alınan bilgilere göre; beş yıldan beri bu bölgede savaşan Türkmenlerin böyle bir çatışma ve bombardımana tanık olunmadığının yanı sıra Türkmenlerin yalnız Esad rejimiyle değil Rusya, İran, Irak ve Çin ile de savaştıklarını belirtmektedirler. Saldırılar nedeniyle 18 Türkmen köyünün boşaltıldığı ve binlerce kişinin çadır kente sığındığı, El Nusra ve Özgür Suriye Ordusu'nun içinde yer aldığı Fetih Ordusu'nun elindeki Dagameşle ve Şems kasabasını Esad rejiminin ele geçirdiği gelen haberler arasındadır.

Esad'a bağlı birlikler karadan, Rus uçaklarının havadan ve denizden düzenledikleri saldırılar sonucunda, aynen Irak'ta olduğu gibi, Türkmenlerin yaşadıkları bölgeler işgal edilerek Kürt gruplara teslim edilmektedir. Yani hem ABD ve hem de Rusya'nın bir Kürt projesine sahip çıktıkları açıkça görülmektedir. Böylece Türkmenler hem Esad rejiminin hem de IŞİD ve PYD'nin hedefindedirler.

Rus uçaklarının yaptığı ağır bombardımanlar nedeniyle Rusya Federasyonu'nun Ankara büyükelçisi Lavrov Türk Dışişleri Bakanlığı'na çağrılarak Rusya'nın eylemlerinin terörle mücadele kapsamında olmadığı, sivil Türkmen yerleşim yerlerinin bombalandığı ve bunun uluslararası mahfillerde ciddi sonuçlara yol açabileceği vurgulanmıştır. Ayrıca Ankara, Rusya'dan bu olaylara bir an önce son vermesini talep etmiştir. ABD ve NATO tarafından bir uyarının yapılıp yapılmadığını merak etmekteyim.

Ana Hedef Kürt devleti...

Ulusal ve uluslararası medyada saldırı altında bulunan Türkmen Dağı'nın düştüğü ve Bayır-Bucak'a saldıran Rusya-Esad-İran-Hizbullah güçlerinin yüzlerce yıldır Türkmen toprağı olan Bayır-Bucak genelinde hakimiyet kurduğu haberleri servis edilmektedir. Bu haberin doğru olması halinde bölgedeki yaklaşık 50 bin sivil halk, katliam ve göç tehdidiyle karşı karşıyadır!

Öte yandan Türkiye'nin yıllardır Cerablus ve Azez bölgesinde güvenli bölge oluşturulması tezine ABD sıcak bakmadığı gibi sürekli yan çizmiştir. Konunun G20 toplantısında tekrar Türkiye tarafından gündeme alınıp görüşülmesi ve ABD'nin de olumlu bakması bölgede çıkarı olan uluslararası güçlerin harekete geçmesine yol açtığı iddia edilmektedir. Bayır-Bucak'a yapılan saldırı da bu iddianın bir göstergesidir.

Netice itibariyle Suriye'de ister Esad'lı isterse Esad'sız bir yönetimin oluşturulması Suriye'nin uluslararası küresel güç tarafından nasıl ve ne şekilde paylaşılmasına bağlıdır.

Bugün Bayır-Bucak'ta cereyan eden olayların perde arkasında ne IŞİD var ne de Esad rejimi. Saldırıların ana hedefi Irak'ta olduğu gibi Suriye'nin kuzeyinde PKK uzantısı olan PYD kontrolünde bir Kürt devleti kurulmasının önünün açılmasıdır. Kim ne derse desin Türkiye'nin Suriye'de bir Türkmen projesi olmadığı, küresel gücün ise bir Kürt projesinin olduğu hususu inkar edilemez bir gerçektir.

Ne yazık ki Suriye'deki Türkmenler, Irak'ta olduğu gibi küresel güçlerin çıkar operasyonlarının kurbanıdırlar.