Korkuyorum...

Korkuyorum; kendi hayatımdan ya da canımın çok kıymetli olduğundan değil, ülkemin bir sarmalla karşı karşıya oluşundan. Duyarsız, beceriksiz ve bir o kadar da olayları körükleyen bir yönetimin iş başında olmasındandır. Tüm bu olanlar karşısında bir acziyet içinde olan muhalefetin bulunmasından. Halkımızın duyarsızlığı ve gelecek nesillerin heba olmasından.
Korkuyorum; milli ve manevi eğitimden yoksun yetişmiş gençliğimizin geleceğinden. İslam’ı kurallara göre devlet kuracağı iddiasında bulunan IŞİD denen terör örgütüne katılan üç bin masum insanımızın onlara destek oluşundan. Askeri kışlalara kadar girerek bayrağı indirip, o mübarek yerlere bölücülerin paçavralarını ve elebaşlarının resimlerini asmalarından. Yol kesip araçları yakarak, vatandaşları ve güvenlik güçlerini darp eden sözde gençliğin gelecekte başımıza bela olacaklarının aşikâr olmasından.
Korkuyorum; Ülkemin yollarının ulaşıma kapatılarak seyahat hürriyetinin elimizden alınmasından. Dün demokratikleşme diyerek yasaları değiştirip, bugün geriye dönüş yapılmasından. Üniversitelerimizde okuyanlara 2011 yılında ömür boyu okuma hakkı tanıyıp, şimdi ise sınırlamaya gidilmesinden. Şehirlerimizin sokaklarında kanlı hesaplaşmalar yapılırken, suçsuzların canının yanması sonucu halkın evlerine kapanacak olmasından. 
Korkuyorum; Türk’ün şehirlerindeki sokak ve caddelerden Türk büyüklerinin ismi kaldırılırken, bugünkü gibi geçmişte de devlete isyan eden asilerin isimlerinin konmasından. Bu ülkenin hastanelerinde tedavi edilen terör örgütü liderlerinin komutasındaki serseri sürülerinin millete saldırmasından. Gönderilen binlerce kamyon silahın bugün bana dönüşünden. Bunları durdurmak isteyenlerin sürgün ve kıyıma tabi tutularak cezalandırılmış olmalarından.
Korkuyorum; bayraklarımız bir bir indirilip, şereflerimiz ayaklar altına alınırken halkın seyirci kalmasından. O bayrağa kanının rengini veren şehitlerin kemiklerinin, gazilerin ise yaralarının sızlamasından. Bunları yapanlara müdahale edilmesin diyerek talimat verip bilahare faturayı iki üç garibana kesişlerinden. IŞİD’e ülke topraklarını bile bile teslim edip, altı aylık çocuklarımızın esir düşürülmelerinden.
Korkuyorum; Medyanın bir bölümünün ve bazı şakşakçıların el ele vererek bölücüleri koruyup, iktidarın yaptıklarını haklı çıkarmak adına nasıl çırpındıklarını görürken yıllarca nasıl da kanımızı emdiklerinden. On binlerce gencin dağa çıkıp PKK’ya katılışını ve IŞİD denen iblislerin yanında yer alışlarının görmezden gelinmesinden. Sınırlarımızın yolgeçen hanına çevrilerek ülkenin yaşanmaz hale getirilmesinden.
Korkuyorum; Yüz milyonlarca dolarlık petrolün teröristlerce ülkemize pazarlayarak finans sağlamalarından. İşgal edilen konsolosluğumuz için önce teslim olun emri verilip de sonrasında yapılan açıklamalarda  “ne yani binlerce teröriste karşı güvenlik güçlerimiz savaşmalı mı” denmesinden. Kâbe’yi bile basıp kan döken bu anlayışla işbirliği yapılmasından. 
Korkuyorum; Dün Aksaray’a kadar gelerek Mehmetlerimizi şehit edenlerin serbest bırakılmasının pazarlık konusu yapılmasından. Geçmişte Süleyman Şah Türbesi’ndeki bayrağı indirin ve burayı terk edin denmesine rağmen ders alınmamasından. Bunların tüm kutsallara saldırması sonucu, gittikleri yerlerde türbe ve şehitliklerimize saldıracaklarından.
Korkuyorum; İslami gençlik yetiştireceğim diyenlerin bugün tüm okul yöneticilerinin görevine son verdikleri, yerlerine kendi zihniyetteki kişileri getirmeleri ve yarınlarda yapacakları program değişiklikleriyle bunların bir benzerini yetiştirmeyi planlamalarından.
Korkuyorum; kırmızı çizgilerimizin silinip, Kerkük’ün Peşmergelerin eline geçişinden. Yok saydıkları Türklerin o beldelerde zulme uğrayacaklarından. Çok güvenilen NATO’nun bizim Irak diye bir sorunumuz yok diyerek bizi dışlamalarından. Takip edilen yanlış dış politikalar sonucu yalnızlaşmamızdan.
Korkuyorum; Oluşan bu kargaşanın ülkeyi bölünmeye sürükleyip, bir iç savaşla karşı karşıya kalmaktan. Irak ve Suriye işgallerini tamamlayınca iblislerin Türkiye’ye yönelmelerinden ve oluşan bu olumsuzlukları lehlerine çevirecek bazılarınca ülkenin yağmalanmasından.
Korkuyorum; Devletimin geleceğinden, milletimizin esaretinden. Gelen nesillerin yozlaşarak yok oluşumuzdan. Geçmişte Arapların yaptığı hataları bugün ödedikleri gibi, bizim de ileride hesap ödemek zorunda bırakılmamız ve benzeri nedenlerden dolayı hem de çok korkuyorum.

 

Yazarın Diğer Yazıları