Körler ve fil!

Eski bir Uzakdoğu öyküsü vardır; beş kör adama fili tarif ettirirler. Körler filin tümünü, hayvanın ellerine geçen bir uzvu olarak tarif ederler. Mesela, fil, tuttukları uzva göre ya hortum, ya kuyruk ya da bacak vb.. Teşbihte pek de hata yok... Güneydoğu sorunu, kocaman bir fil ve sorun da kör adamların meşrebine göre ya PKK terörü ya insan hakları vb.. Yani asıl sorun Türkiye’yi bölüp “Büyük Kürdistan”ı kurmak tehlikesini gören pek yok! “Bakar körler çok!’
Böyle olunca tabii soruna doğru teşhis koymak ve sorunu çözmek de güçten öte “abesle iştigal; havanda su dövmek” oluyor...
Körler arasında “mutabakat” mümkün mü?.. Ancak tam bir kör dövüşü olur!
Oldu da!

***

TBMM Başkan Cemil Çiçek, günlerdir toplum temsilcileri ve taraflarla istişare ettikten sonra bu sorunu çözecek, “toplumsal mutabakatın” (konsensüs) 11 maddesini açıkladı. Ve tabir caiz ise “Dağ, fare doğurdu”. Çağrıda yeni bir şey yok.
Öteden beri malum olan öneriler... Fakat bu “çağrı” bir Meclis Başkanı’na düşen bir görev ve iyi niyet çağrısı! Ve bir başlangıç olabilirdi. Ama bu çağrı hemen AKP cenahından saldırılara uğradı. Böylece, bir kör dövüşüdür başlamış oldu. En başta Erdoğan, “Zaten kendisi de söylüyor, vatandaş Cemil Çiçek olarak bu girişimi başlatmış. Ama keşke Meclis’teki partilerin grup başkanvekilleriyle görüşerek bunu yapmış olsaydı. O zaman bu, Meclis’in ortak iradesini göstermiş olurdu” diyerek tepkisini verdi. Tabii Hüseyin Çelik ve diğerlerinin de saldırıları aynı mealde...
Anayasada kuvvetler ayrımına göre Cemil Çiçek, AKP’li olsa da o makama seçildikten sonra tarafsız olmaya ve görevini parti hesaplarını düşünmeden yapmaya mecbur. Ama Erdoğan ve adamları TBMM Başkanı olan Çiçek’i hâlâ kendi adamları sayıyor ve “çağrısını” Erdoğan’a ve parti kurullarına danışmadan yaptığı için ona kızıyorlar...
Cemil Çiçek bu eleştiri sınırını da aşan saldırılar üzerine “Ben hayatımda çok dolmuşa bindim ama siyasette dolmuşa binmem” demiş. Benim tanıdığım Çiçek öyleydi; devlet adamlığı vasıfları, yani kimsenin yalakası olmamak, bağımsız hareket etmekle tanırdım. Ama hayret ederim; bu kişi nasıl olur da sonra AKP dolmuşuna bindi? Abdüllatif Şener’in AKP dolmuşuna binmesini yadırgadığım gibi!
İşte Cemil Çiçek burada sıkışmış, sıkıştırılmış durumda!

***

Tabii AKP cenahının Çiçek’e saldırılarının bir sebebi onun potansiyel Cumhurbaşkanı adayı olması. Bu durumda görünürdeki adaylar karşısında gerçekten de münasibi olan da o!..

 

Yazarın Diğer Yazıları