Koşullu ve koşulu yobazlara karşı, Y. K. Karaosmanoğlu ve Atatürk...

"Atatürk, mezarında rahat uyu; bu âni duruş, yeni bir hıza hazırlanmak içindir. Eğer senin yolunda, senin adımlarının temposundan bir an şaşarsak, ayaklarımız kötürüm olsun! Ey dirilerin ebedî yoldaşı! Eğer seni gerçekten ölmüş farz edip emirlerini yerine getirmekte bir an geç kalırsak, feleğin bütün vebali boynumuza dolansın. Eğer senin adını yalnız ağlamak için anarsak dilimiz tutulsun, gözlerimizin nuru sönsün. Sen bir hayat ve beka muştucusu idin, bir ölüm habercisi değil, sen bize cenneti bu dünyada vâdettin, ahirette değil, eğer bu tarikatından dönersek cehennemin ebedi ateşi üstümüze yağsın. Atatürk, senin ebedî cevherin anavatanın topraklarına karıştıktan sonra, bu topraklar bizim için daha aziz, daha mübarek oldu. Onu hiçbir kâfire çiğnetmeyeceğiz. Onun içinden, senin ruhunun tükenmez bir kaynak suyu halinde, terennüm ederek aktığı bahçelere çıkaracağız."

1938 yılında "Zoraki Diplomat"lığının ikinci kademesi olan Prag'da, Atatürk'ün ölümü üzerine kaleme almış bu satırları Yakup Kadri Karaosmanoğlu.

Yakup Kadri, Osmanlı'yı ve çöküşünü gören, bu çöküşe çözümler ve kahramanlar arayan biri. Bu kahramanları sık sık değişir, "Atatürk-Biyografik Bir Tahlil Denemesi" adlı eserinde (son baskısı İletişim Yayınları'nca yeniden yapıldı) bunları sayar bir bir... Mahmut Şevket Paşa, Hareket Ordusu'nun başında gelir, bir kahraman gibi karşılanır, ne ki Karaosmanoğlu'nun deyişiyle "Sakallı Kukla"ya döner tez zamanda...  Sonra Enver, Talat, Cemal... Onlardan da umduğunu bulamaz... Sonraki kahramanı bir şairdir Tevfik Fikret, ancak o da uzaktan büyük görünür, yakınına varınca bozulur büyü... "Türk Ocağı Şeyhi" dediği Ziya Gökalp'e yapışır bir dönem, Gökalp'in, Sarıkamış bozgununa rağmen Enver Paşa'ya "Millî kahraman" unvanı vermesi, ondan da soğumasına yol açar...

Aradığını 1919 yılında bulur, yurt dışındadır, bir gazetede, Mustafa Kemal adlı bir Türk generalinin yurdu kurtarmak için Anadolu'ya geçtiğini okur. Mustafa Kemal'i Çanakkale'den de bilir. Aradığını bulmuştur, yurda döner, Kurtuluş Savaşını destekler, Atatürk'le tanışır, Cumhuriyet'in ideologlarından biri olur.

Ve çok değerli eserler verir Karaosmanoğlu, onun romanlarını okumamış olmak bir Türk aydını için büyük eksikliktir.

Eserleri ayrı bir bahis, biz yine yukarıda sözünü ettiğimiz ve alıntı yaptığımız kitabına dönelim.

Bu ülkede "Koşullu" ve "Koşulu" yobazlar var, bunlar iflah olmazlar, olmazlar ya bunların saçtıkları ihanet ve melanet tükürükleri de Türk çocuğunun bünyesinde ciddi hastalıklara yol açıyor. Bunlara karşı aşılama yapmak gerek. Bu aşılama, Yakup Kadri gibi Cumhuriyet aydınlarını tanıtmak, tanımak, okumak ve bilmekle olacaktır.

Yakup Kadri, bu kitabını, Atatürk'ün çeşitli yönlerini ele aldığı bölümlere ayırmış, sayalım bu bölümleri: Kahramanlığı, Dâhiliği, Devlet Kuruculuğu, Milliyetçiliği, Askerliği, İnsanlığı Ve Atatürk İdeolojisi...

Atatürk'ün bu yönlerini, onu yakından tanıyan böylesine seçkin ve saygın bir aydın ve yazardan öğrenmek başlı başına bir şanstır. Bu şansı değerlendirmenizi diliyorum.

Yazar'ın şu satırları ile bitirelim: "Atatürk, kendisini unutmayanlar için tükenmez bir enerji ve optimizm kaynağıdır ve onu unutturmamak da hepimize kutsal bir vatan borcudur."

Yazarın Diğer Yazıları