Kötü ekonomi ve bankalar

AKP'nin ekonomi politikasını üç kelime ile açıklayabiliriz:

Banka, borsa ve inşaat!

15 yıllık iktidarında Türkiye'de iyi olan sadece bu üç sektör var.

Bankacılık sektörünün kârı AKP ile birlikte adeta patladı. Borsadaki payları ile yüzde 70'e yakını yabancı kontrolüne geçti ve bankalar Türkiye'de büyük paralar kazandı. AKP'nin güçlü ekonomi anlayışı hep "güçlü ve kâr eden banka" imajına dayanıyor. Bu nedenle bankaların Türkiye'de yaptıkları her şeye göz yumdu bu iktidar.

Dünyada olmayan bir bankacılık modeli türedi.

Dünyanın en saygın mesleği, bu 15 yılda tencere-tava satıcılığına dönüştü. Eğitimin ve liyakatin hiçbir önemi kalmadı. Bankacı kredi kartı ve sigorta satsın, cami önünde, kahvelerde ve hatta evlerde emekli maaşı bulsun, bir de vatandaşın parasını vadelide değil de vadesizde tutacak yalanı söylesin yeter.

"Bugün bankalar şubede personel tutmuyor. Şubeye gelen zaten geliyor önemli olan sokaktan bulmaktır" mantığı ile zorunlu ziyaret hedefi koyuyor. Bir arkadaşımın anlattığı olay sektörün ne hale geldiğini en iyi şekilde anlatıyor:

"Bir arkadaşımızın cenazesi için Ataşehir'de camideydik. Bir bayan cenaze başında beklerken emekli misiniz diye sordu. Evet deyince maaşınızı bize taşımak ister misiniz dedi. Başka bankaya promosyon için taşıdım dedikten sonra, elindeki tablet ile önce sigorta teklif etti".

Buyurun cenaze namazına.

Bu namaz Türkiye'de ölmüş olan bankacılık sektörünün.

Günlerdir, aylardır ve hatta yıllardır yazıyorum. Türkiye'de bankalar kredi almaya gelen insanlara zorla ve bazen de habersizce sigorta satıyorlar diye. 10 bin lira kredi almaya gelen vatandaşa bir değil 3 tane sigorta zorla kesiliyor.

Bu konuda hem BDDK hem de Hazine Müsteşarlığı hep sustu.

Bunun tek bir nedeni var Türkiye'de bankaların istedikleri gibi at koşturmalarıdır.

Cuma günü itibarıyla açıklanan bir istatistik var. Bankaların faiz geliri bir önceki yıla göre yüzde 33 artmış.

Peki nerede kaldı kürsüde bankalara faiz çıkışı yapan politikacılar ve yöneticiler?

Kürsüde bankalara bağıranlar oradan indikten sonra söylediklerini unutuyorlar. Eh böyle bir ortamda da bankalar "durmak yok yola devam" diyor tabii ki.

***

Birçok şirket batıyor, vatandaş borcunu ödeyemiyor, Türkiye'nin en büyük şirketleri borç yapılandırma istiyor ama bankaların 2018 ilk çeyrek bilançoları adeta kâr fışkırıyor. Kimi bankanın kârı bir önceki döneme göre yüzde 20, kiminin de yüzde 30 artmış.

Türkiye'de hangi sanayi kuruluşu ya da kimin kârı bir dönemde yüzde 30 artmış söyleyin?

Türkiye fakirleşirken banka patronları büyük paralar kazanıyor.

Bunu da hükümetin bankalara tanıdığı esneklikten sağlıyor.

Tıpkı borsa ve inşaat sektöründe olduğu gibi.

Sadece İstanbul Ticaret Odası'na kayıtlı müteahhit sayısı 60 bin! 80 milyon nüfuslu Almanya'da toplam sayı 3 bin 800 iken, tüm Avrupa'da 20-30 bin arasında. Türkiye'de tüm Avrupa'nın 10 katı müteahhit bulunuyor.

Çökmekte olan ekonomide hükümet paket açıklıyor, bu paketten konuta KDV indirimi çıkıyor. Üretim yapacak, yani istihdam sahası açacak sanayi şirketlerine yok ama inşaat sektörüne var.

Neden çünkü orada rant var. Havadan para kazanmak var.

Bunun ispatı ise Ticaret Odaları'na kayıtlı rekor sayıdaki müteahhittedir.

Gelelim borsaya.

AKP için ekonominin güllük gülistanlık olduğunun en büyük ispatı borsanın yükselmesidir. Bir ülke düşünün borsasındaki takas payının yüzde 70'leri yabancılarda. Adam geliyor bir yılda dolar bazında yüzde 40 kazanıyor ve gidiyor. AKP ise "bakın ekonomi iyi borsa yükseliyor" diyor.

Son günlerde borsa neden düşüyor?

Çünkü yabancı için artık Türkiye'de vurgun yapacağı bir şey kalmadı.

Türkiye tükendi. Tıpkı cüzdanımızdaki paralar gibi...

Yazarın Diğer Yazıları