Köyceğiz'de doğa katliamına kim olur verdi? (2)

Geçen hafta değindiğimiz konulara ilave olarak Muğla İli Köyceğiz İlçesi Beyobası Beldesi sınırları içinde kalan Yuvarlakçay üzerine yapılması düşünülen ve bu doğrultuda şimdiden binlerce ağacı katledenler aşağıda yazacaklarımın sorumluları olarak tarihe geçmek istemiyorlar ise lütfen bu projelerini bir kez daha gözden geçirsinler.
Yılın on iki ayı Köyceğiz Gölü’ne tatlı su taşıyan Yuvarlakçay üzerine projedeki gibi bir hidroelektrik santrali kurulması halinde Köyceğiz Gölü’ne yıllık giren tatlı su miktarında bir azalma olacak, özellikle göldeki ekolojik denge de olumsuz yönde etkilenecektir. Her yıl göl tabanındaki kırık fayların hareketi sonucu belli bir sülfür patlaması gözlenmekte, yöre halkı bu patlamayı her zaman iyiye yormaktadır. Onlar da biliyorlar ki sıkışmış gazların bu patlama ile açığa çıkması büyük deprem riskini azaltan bir etken, ama bu patlamalar sonucunda koskoca mavi Köyceğiz Gölü belli bir süre sarımsı bir renk alır.
İşte bu doğal döngü içerisinde suyun içerisindeki mineral dengesini sağlayan en büyük doğal yardımcı Yuvarlakçay’ın yıl boyunca Köyceğiz Gölü’ne taşıdığı içilebilir temizlikteki kaynak suyudur. Eğer bu döngüye müdahale ederseniz, halen Köyceğiz Gölü’nde yaşamakta olan 19 balık türü ve onlarca göçmen kuş türünün hayatını da tehlikeye atmış olacaksınız.
Dalyan Deltası binlerce yıldır denizden gelen Kefal, Levrek, Yılan Balığı ve Çipura’nın çiftleşmek, soylarının devamını sürdürebilmek için ziyaret ettikleri, yumurtlama zamanına kadar Köyceğiz Gölü’nde kaldıkları ve sancıları tuttuğunda milyonlarcasının gölden denize doğru akın ettiği mucizevi bir doğal döngünün adresidir. Antik dönemlerdeki yöntemler pek fazla değiştirilmeden bugün Dalyanlılar tarafından hâlâ kullanılmakta, doğa kendisine saygı gösteren bu insanlara her yıl emek harcamadan sadece denize dönüş yolculuğu sırasında binlerce ton balık hediye etmektedir.
- Bize bu kadar cömert davranan doğaya karşı teşekkürümüzü onun hayat damarlarını keserek mi göstereceğiz? 
- Kısa vadeli maddi hesaplarından başka hiçbir düşüncesi olmayan, doğa düşmanları hep kazanacaklar mı?
- Yuvarlakçay’ın kaynağı bir çınar ağacının köklerinden çıkar, bu kaynağın önünü kesip üzerine milyonlarca metreküp su baskısı kurulduğunda, eğer bu kaynak yön değiştirir ise bu suyu bir daha geri nasıl getireceğiz?
- Türkiye’nin elektrik ihtiyacının yüzde on ikisini tek başına karşılayan Yatağan Termik Santrali ve daha yeni biten Dalaman Çayı üzerine kurulan Akköprü Barajlarından üretilen elektrik yöreye yetmiyor mu?
Sözü daha fazla uzatmadan son bir şey daha söylemek istiyorum. “Doğanın aklı yoktur kanunları vardır.” Doğa katliamı yapanlar kadar bu katliama sessiz kalan insanlar da bir gün doğanın kendilerinden veya onların gelecek kuşaklarından bu katliamların hesabını soracağını kesinlikle unutmasınlar.
Biraz geç de olsa Köyceğiz ve Ortaca İlçelerinden katılımlarla yöre insanının, katliamların hemen ardından Yuvarlakçay’da eylemlere başlayıp, konuyu idari yargıya taşıması sevindirici bir gelişme. Ama diğer sorgulanması gereken konu ÇED Raporları ortada yok iken binlerce ağacın kesim iznini veren sorumlular hakkında ne gibi işlemler yapılacağının da takipçisi olacağız.
Biz bu doğayı gelecek kuşaklarımızdan emanet aldık, hoyratça ve sınırsız kullanma hakkımızın olduğunu kesinlikle sanmayın, yoksa sonumuz felaket olur.

Yazarın Diğer Yazıları