Kredi notu nasıl düştü

Kredi derecelendirme kuruluşlarının tetikçi gibi çalıştıklarını yakın mesafeden çok etkili atışlar yaptığını daha önce yazmıştım.

Özellikle Moody's bizim için çok önemli. Türkiye gibi borçla yaşayan bir ülke için yeni kaynak bulunması ve en önemlisi yatırım çekmesi için bu kuruluşlardan olumlu not alınması gerekiyor.

Siz istediğiniz kadar bizi bu notlar ilgilendirmiyor deyin ama bu ülkeye yatırım yapacak ve hatta borç para verecek insan için Moody's kararı son derece etkili.

Moody's Cuma günü gece sürpriz bir şekilde kararını açıkladı ve Türkiye'nin kredi notunu düşürdü.

Aslında Moody's kararı bekleniyordu ama bu kadar çabuk değildi. Moody's Türkiye'yi artık yatırım yapılacak seviyeden çıkarttı. Bunun yorumu şu:

Türkiye'ye yatırım yapmak risk!

Türkiye Cumhuriyeti'nden hangi yabancının alacağı kalmış tarih boyunca? Elbette kalmamış ve bugüne kadar bu ülkeye yatırım yapan yabancılar hep parasını katlayarak ayrılmıştır. Ama yine de bu karar bizi olumsuz etkileyecektir.

Özellikle sendikasyon kredisi ile ayakta duran bankaların daha maliyetli para bulmasına neden olacak. Türk bankaları iç piyasada yeterince tasarruf olmadığı için verdiği krediyi yurt dışından borç alarak sağlıyordu. Zaten bir süredir bu kredilerin maliyeti artmıştı. Şimdi ise iyice artacak ve bankalar iç piyasada kredi musluklarını iyice kısmaya başlayacak.

Kredi notunun yaratacağı bir başka olumsuzluk ise taze döviz girişi olmadığı için döviz fiyatlarında yukarı yönde hareketler zaman zaman olacaktır. En önemlisi spekülatif hareketlere açık olacaktır. Dolardaki her yükseliş akaryakıttan tutun da neredeyse her şeye zam anlamına geliyor.

Türkiye hak etti mi?

En önemli soru şu:

Türkiye kredi notunun düşürülmesini hak etti mi?

Siyasiler maalesef her zaman olduğu gibi yine dış güçleri suçluyorlar. Ya ekonomistler ne diyor?

Ekonomi dünyası tarafından tarafsızlığı tartışılmayan isimlerden olan Dr. Mahfi Eğilmez, bu soruya kendi blogunda yanıt verdi. Eğilmez'e göre, Moody's haklı. Eğilmez, kredi derecelendirme kuruluşunun not düşürme gerekçelerini tek tek ele almış ve bu verileri Türkiye Cumhuriyeti kurumlarının verileri ile karşılaştırmış.

En önemli iki gerekçe Türkiye'nin dış finansman ihtiyacının yüksekliğinin yarattığı risk ve büyüme artışının zayıflaması.

Dr. Eğilmez, dış finansman ihtiyacının yüksekliğinin yarattığı riski  Merkez Bankası'nın verileriyle karşılaştırmış. Önümüzdeki yıl 200 milyar dolar Türkiye'nin dış finansman ihtiyacı nedeniyle Moody's kararının doğru olduğunu ifade ediyor.

Yine büyüme konusunda da TÜİK verilerini baz alarak Türkiye'nin 2010 yılından bu yana sürekli düşüş yaşadığını 2010'da 9.2 olan büyümenin bu yıl 3.9 olduğunu belirterek, bu konudaki gerekçeyi de haklı buluyor.

Sonuç olarak Türkiye'nin kredi notu düştü.

Moody's haklı veya haksız. Birilerinin tetikçisi veya dürüst. Bunlardan ziyade Türkiye'nin yeniden reforma gidip daha çok çalışmalı. Daha fazla ihracat yapıp Türkiye'nin dış finansman ihtiyacını azaltmalı. Daha çok üretip büyümeyi 2010 seviyesine getirmeli.

Türkiye'nin icraata ihtiyacı var. Tartışmaya ve bahane üretmeye değil!

Yazarın Diğer Yazıları