Kredi notu neden düştü?

Cuma gecesi neredeyse tüm ekonomistler nefeslerini tutup, Ficth'den gelecek olan kredi not haberini beklediler.

Televizyonlarda canlı oturum bile yapıldı.

Haber gece 23.50 civarında geldi.

Ficht, Türkiye'nin kredi notunu düşürmüştü.

Sonra televizyon kanallarını adeta işgal eden ve kendini ekonomist olarak nitelendiren kişiler başladı Ficht'e çamur atmaya.  Kararının siyasi olduğu amacın Türkiye'ye zarar vermek olduğu hatta bu kararın Türkiye'yi bağlamadığı söylendi.

Yani anlayacağınız halkın kafasını karıştırıp farklı bir algı yarattılar. Kredi derecelendirme kuruluşları bize düşman.

Peki, gerçekten düşman mı? Bunu anlamak için bazı kriterleri incelememiz lazım.

Dünyada 3 önemli derecelendirme kuruluşu var. Moody's, Standart and Poors ve Fitch. Moody's ve S&P daha önce Türkiye'yi yatırım yapılabilir ülke konumundan çıkarttı.

Bu iki kurum negatif görüş bildirirken Fitch ne için olumlu görüş bildirsin ki? Sonuçta kriterler aynıydı. Yine de heyecanla beklendi.

Kredi derecelendirme kuruluşlarının not düşürmek için dikkate aldıkları kriterler neler ve bizde var mı bir bakalım:

-Türkiye'de siyasi belirsizlik var mı? Var ve her geçen gün daha da artıyor. Referandum sonucuna göre erken seçim iddialar var.

-Türkiye'de terör var mı? Var! Ve halen devam ediyor. Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş'un açıklaması var. Türkiye'de terör azabilir diyen bizzat başbakan yardımcısı.

-Türkiye resmen savaşta mı? Evet! Bugün Türk askeri Suriye topraklarında savaşıyor.

-Türkiye'nin en önemli döviz kaynağı turizm son 20 yılın dibine vurdu mu? Evet. 2017 için turizmin iyimser olması için neden var mı? Hayır! Başbakan yardımcısının bile terör azabilir uyarısından sonra hangi turist Türkiye'ye gelir tatil yapar? Bırakın 2017 hatta 2018 yılına yönelik bile toparlanma beklentimiz yok.

-Türkiye'de enflasyon rakamları çift hanelere dayandı mı? Evet! Her ne kadar sizin istatistik enstitünüz sık sık hesaplama yöntemini değiştirse bile ülkede enflasyon çift rakamlara dayandı.

-Türkiye'de faizler yükseldi mi? Her ne kadar Cumhurbaşkanı'na yükseldiğini göstermemek için kırk takla atsanız da bankalar artık daha yüksek fiyata borç buluyor.

-Türkiye'de işsizlik rakamları yüzde 12'ye genç nüfusta yüzde 25'e dayandı mı? Evet?

-Bu ülkede büyüme rakamları yüzde 7'lerden 3'lere geriledi mi? Evet!

-Yüzlerce hatta binlerce işyeri kapandı mı? İflas eden şirket sayısında artış var mı? Evet!

Bir tane olumlu bir gösterge var mı söyleyin hep birlikte hem Fitch'e hem Moody's ve hem de S&P'a küfür edelim.  Kararlarının siyasi olduğunu söyleyelim.

Türkiye'yi ne bekliyor?

Türkiye'de kredi derecelendirme kuruluşları ile ilgili tam bir cehalet var.  Bize ne  S&P ve Fitch'den diyorlar. Türkiye'nin bunlarla ne işi olur diyor!

Doğrudur! Türkiye'nin bu kuruluşlarla işi yok. Ancak Türkiye'ye borç veren, yatırım yapan insanların bu kuruluşlarla işi var. Bunların analistlerinden çıkan raporlara göre Türkiye'ye yatırım yapıyorlar.

Döviz bu karardan sonra öyle hemen yükselmez. Ancak orta ve uzun vadede Türkiye'yi sıkıntıya düşürecektir. Nitekim geçmişte iki kuruluşun not düşürmesi nedeniyle Türkiye yurtdışından çok da kolay borçlanamıyor. Borçlansa bile yüksek maliyetle bunu sağlıyor. Türk bankaları yurtdışından aldığı Sendikasyonları 2 yıl önce LİBOR artı 0.20 ile alırken bugün bu rakam LİBOR artı 1'e dayandı. Bankalar kur riskini de göze alarak yurtdışından para alıp, Türkiye'de sanayiciye, inşaatçıya ve vatandaşa kredi olarak verebilir mi? Verir ama bugünkü gibi yüzde 13 faizle değil yüzde 20 ile yapar.

Türkiye'nin yurtdışına ihraç ettiği hazine tahvilleri çöp seviye niteliğinde görülerek ona göre yüksek faizle işlem görüyor.

Yani sözün özü, bu notlar Türkiye'ye yurtdışından gelmesi muhtemel yatırımları engelleyecektir.

Bu nedenle Türkiye için bu notlar çok önemlidir.

Oturup bu kuruluşlara çamur atıp kızmak yerine Türkiye'yi içinde bulunduğu durumdan çıkartmak lazım.

Bu böyle devam ettiği sürece Türk insanı çok ağır bir bedel ödeyecektir. Türkiye tarihinin en ağır ekonomik krizini yaşamak üzere.

Yazarın Diğer Yazıları