Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Mevlüt Uluğtekin YILMAZ

Mevlüt Uluğtekin YILMAZ

Küçük şehrin büyük insanları...

Hani bilirsiniz; balıklar için 'deryada yaşarlar, deryayı bilmezler' diye bir söz vardır... İnsan çocukken çevresiyle olan iletişiminde bir balık-derya misalini yaşıyor.

Ben Yozgat-Sorgun'luyum... Sorgun şimdi çok büyük bir yer. Çevre köyler yanında, Doğu ve Güneydoğu'nun akın ettiği, nüfusunun olağanüstü biçimde arttığı bir büyük kent... Benim çocukluğumda 3-4 bin nüfuslu küçücük bir yerleşim yeriydi. Şimdi nüfusu yüz bine yaklaşmış durumda. O yıllarda herkes birbirini tanırdı. Ve o küçük ilçenin nice büyük insanları vardı. Ne var ki, biz onları o yıllarda tanımaz, çocuksu davranışlarla onların kıymetini bilmezdik. Hoş, saygı duyardık elbette; amca derdik, büyüğümüz olarak bilirdik. Hatta yol kenarında oturmuşsak, o kişiler yoldan geçerken bir saygı ifadesi olarak, kesinlikle ayağa kalkardık... Ama çocukluğun verdiği bilgisizlikle, onların bu ülkeye geçmişte yaptığı hizmetlerin farkında olmazdık.

Yiğit lâkabıyla anılır derler ya... "Kekeç Kadir" diye bilinen, bizlerin "Kadir Amcası" bir büyüğümüz vardı. Fötr şapkalı, temiz giyimli ve kasabamızda istisnasız herkesin saygı duyduğu birisiydi. Bu saygının nereden geldiğini çocukluk yıllarımda hep düşünmüşümdür. Bu saygıyı -çocuk aklıyla- temiz giyimine ihale ettiğimi de hatırlıyorum. Meğerse ne adammış bu Kadir Amca!

İnanır mısınız; insanlık abidesi sevgili Salim Taşçı'nın, Sorgun'la ilgili bir yazısını okuyana kadar, Kadir Amca'yı ben böyle bilmiyordum... O Kadir Amca ki 1. Dünya Savaşı'nda Kafkas Cephesi'nde savaşır; orada yaralanır. Bu yetmez Millî Mücadele'ye katılır; 1. ve 2. İnönü Muharebeleri'nde yaralanır... Öyle ki; durağı uçmak olsun; İsmet İnönü yaralı olarak gördüğü Kadir Amca'ya eliyle su içirir... Ve Kadir Amca askerlik hizmeti bitince, Cumhuriyet'imizin kurulduğu yıllarda gelir ve o küçücük Sorgun'a yerleşir. O sadece büyük hizmetler veren bir Gâzi değildir; ömrünün sonuna kadar Sorgun'da, ilçenin her meselesiyle gerçek bir aydın olarak da ilgilenir. Ve tüm Sorgunlular bu özelliğinden dolayı ona çok büyük saygı duyarlar. Çok iyi hatırlıyorum; ağabeyim, caddedeki bakkal dükkânının önünde sandalyede otururken, Kadir Amca caddeden geçiyorsa -bir saygı ifadesi olarak- derhal ayağa kalkardı...

Sorgun'un bilgesi, Kadir Amca'yı ulu Tanrı uçmağında ağırlasın.

Şimdi size bir soru: Günümüzde 3-4 bin nüfuslu kasabalarda, özellikle hizmet etmekten zevk alan, gerçek bilge, Kadir Amcalara rastlıyor musunuz? Rastladığınızı hiç sanmıyorum! Çünkü onlar, o eski bilgeler, 'bilgelik bastonlarıyla', sessiz sedasız bu dünyadan -bir daha gelmemek üzere- göçüp gittiler...

Ve Kamu-Sen'nin vefası...

Sevgili okuyucum; Türkiye Kamu-Sen, ülkemizdeki memurların en güçlü sendikası. Yaptığı çalışmalar sendikanın saygınlığını ortaya koyuyor. Gerçekten; ilkeli, kararlı ve cesur duruşun bir adı Türkiye Kamu-Sen! Özellikle Genel Başkan Sayın İsmail Koncuk'un ve diğer Başkanların mantık ve muhakeme çağrıları dikkat çekici. Nitekim, geçtiğimiz ay Türk Eğitim-Sen, ataması yapılmayan öğretmenlerin Millî Eğitim Bakanlığı önünde yaptığı eyleme destek verdi. Ve Genel Başkan Sayın Koncuk, Millî Eğitim Bakanı'na şu çağrıda bulundu: "Ağustos'ta atama yapın; sözleşeli öğretmenlik hülyasından vazgeçin!"

Türkiye Kamu-Sen bir vefa örneği daha gösterdi. 22 Haziran 2016'da 1980 öncesi Ülkücü Kuruluşların Genel Başkanları'na ve üyelerine iftar yemeği verdi. 70'li yaşları yaşayan Ülkücü liderlerin her biri o zor yılları anlattılar. Konuşmacılardan birisi de bendeniz idi. Türkiye Kamu-Sen'imizi bu inceliğinden dolayı gönülden kutluyorum.

Ve Bir kitap...

Efendim, Sayın Eyüp Altun "Kürtlerin Anadolulaşma Süreci" adlı gerçekten görkemli bir eser yayımladı. Katiller sürüsü PKK dışında, Kürt konusunu mantık ve muhakeme zemininde irdeleyen bu değerli yazarı alkışlıyorum. Günümüzün konusu olan bu eseri, ülkemdeki her aydının okumasını dilerim. Esere, Kaynak Yayınları'nın 0212 252 21 56 numaralı telefonundan ulaşabilirsiniz.

Esen kalın efendim.

 

Yazarın Diğer Yazıları