Kudüs başşehir mi?

İslâm İşbirliği Teşkilâtı'nın İstanbul'daki toplantısında yayınlanan sonuç bildirisinde "Biz Doğu Kudüs'ü başkent olarak tanıyoruz." denmediği sadece Filistin devletini tanıdıklarının belirtildiği, başşehir olarak tanınması için ise, dünyaya çağrı yapıldığı iddia edilmişti.

Önce, bir şey dikkatimi çekti... Üzerinde durmam lâzım:

İslâm İşbirliği Teşkilatı'nın (Organisation of Islamic Cooperation) sitesine hiç girdiniz mi? Logosu şöyle: Ay dünyayı içine almış. Dünyanın ortasında da Kâbe sembolize edilmiş.

Ve Kâbe Suudîlerin sahasında... Suudîler ise şu anda ABD (=İsrail) iş birlikçisi.

Aklıma geldi... Bu vaziyette "Kâbe" işgal altında mı, değil mi?

Eğer işgal altındaysa hac farizası yerine getirilebilir mi, getirilemez mi?

Bir fetva bekliyorum... Diyanet bu fetvayı verebilir mi?

Onlar da şimdi yüzyıllarca önce günün şartlarında verilmiş fetvalara atıfta bulunacaklar, üstelik zamanında bile en tartışılanını çıkartacaklar, kafa karıştıracaklar. En iyisi hiç fetva istememek.

(Biliyorsunuz, Diyanet'in fetvasına göre; adam karısını bir telefonla, bir e-postayla boşayıveriyor! Artık müftülere nikâh kıydırılarak, hiç ilgisi olmadığı hâlde, evlenme akdinin dinin bir rüknü gösterilmek istendiği bir zamanda, "Boş ol!" diyor ve evlilik bitiyor. Bunu yüzüne söylemesine bile gerek yok; bir telefonla, bir e-postayla hallediveriyor! İslâm'da böyle bir şey var mı?!)

Suudîler, zamanında Osmanlı'ya başkaldırmışlar ve bu Suudîlerin dedelerinin dedesi Abdullah bin Suud, Vahhabîlik tehlikeli bir hâl alınca, 1820'de İstanbul'da asılmıştı. (Sonra size "Vahhabîlik" üzerine ayrıntılı bir metin vereceğim.)

"İhanet"i şimdilik geçelim ve şu noktayı açıklığa kavuşturalım. Girişte, Doğu Kudüs'ün başşehir olarak tanınma meselesinin "yalan" olduğu iddia edildiğini belirtmiştim,

Benim büyük kız, uluslararası ilişkiler dersi veriyor. Titri: Yrd. Doç. "Kızım, incele bakayım, nedir bu hâdise?" dedim.

İki bildiri var. Metinlerde başşehir olma meselesine dair maddeler şöyle (İngilizcesi ve Türkçesi):

"ABD Yönetimi'nin Kudüs-i Şerif'i İşgalci Güç İsrail'in sözde başkenti olarak tanımasını ve ABD Büyükelçiliği'nin Kudüs'e taşınmasını görüşmek üzere toplanan Olağanüstü İslam Konferansı Zirvesi Sonuç Bildirgesi:

8- Declare East Jerusalem as the capital of the State of Palestine and invite all countries to recognize the State of Palestine and East Jerusalem as its occupied capital.

("Doğu Kudüs'ü Filistin Devleti'nin başkenti olarak ilân ediyoruz ve tüm ülkeleri Filistin Devleti'ni ve onun işgal altındaki başkenti olarak Doğu Kudüs'ü tanımaya davet ediyoruz.)

 "Kudüs'ün Özgürlüğü" Hakkında İstanbul Bildirgesi, Olağanüstü İslam Konferansı Zirvesi:

8 .... While we reaffirm that we recognize the State of Palestine, we invite the whole world to recognize East Jerusalem as the occupied capital of the State of Palestine.

("Filistin Devleti'ni tanıdığımızı teyit ederken tüm dünyayı Doğu Kudüs'ü Filistin'in işgal altındaki başkenti olarak tanımaya davet ediyoruz.")

Girişteki iddiadan farklı olarak 8. maddede, "Doğu Kudüs'ü Filistin Devleti'nin başkenti olarak ilân ediyoruz." denmiştir.

Yazarın Diğer Yazıları