Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Serap BESİMOĞLU

Serap BESİMOĞLU

Kukla Dünyası; Kırmızı Başlıklı Kız

Bir varmış bir yokmuş diye başlayan masallar aslında hayatın taa kendisidir. Genelde yaşamda var olan iki ana unsur üzerine kurgulanır. “İyiler ve kötüler”. Yüzyıllardır süre gelen iyi ile kötünün çatışması, haklı ile haksızın kavgası, güzel ile çirkinin yarışı, iyi kalpli çocuk, kötü kalpli cadı, masum prenses, hain üvey anne ya da yoksul Ömer’le kötü kalpli kurnaz patronu şeklinde masallara dönüşür.

Öyle biri vardır ki bunların içinde hepimizin çocukluğunda dinlediği hatta çocuklarımıza da anlattığımız eğitici, öğretici bir masal; “Kırmızı Başlıklı Kız”ı hepimiz çok iyi hatırlarız. Tüm okuyucularıma önerdiğim oyunlar dizini içerisinde özellikle de yarıyıl tatilinin bittiği bu son haftada minik izleyicilerimizin içinde çok keyifli bir oyun öneriyorum. Ankara Devlet Tiyatrosu’nun gösteriminde yer alan “Kırmızı Başlıklı Kız” 8, 15, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 24, 25, 26, 27, 28 Şubat tarihine kadar matine oyunlarıyla Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde tüm çocuklarla buluşacak. Eseri birçok başarılı projeye imza atan sanatçı Ulviye Karaca yazmış ve yönetmiş. Büyük annesini ziyarete giderken hayatın tam ortasından geçen ve gerçeklerle çok küçük yaşta yüzleşen kırmızı başlıklı kızın farklı bir yorumla, kukla karakterleriyle sunulduğu oyunu küçükler kadar sanıyorum anne babalar da keyifle izleyecek. 6 sevimli kukla karakteri aslında bildik bir masaldan yola çıkarak çocukların aileleri ve bazen de çevreyle yaşadığı iletişim sorunlarına parmak basıyor. Psikolojik içerikli, eğitici ve öğretici bir oyun. Özellikle de çocuk oyunları içerisinde kara tiyatro örneğini çok iyi yansıtan eser, üç kişinin bir kukla karakterini oynatması bakımından oldukça zor olan kukla oynatım tekniğini de miniklerle buluşturuyor.

El vücut ve ayakların farklı oyuncular tarafından yönlendirildiğini düşünürsek bir de buna ses ve yorum katan D.T. sanatçılarının üstün performansıyla müthiş bir çalışma ortaya çıkıyor. Kukla tasarımlarında Ulviye Karaca ve İlhan Ateş’in emeği çok büyük. Işık tasarımlarında özellikle Zeynel Işık’ın başarılı ışık düzeni, danslarda Yener Turan’ın koreografisi, oyun müziklerinde müzisyen Can Atilla’nın güçlü yorumu eseri artı yönde besliyor.
Biraz da kukla dünyasından bahsedelim.

Kitaptaki tanımıyla; “tek aktörlü, üç boyutlu, taklit, söz ve karşılıklı konuşmaya dayalı geleneksel seyirlik oyundur”. Konusunu hayattan ve hikâyelerden çıkarır. Tamamen hareket ve beceriye dayanır.

Türkler kukla tiyatrosuyla atalarının yaşadığı Orta Asya’da tanışıyor ve göçlerle birlikte kukla sanatı Anadolu’ya kadar, hatta günümüze taşınıyor. Hayal, Hayal-i Zıl veya Zıllı Hayal adıyla oynatılmış. En bilinen el kuklası ve ipli kuklaların yanı sıra dev kukla araba kuklası vb. içerik böylesi keyifli olunca çocuklar, tabii büyükler de kaçırmayın derim.
İyi seyirler dilerim.

Yazarın Diğer Yazıları