Kullanışlı salaklar, gerekli aptallar ve kapaksız ihanetler

Türklerin kurduğu 16 Türk devleti yıkılmış ve 17. Türk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’nin içinde yaşıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin sembolü ve en yüksek makamı olan Cumhurbaşkanlığı forsunda da bu yıkılan 16 devleti simgeleyen 16 yıldız bulunmaktadır. Biz bu 16 Türk devletini simgeleyen yıldızlarla mutlu oluyor ve gurur duyuyoruz, ancak bu 16 devleti yıktığımızın bilincine varıp hataları idrak ederek ders çıkartmak gibi bir düşünceye sahip değiliz. Oysa ki bu 16 devleti ilginç bir şekilde dıştan gelen düşman askerleri yıkmamış, içeriden çürümüş, çürütülmüş, iç kavgalar, ihanetler ve kötü yönetimler nedeniyle yıkılmış ve yerine bir başka Türk devleti kurulmuştur.

*  *  *

Çok uzağa gitmeye gerek yok, Türkler Anadolu’ya girdikten sonra, Anadolu Selçuklu, Büyük Selçuklu, Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti devletlerini kurmuştur. Selçuklu veya Osmanlı diye bir ırk yoktur. Selçuklu sarayında Farsça, Osmanlı sarayında ise Türkçe, Arapça ve Farsçadan oluşan düzmece bir dil olan Osmanlıca kullanmışlardır. Ancak bu dört devletin ahalisi Türk’tür ve aynı halk üzerine kurulmuştur, sadece Türkçe konuşmuşlardır. Ne Farsça ne de Osmanlıca bilmezler ve konuşmamışlardır. Rahmetli Atatürk kurduğu devletin sarayında halkın dili olan Türkçe konuşmuştur. Çok etnikli kozmopolit bir devlet değil  “Türk Ulus Devletini”  kurmuştur. Dün nasıl, Osmanlı içinde Müslüman kisveli insanlar yabancı güçlerle iş birliği yaparak devleti yıkmışlarsa, bugün de, Türkiye’nin kuruluşuna da karşı çıkan, engelleyemeyince de aynı güruhun devamı olan insanlar, din kisvesi altında Atatürk, Cumhuriyet ve Türkiye’nin Türk olma karakterine karşı saldırıya devam etmişlerdir.

*  *  *

Son on yıldan bu tarafa Türkiye Cumhuriyeti’nin yaşadığı ve başına gelen hadiselere baktığımızda, geçmişte yıkılan Türk devletlerinin başına gelenlerle benzerlik arz etmektedir. Ama Türkler fark etmesin diye ihanet idraksiz ve bilinçsiz Türklere yaptırılmaktadır. 77 milyon insan içinde her çeşidini bulmak mümkündür. Kullanışlı salaklar ve ihanet için gerekli aptallar, hainlerin kontrolünde huzur içinde huşu ile 17. Türk devletinin, cumhuriyetin ve Atatürk ilkelerinin altını oymaya devam etmektedirler. Bu ihanetler o kadar güzel organize ediliyor ki açık bir şekilde halkın gözü önünde uygulanmakta ve halk en ufak bir şüphe etmemektedir. Eski tüfek solcular ve liberaller marifetiyle, Cumhuriyet ilkeleri, insan hakları, demokrasi ve özgürlükler gibi değerlerin yok edilmesini kamufle ederek, eski ülkücüler (bu ne demekse) devlete, millete, toprak bütünlüğüne karşı ihaneti kamufle ederek, yeni Müslümanlar, cemaatler, tarikatlar, zaviyeler ve tekkeler de dine yapılan ihaneti kamufle ederek, açık yapılan, kapaksız ihanetleri gerçekleştirmekte ama halkın görmesini bu şekilde engellemektedir. Türk halkının önemli bir kısmı da ne olup bittiğini anlamamakta, kendisine uygulanan kumpası görememekte ve çaresiz kalan yurt severler de şaşkınlık içinde eli kolu bağlı olarak olayları seyretmektedir. Halk öyle bir noktaya getirilmiş ki, hiçbir konuda hassasiyeti kalmamıştır. Açık bir şekilde hırsızlık ve yolsuzluk yapılmakta, inanmamakta ve hırsızlıkta keramet görmektedir, devletin, milletin, cumhuriyetin ve Atatürk’ün ilkeleri yok edilmekte, ses çıkartmamaktadır, ülke bölünmenin eşiğine gelmiş umursamamaktadır, bu nasıl bir millettir.

*  *  *

Türkler tarihte yaptıkları hatalar nedeniyle kurdukları 16 devleti kaybetmişlerdir. İç ve dış kumpasla 17. Türk devleti de tehlike içine düşmüştür. Halk, bunun bilincinde değildir. Üzerine adeta ölü toprağı atılmıştır. Türklere bu tuzağı hazırlayan bu insanların, zekâsı, aklı ve bilgisi bunu organize edecek kadar yetkin ve becerikli değildir. Tarihte olduğu gibi yabancı Türk düşmanlarıyla birlikte çalışmaktadır. Muhalefetin bu seçimlerde yapacağı en önemli çalışma Türk halkına, içinde bulunduğu tehlikenin farkına varmasını sağlamaktır. Demokrasi için de başka çıkış yolu yok. 

Yazarın Diğer Yazıları