Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, karara tepki göstererek, “Bu kararı savcı değil, mahkeme verebilir. Savcılık bu iş için karar verecek kurum değildir” dedi. Kürdistan adıyla kurulan bir derneğin çalışmasına izin verilmesinin skandal olduğunu vurgulayan Kanadoğlu, “Kürdistan adıyla dernek kurulmasını tasvip etmek mümkün değil. Böyle bir coğrafi isim var ama ima edilen o devlet yok” diye konuştu. Eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk ise derneğin adından çok kuruluş amacına dikkat çekti. Türk, “Türkiye topraklarında Kürdistan denilen bir parçada ayrı bir devlet kurmak veya öyle adlandırılan toprakları ayırmak amacı güdülüyor. Suç teşkil eden kısmı budur. Türk, Türkiye, Milli, Cumhuriyet, Mustafa Kemal Atatürk ve bunların baş ve sonlarına ekler getirilecek kullanılan kelimeler İçişleri Bakanlığı’nın izniyle kullanılabiliyor. Ama bunların arasında Kürdistan sözcüğü yok. Dolayısıyla izne bağlı olan isimlerden değil” dedi.
Çelişki
MHP Grup Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu da Türkiye sınırları içinde Kürdistan adlı bir bölgenin tarihin hiçbir döneminde bulunmadığını ifade etti. Halaçoğlu şunları söyledi: “Çözüm süreci adı altında yürüttükleri bu süreçte halkı aldatmaya yönelik bir politika izliyorlar. Muhtemeldir ki Milliyetçi geçinecekler ve bu ortaya koydukları yanlışı kamufle etmeye çalışacaklar. Derneğe karşı çıkan İçişleri Bakanlığı nasıl partiyi onayladı. O zaman Bakanlık, Kürdistan Gençlik Hareketi Derneği ismi Anayasaya aykırıdır diye beyanat veriyorsa o zaman aynı ismi taşıyan bir partiye nasıl onay verdiğini de ayrıca açıklamalıdır.”
